Pazar"Bu soyadına lanet olsun dedirtiyorlar"

"Bu soyadına lanet olsun dedirtiyorlar"

24.03.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Adı futbolcularla sürekli aşk dedikodularına karışan Selin Denizli: "Ünlü bir adamın çocuğunun sıradan bir hayat sürmesine izin vermiyorlar. Ve gurur duyduğun babana ve soyadına lanet olsun demeye başlıyorsun"

Bu soyadına lanet olsun dedirtiyorlar

Mustafa Denizli’nin kızı Selin Denizli:
"Bu soyadına lanet olsun dedirtiyorlar"

Adı futbolcularla sürekli aşk dedikodularına karışan Selin Denizli: "Ünlü bir adamın çocuğunun sıradan bir hayat sürmesine izin vermiyorlar. Ve gurur duyduğun babana ve soyadına lanet olsun demeye başlıyorsun"

İLKE GÜRSOY

Selin Denizli, Aşşk Cafe’deki randevuya elinde büyük, içi spor malzemeleri dolu bir çantayla geldi. Çünkü çocukluğundan beri spor yapmayı hiç aksatmıyor ve röportaj biter bitmez yan taraftaki Planet Health Club’a gidecek. Hani şu "Spor yaptı, İlhan Mansız’ı kaptı" haberinin konu olduğu salona...
İlhan Mansız, Selin Denizli’nin sevgilisi olduğu iddia edilen kim bilir kaçıncı futbolcu.
O ise hepsinin (Ümit Davala hariç, o da birazcık) sadece arkadaşı olduğu konusunda ısrarlı. "Benim futbolcu tanımamdan daha doğal bir şey olabilir mi? Tabii ki bütün futbolcular benim arkadaşım" diyor. Ne de olsa babası Mustafa Denizli. Ülkenin en önemli futbol adamlarından biri. Peki, kızının hayatındaki ağırlığı, onun arkadaşlarını belirleyecek kadar büyük mü? Selin Denizli günde bir paket içtiği sigaradan bir tane daha yakıp anlatmaya başlıyor.

Hayatımıza girişiniz çok hızlı oldu. Orada bir yerlerde Mustafa Denizli’nin kızı olduğunu biliyorduk ama pembe dizilerde yeni yüz arayan yapımcıların bazı çocuk oyuncuları aniden büyütmesi gibi, siz de aniden çıktınız ortaya...
Evet, ortada bir Selin geziyor. Ve sürekli futbolcularla geziyor. Ve bu gezen kız "Sanal Selin". Çevresi dar bir insanım. Ailem dışında, sık arayıp görüştüğüm arkadaşımın sayısı 10’u geçmez. Ama bir bakıyorum, "Onunla da çıktı, bununla da çıktı" diye haberler. Yahu, futbolcu tanıması benden daha doğal olan bir tane kadın söyleyin. İçlerinde dostlarım var. Fenerbahçeli Yusuf, Serhat, Revivo, Lazetiç, Uche; Beşiktaşlı Tümer... Bunlar benim dostlarım. Herhalde mankenlerden ve sosyeteden sıkılıp etraftaki ünlülerin çocuklarına yöneldiler. Ben böyle bir tercih yapmadım. Bu soyadını kullanırsam neler yapabileceğimin farkındayım. Senden bir şey olmanı istiyorlar. Sen istemezsen ve buna rağmen seni oraya koyarlarsa çok üzülüyorsun, çok yıpranıyorsun. Bir yerden sonra babanla bile iplerin kopuyor.

"Babam her şeyin farkında ama sinirini benden alıyor"
Neler yapabilirsiniz soyadınızla?
Bir TV dizisinde teknik direktörün aptal güzel kızını oynarım, alırım paramı lay lay giderim. Ama bunun bana getirisini istemiyorum. Yine de bir şekilde hayatını taçlandırıyorlar. Öyle bir adamın kızı olduğun için sıradan bir hayat sürme hakkını elinden alıyorlar. Ve sen o çok gurur duyduğun babana ve soyadına lanet olsun demeye başlıyorsun.

Babanız da size kızıyor mu?
Bana "Senin böyle bir özgürlüğün yok" diyor ve sinirleniyor. Halbuki niye ya? Aslında o da olan bitenin farkında. Ama bu yazılanlar nedeniyle üzgün ve kırgın. Sinirini de en yakınından, benden alıyor.

