17.11.2024 - 02:01 | Son Güncellenme:
Seyhan Akıncı - Mustafa Kemal Atatürk’ün “Efendiler, yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz,” sözünün üzerinden tam 101 yıl geçti. Cumhuriyetimiz yurdu demir ağlarla saran, çorak topraklardan orman çiftlikleri yaratan büyük bir kalkınmaya imza atarken aynı zamanda aydınlık yüzünü heykeller ve sanat üretimleriyle de gösterdi. Bugün, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının ilk senesinde Garanti BBVA, ülkemizin önde gelen heykel sanatçılarından Metin Yurdanur tarafından yapılan “Cumhuriyet Anıtı” ile simge bir eserle selamlıyor bu özel yılı. Bankanın İstanbul Zincirlikuyu’da bulunan Genel Müdürlük binasının önüne yerleştirilen Anıt, Garanti BBVA çalışanlarının ortak vizyonu doğrultusunda Metin Yurdanur tarafından bankaya özel tasarlandı. Garanti BBVA geçtiğimiz yıl, Cumhuriyet’in 100. yılı kutlamaları kapsamında “Yüz Yıl Önce, Yüz Yıl Sonra: Fotoğraflarla Mustafa Kemal Paşa’nın Cumhuriyet Yolu” sergisi ve “Fotoğraflarla Mustafa Kemal Paşa’nın Cumhuriyet Yolu” kitap projesi ile kültürel mirasa katkıda bulunan çalışmalar gerçekleştirdi. Yine geçtiğimiz yıl Cumhuriyet değerlerini somut ve kalıcı eserlerle yükseltmeyi amaçlayarak kendi binalarında sergilemek üzere sanatçı Hakan Sorar’ın “Kil ve Kod: Topraktan Geleceğe” ve Evren Erol’un “Yüz Yıllık Yürüyüş” adlı heykellerinin hayata geçirilmesine vesile oldu. Bu yıl da Metin Yurdanur’un “Cumhuriyet Anıtı” ile bu yaklaşımını devam ettirdi.
Metin Yurdanur’un bronz döküm ve paslanmaz çelik, karışık teknikte imza attığı “Cumhuriyet Anıtı” 1,5 metre kaide üzerinde ve 6 metre yüksekliğiyle İstanbul’un en yeni simgelerinden biri olmaya aday. Bu özel esere imza atan Metin Yurdanur ile “Cumhuriyet Anıtı”nın kendisi için anlamını konuştuk.
Bir heykeltıraş olarak önemli birçok anıt heykele imza attınız. Garanti BBVA’nın Zincirlikuyu’da bulunan genel müdürlük binası için imza attığınız “Cumhuriyet Anıtı” bu açıdan nerede duruyor?
Büyük Atatürk’ün Türk milletiyle gerçekleştirdiği Cumhuriyet devriminin 101. yılında İstanbul Garanti BBVA Genel Müdürlüğü’ne yaptığım “Cumhuriyet Anıtı” en büyük bayramımızın yıldönümünde bir sanatçı olarak gurur kaynağım oldu. Türk gencinin Cumhuriyet’in coşkun dalgaları üzerinde Atatürk’ün evrensel dünya görüşünü sonsuza değin yaşatıp yüceltilmesini simgeleyen eseri İstanbul’a kazandıran Garanti BBVA Genel Müdürlük yönetici ve çalışanları bayram coşkusuna ortak oldu.
Eserin hazırlanış sürecinden ve tekniğinden bahseder misiniz?
Garanti BBVA Cumhuriyet Anıtı, yaklaşık bir buçuk yıllık kolektif bir çalışmanın ürünü. Fikir projesi çevre düzeni planlaması, 1/10 ölçekli maket hazırlığı, 1/1 orijinal kil modelaj uygulaması, bronz döküm için model yapımı, çelik ve bronz döküm aşamaları, betonarme kaide yapımı, heykelin kaideye montajı yaratım ve üretim süreciyle tamamlandı.
Sanat eserlerinin açık alanlarda yer alması bir toplum için hangi açılardan önemlidir?
Plastik sanat eserleri (anıt, heykel gibi) açık alanlarda kentsel dokunun kimliği ve insan topluluklarının bir parçası olarak yaşamaya devam eder. Gelecek kuşaklara da toplumsal hafızanın kültürel bir mirası olarak aktarılır.
Sizin en sevdiğiniz belki size de ilham olmuş açık alanda sergilenen eserler var mı?
Her emekleme çağında olduğu gibi yanlışları ve olumsuzlukları bir kenara bırakacak olursak Cumhuriyet’in aydınlık okullarının eğittiği, tarihten gelen kültürel birikimiyle çağdaş sanat eserlerine imza atan pek çok değerli sanatçımız kendilerinden sonra gelen genç kuşakları etkilemiştir. Ankara’da Kızılay Gökdelenindeki rölyefiyle Kuzgun Acar (Şimdi yerinde yok), İstanbul’da “Akdeniz” heykeliyle İlhan Koman, İstanbul Beşiktaş’ta “Barbaros Hayrettin Paşa” anıtıyla Zühtü Müridoğlu ve Ali Hadi Bara çok önemsediğim sanatçılarımız.
“Heykel sanatımız uygar dünyaya göre çok genç”
Peki, Cumhuriyet dönemi ile birlikte özellikle anıt heykellerin doğru konumlandırıldığını, bu alanda çalışan sanatçıların verimli değerlendirildiğini düşünüyor musunuz?
Dünyanın en eski uygarlıklarına sahip ve 12 bin yıllık heykel geçmişi olan bu coğrafyanın sanatçılarıyız. Çeşitli nedenlerle yüzyıllar boyunca ara verdiğimiz heykel sanatına Atatürk’ün 1923 Devrimi ile yeniden başladık. Uygar dünyaya göre çok genç olan heykel sanatımız çeşitli zorluklara rağmen yoluna devam ediyor. Binlerce yıllık kültürel birikimimizin itici gücüyle, gençlerimizin sanatımızı çok daha ileriye taşıyacağına inanıyorum.