Defile gibi düğünler

Özlem Ülkü - Düğünler, aylar hatta yıllar öncesinden hayalini kurduğumuz  planlarını ve neredeyse hazırlıklarını yaptığımız hayatımızın en özel zamanlarından biri. Özellikle pandemiyle birlikte karşı karşıya kaldığımız kısıtlamalar, artık hayallerimize duvar örmemeyi, ertelememeyi veya vazgeçmemeyi öğretti desek yanlış olmaz. Atılacak her adım, üzerimizdeki her parça çok önceden planlanıyor. Burada en büyük pasta ise gelinliğe gidiyor. Düğünün yıldızı olan gelinler, artık “biricik” gelinlikleri için tek seçim yapmıyor. Biricik ifadesi sözde kalıyor; en az 2-3 tasarım görüyoruz. Oyuncular Demet Özdemir, Özge Gürel  ve Ebru Şahin de bunun son örneklerinden. Ünlü oyuncular, nikah ve düğünleri kadar tercih ettikleri gelinliklerin tasarımları ve sayıları ile de konuşuldular. Değişen dönüşen düğün anlayışını önde gelen tasarımcılara sorduk.

Begüm Salihoğlu

“Saraydaki prenses de sensin kabare dansçısı da”

Dünyada “gelin/evlilik” başlı başına bir sektör haline geldi. Gelinlik fuarları, düğün dekorasyonlarından, seyahat acentasına, gelinlik, damatlık, hediyelik, gelinin arkadaşları, gelin-damat aileleri, balayı kıyafetleri derken uçsuz bucaksız derinlemesine bir alana hizmet ediyor. Düğün bir kadının genç kızlığında başlayan bir hayal. O gün onun şovu onun yıldızlaştığı ve ömür boyu unutmayacağı bir film. Eskiden bu kadar çok fotoğraf - video’lar yoktu. Çekilen görüntüler aylar sonra elimize geçer ve anılar kalıcı olurken, şimdi her şey o anda yayılıyor. Amaç bir taraftan 15 saniyelik Instagram hikayelerinde unutulmamak, viral olmak, yayılmak, hatırlanmak iken bir taraftan da size ait bu tek / biricik günde ne hayaliniz varsa gerçekleştirmek. Saraydaki prenses de sensin, cesur dekolteli kadın da, kabare dansçısı da… Evden çıkış, otel hazırlanma, nikah, davet, parti. Bazen after’ın da after’ı… O gece senin defilen, başrol, tek rol senin, herkes seni izliyor. Hayaller genişledi, pinterest girdi hayatlarımıza, Instagram var ruhlarımızda tek bir şeyde kalamıyoruz, birçoğunu aynı anda istiyoruz o yüzden, bu geceler de böyle bir hal almaya başladı. Özellikle de bazı kıyafetler zor / rahat değil / ağır oluyor. Onları kısa süreli giymek açıkçası konfor açısından da daha mantıklı geliyor. Benim gelinlerim genelde 2-3 gelinlik giyiyor ama dediğim gibi evden çıkış, otel hazırlık etaplarına ve balayına da bizden satın almalar yapıyor.

Özlem Süer

“Romantiği ararken çılgın olanı es geçmiyorlar”

Pandemi döneminde hayat, büyük sürprizler ve büyük deneyimler yaşattı. Pandeminin etkisiyle erteleme, öteleme gibi durumlar rafa kaldırıldı ve yaşamı coşkuyla her gün kutlamayı seçtik. Düğünler, davetler, büyük etkinlikler en çok payına düşeni alanlar listesinde. Hayallerini gerçekleştirmek isteyen gelinler ise tek bir hayalin değil çoklu düşlerin peşinden koşuyor. En romantiği ararken en çılgın olanı da es geçmiyorlar. Beslenmelerine, sporlarına, bakımlarına kısacası sağlıklı yaşama dönük çabalarını derin dekoltelerle, fiziklerini sergileyebilecekleri en iyi kombin seçimleriyle dillere destan imaj çiziyorlar. Evlilik heyecanının en başında ailelerin ilk kez buluştuğu söz ve nişan evresi yer alıyor. Bu evre ilk izlenimlerin edinildiği ve her iki taraf için de önemli anları oluşturuyor. Evlerde düzenlenen davetlerde pandemi sonrası dönemde daha bir anlamlandı. Salonlar yeniden tasarlanıp dekore ediliyor. Bu hazırlıkların devamında bekarlığa veda partileri, evden gelinin çıkışı, kına, düğün sonrası eğlence ve hatta nikah ve düğün aynı günde yaşanması ve kıyafet çeşitliliği gibi değişiklikleri beraberinde getiriyor. Hayatın bir parçası olan değişimler, pandemi döneminde daha fark edilir daha özenle karşılanır olmuştur.

Tuvana Büyükçınar

“Gelinlerin birçok farklı tarzda hayalleri olabiliyor”

Sosyal medyanın hayatımızdaki kapladığı yer ile bu dönüşüm süreci başladı diyebiliriz. Sadece düğün değil kına gecesi de dahil olmak üzere birçok etkinlikte 2-3 kıyafet tercih ediliyor günümüzde. Gelinler özelinde değerlendirecek olursak gelinlikle ilgili herkesin kafasında mutlaka hayali oluyor ve bu hayal birçok farklı tarzda olabiliyor. Bir taraftan kabarık prenses duygusu hayalindeyken diğer taraftan vücuda daha oturan bel ve basen kısmını saran modelleri de beğenebiliyorlar. Ya da gelinlikte daha sade modelleri, kumaş ve kalıbın ön planda olduğu gelinlikleri tercih ederken after party kısmında işlemenin ışıltısıyla parlayarak iki duyguyu da bir arada deneyimlemek isteyebiliyorlar. Bu durumda gelinlik, ikinci gelinlik ya da after party elbisesiyle hayal ettiği birden farklı duyguda tasarımı taşıyabilme ve deneyimleyebilme imkânına sahip olabiliyorlar.

Nihan Peker

“Kendileri için sade, aileler için royal gelinlik”

Gelinliklerde artık birkaç fikir arasında kalınıyor ve birinden vazgeçmek yerine ikisini hatta üçünü de farklı yorumlanmış şekillerde giyebilirim diyorlar. Mesela büyük volumlü, işlemeli ağır bir gelinlikten sonra parti elbisesi olarak daha hafif ve rahat dans edebileceği kısa bir elbise giymek istiyorlar. Ayrıca hem çok minimal hem de gelin olmanın verdiği heyecanla, bir daha ne zaman bu kadar abartabilirim ki diyerek tabiri caizse daha prenses gibi olmak da istiyorlar. Bu sebeple bir nikah ve bir de düğün, parti gelinliği seçiliyor. Bir de son olarak oldukça sık rastladığım annelerin gönlünü almak için giyilen şaşalı bir ‘royal’ gelinlik ve sonra daha kendi olabildikleri düz, sade bir gelinlik... Aslında ne kadar içimize dönersek, o kadar mutlu olabiliriz düğün gününde. Öte yandan başkaları ve sosyal medya için verilen pozları çok yapay buluyorum. Artık tüm fotoğraflar ve düğünler birbirine benzemeye başladı. Evden çıkışlar, gelin odaları, düğün masaları hep neredeyse birbirinin aynısı. Daha şahsi ve ince düşünülmüş, hoş naif detaylarla daha kişiselleştirilmeli düğünler. Her şeyin daha sade ve sakini makbul bence.