Babanız çoğu zaman medyaya kapalıdır. Buna rağmen pek çok olayı kamuoyu önünde yaşadınız. Anne-babanızın ayrılığı dahil.
Evet, biraz magazin tadında bir ayrılık oldu. Aslında her aile böyle bir olayı nasıl yaşarsa biz de öyle yaşadık. Ben de 13 yaşındaki her çocuk kadar etkilendim. Benim farkım, böyle bir şey yaşadığımı herkesin bilmesiydi. Okuldaki tüm öğrenciler dahil. Okulun psikoloğu her hafta beni görmek isterdi. O dönemden bana kalan en büyük sıkıntı, ben psikolog Rezan Hanım’a giderken diğerlerinin yüzünde oluşan ifadeydi. "Yine seni Rezan Hanım çağırıyor" gibi.

Anneniz Jülyet Hanım’ın tavrı nasıldı?
Benim çok çok çok iyi bir annem var. Öyle bir anne ki, bunca olayın arasında babamı kendisinden çok sevmemi telkin etti. Ve ben onun sayesinde annemden ayrılmış ve başkasıyla evli bir adama büyük bir sevgi duyarak ve taparak büyüdüm. Bana kardeşim Lal’i ve Çiğdem Abla’yı (Kayalı) sevmeyi annem öğretti. İkisini de önce o sevdi, sonra ben sevdim.

Babanızla ilişkiniz şimdi nasıl?
Sancılı bir ilişki...

Nasıl yani?
Bütün sevgililerimle ilişkilerim bittikten sonra hep "Babamın kalbimde o kadar büyük bir yeri var ki, adamlar sığamıyor" diye düşünürüm. Bizim ilişkimiz bir aşk ilişkisi. Nefret var, kıskançlık var, ne olursa olsun biraz kin var... İddia ediyorum, babamın kalbindeki en büyük sevgi banadır, benim de ona karşı aynı şekilde. Ama görseniz, sürekli kanlı bıçaklıyız. Sevme tarzımız bu bizim. Kavga ederiz, beş dakika sonra arar "Babakuş, neredesin?" diye.

Hayatınızda büyük bir ağırlığı var gibi.
Ağırlığı mı? Komple çöktü hayatıma.

Beşiktaşlı futbolcu Tümer Metin’le ilişkiniz olduğu haberi çıktığında bir basın toplantısı yapıldı. Ne siz vardınız ne de Cansu-Tümer çifti. Sadece babanız çıkıp konuştu.
O bir mesajdı: "Bu kıza bulaşan herkes karşısında beni bulur. Ama yazılanlar yalansa böyledir. Doğruysa kızım karşısında beni bulur."

"İstemediği biriyle beraber olursam babam küsüp gider"
Siz neden katılmadınız o toplantıya?
Biz dört kişi yapacaktık o toplantıyı. Tümer, karısı Cansu, benim o zamanki sevgilim İsmail (Oygur) ve ben. Ama İsmail ve Tümer’in işleri nedeniyle vakti yoktu. İki kız basın toplantısı yapmak garip görünecekti. Babam da "Ben hepinizin adına konuşurum" dedi.

Aktüel dergisindeki yazılarınızın bitmesinin de babanızla bir ilgisi var mı?
Ben orada Selin Denizli olarak yazıyordum, Mustafa Denizli’nin kızı olarak değil. Bir yazımdan sonra gazete "Babam takımı yanlış oynattı" gibi bir başlıkla haber yaptı. Ben de düşündüm ki; tamam, bu adam Fenerbahçe teknik direktörü ama benim babam. İşimi iyi yapacağım diye ona zarar veremem. Ben de bir sonraki hafta bir veda yazısı yazıp bıraktım.

Babanızla bu kadar iç içe geçmiş bir hayat sürmekten memnun musunuz?
Çok sağlıklı değil elbette. Babam rahat ve modern görünür, erkek arkadaşımla akşam balık yemeye falan gider. Ama eğer aklına yatmayan biriyle arkadaşlık edersem ya da gönlüm öyle birine düşerse küser. Bazen de ben ona küserim, bir ay sonra elinde bir buket çiçekle kapıma dayanır, haydi barışalım diye.
Bu dönemlerde annem tampon bölgedir. Birbirimize söylemek istediklerimizi anneme söyleriz, o ötekine iletir.

Bu soyadına lanet olsun dedirtiyorlar
Babanız mesleğinde de hep az konuşarak, mesajlar vererek iletişim kurmayı tercih eder.
Babamla iletişim kurmak için belli bir IQ seviyesinin üstünde olmak lazım. "Dıt dıt!" diye mesajın geldiğini anlamam lazım. Ama bana boş mesaj gönderirsen ben seni anlayamam ki. O yüzden de biraz diyalog kopukluğu var tabii.

"Babam valiz alırken ağladı, İtalya’ya gidemedim"
• 24 yaşında.
• İzmir Amerikan Koleji ve Bilkent Mütercim Tercümanlık mezunu.
• TV, halkla ilişkiler, tekstil sektörlerinde çalıştı.
• Küçük yaşlardan beri Fenerbahçeli. En büyük hobisi futbol.
• "Ruh haline uygun düştüğü" için şu sıralar "Gergin Ruhlar Antolojisi" adlı kitabı okuyor. U2, Lenny Kravitz ve Teoman dinliyor.
• "Erkek muhabbeti" yapabildiği için herkes ona "Ali Can" diyor.
• Bir aralar eğitim için İtalya’ya gitmek üzereydi. "Okulum ayarlanmış, evim tutulmuştu. Son günlerde, babamla valiz almaya gittik. Dükkanda babam ağlamaya başladı, gidemezsin diye. Ve biz Türk filmlerindeki gibi boş valizlerle eve döndük. Ben de Donatella Piatti’den İtalyanca dersi aldım."


"10 kereden fazla top sektiren yanıma yaklaşmasın mı yani?"
Çok mu geziyorsunuz geceleri?
En son 27 Ekim’de doğum günümde dışarı çıktım. Bir de iki hafta önce bir arkadaşımın doğum gününe gittim. Ama orada çekilen resimler sürekli basıldığı için ben her gece dışarıdaymışım ve sürekli "Arkadaşlar, bakınız" şeklinde basın açıklaması yapıyormuşum gibi görünüyor. Gece çıkmayı zaten sevmem, bu olanlar yüzünden çıkacağım varsa da çıkmıyorum.

Peki, futbolcu arkadaşlarınızın olması sadece babanızın mesleği ile açıklanabilir mi? Şöhretli, genç insanlar olarak futbolcuların kendiliğinden bir çekiciliği var mı? Mesela, babanız bir banka şubesinin müdürü olsa oradaki bütün personelle arkadaş olur muydunuz?
Tabii ki olurdum. Şöhretli bir insanın çocuğu olarak, yine şöhretli bir sevgili bulmanın ne gereği var? Şöhretimize şöhret mi katacağız yani? Benim bugüne kadarki sevgililerim içinde şöhretli olan bir tek Murat (Başoğlu) vardı, bir de Ümit Davala ile yaşayamadığımız o dönem.

Nasıl bir dönemdi o?
Çok güzel bir arkadaşlığa gidiyordu; Ümit’in bana ilgisi vardı, benim de gönlüm kayar gibi olmuştu. Bizden önce basın bizi birbirimize aşık ettiği için doğru dürüst yaşayamadık. Bir gece dışarı çıktık. Ertesi gün gazetelerin birinci sayfalarına çıkınca, dedim ki "Oldu Ümit, az görüşelim" dedim. Adamakıllı çıkıp bir sinemaya gidip hamburger yiyemedikten sonra ne anlamı var?

Etrafınızdakiler ne diyor?
Aslında çok umrumda değil. Beni tanıyan 10 kişi var, 11’incisi tanımasın. Ama benim bir ailem var, aile kızıyım ben. Görüntü ise şöyle: Ben boş gezenin boş kalfası; geziyorum, bakıyorum, kendime koca arıyorum. Futbolcular da tercihim. Hoş değil. Ne kadar etrafa aldırmadan da yaşasan, omzunda onun ağırlığıyla geziyorsun. Önlemler almak da bana ters geliyor. "Sen şöhretlisin, senle arkadaşlık edemem" ya da "Sen 10 kereden fazla top sektiriyorsun, git yanımdan". Böyle bir şey yok yani.




PAZAR























KEŞFETYENİ
Survivor'da sürpriz açıklama! Yarışmacılar dondu kaldı
Survivor'da sürpriz açıklama! Yarışmacılar dondu kaldı

Cadde | 25.04.2025 - 13:05

Survivor son bölümde sürpriz bir gelişme yaşandı. Acun Ilıcalı'nın sözleri şoke etkisi yarattı.

Yazarlar