Pazar“Bu rol için Esra’yı üç ayda ikna ettim”

“Bu rol için Esra’yı üç ayda ikna ettim”

29.01.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

Son ayların çok konuşulan oyunu “Önce Bir Boşluk Oldu Kalp Gidince Ama Şimdi İyi”nin başrolündeki Esra Bezen Bilgin ve yönetmeni Mehmet Ergen 2006’dan beri evli:

“Bu rol için Esra’yı üç ayda ikna ettim”

Önce Bir Boşluk Oldu Kalp Gidince Ama Şimdi İyi”, ismi uzun kendi etkileyici bir oyun. Oyunun yıldızı Esra Bezen Bilgin, yönetmeni Mehmet Ergen. Bu, ikilinin birlikte çalıştıkları beşinci proje ama birlikte verdikleri ilk röportaj. “Didiştiğimizi bildiklerinden midir nedir hiç birlikte röportaj istememişlerdi” diyor Ergen gülerek. Ama birlikte geçirdiğimiz sürede bu didişmeden eser yok. Aksine çok uyumlu ve eğlenceli bir takım var karşımda. İkili 2006’dan beri evli ve Gece isminde üç yaşında bir oğulları var. Lucy Kirkwood’un eserinden Seçil Honeywill’in uyarladığı oyun, İstiklal’de yanımızdan geçen, dolmuşta yanımıza oturan, kuyrukta arkamızda bekleyen kadınlardan birinin hikayesini anlatıyor. Ukrayna’dan büyük umutlarla İstanbul’a gelip burada aşık olduğu adama pasaportunu kaptıran ve borcunu ödeyebilmek için para karşılığı erkeklerle birlikte olmak zorunda kalan Dijana’nın hikayesini... İkiliyle buluşup oyunun perde arkasını, tiyatroları Talimhane’nin kapatılmasını ve tanışma hikayelerini konuştuk.

Haberin Devamı

* Nasıl kesişti yolunuz bu oyunla?

Mehmet Ergen: İngiltere’deki tiyatromda bir başka tiyatroyla ortak olarak oynandı bu oyun. O zaman ben yönetmemiştim. O biraz daha sürreeldi. Karakterler Nijeryalı ve Hırvattı. Uyarlayıp Türkiye’de de yapmak kafamda vardı. O sürreel tarafı temizleyip gerçekçi ve vurucu hale getirdik.

* Oyunda Ukraynalı aksanınız çok başarılı bulunuyor. Nasıl hazırlandınız?

Esra Bezen Bilgin: Prova süresi toplamda üç haftaydı. Gurur duyarak değil üzülerek söylüyorum; aksana kendim çalışmak zorunda kaldım. Çünkü Ukraynalı aksan koçu bulamadım. Son derece primitif şekilde, Youtube’dan videolar falan izleyerek çalıştım. Çok zor oldu. Oyunun ihtiyacı olan samimiyeti yakalamak için elimden geleni yapıyorum ama
aksanımın hâlâ eksikleri var.

* Ne düşündünüz aksanı çıkardığında?

Mehmet E.: İlk günden biliyordum başaracağını. Bana evde bir sürü komiklik yapıyor. Aksandan aksana girebiliyor.

* Başından beri oyuncu olarak Esra hanım mı vardı kafanızda?

Mehmet E.: Evet, üç ay ikna etmeye çalıştık. Hep öyle yapıyor. Kabul edene kadar çok zor bir oyuncu. Kabul ettikten sonra da çok kolay oluyor. Provalara bile girmenize gerek kalmıyor. Kendisi çözüyor zaten.
Esra B.: Başında hayır deyip sonunda bir şekilde ikna oluyorum. Mehmet bunu şımarıkça buluyor ama şımarıklık değil gerçekten başta başarılı olamayacağımı düşünüyorum.

“Olan mahallenin kültürel zenginleşmesine oldu”

* Çok hüzünlü bir hikayeyi anlatıyorsunuz ama aralarda izleyiciyi güldüren kısımlar da var...

Esra B.: Acı bir süre sonra kendinle dalga geçmeyi getiriyor. O kadar acı ki ağlayamıyoruz bile. Kadınların ve çocukların pek çok sektörde pasaportuna el konularak zorla çalıştırıldığı ve bunun ekonomiye katkı kabul edildiği bir dünyada yaşıyoruz. Her ne kadar daha çok oyunculukla gündeme gelse de oyunun asıl başarısı, bunu anlatma biçimi ve uyarlama fikri... Aşka, hayal kırıklığına bakışı, naifligi, tanıdıklığı...

* Oyunun adı nereden geliyor?

Mehmet E.: Oyunun içinde, karakterin okuduğu bir gazete haberinde yer alan, bir çocuğun kalp ameliyatından sonra söylediği söz.

* Neyi kaybettirdi tiyatronuz Talimhane’nin kapatılması?

Mehmet E.: Her ay yurtdışından oyun getiriyorduk. Şimdi getiremiyoruz. Sürekli birbiriyle kapışan Tarlabaşı’ndaki Roman gençlerle Kürt gençleri bir araya getirdiğimiz “I Love Mahallem” diye bir projemiz vardı. O öldü. Çocuk tiyatrosu öldü. Kimse gelip Dolapdere’nin göbeğinde tiyatro yapmıyordu. O mahallenin kültürel zenginleşmesi öldü. Yoksa cipini alan nerede iyi oyun varsa gene geliyor.

* Londra’da nasıl oluyor bu işler?

Mehmet E.: Londra’da onuncu yılımızı kutladık ve belediye bize yeni bir bina verdi. Üstüne bir de arsa verdi. Ahmet Misbah Demircan’dan görmüş olabilirler bu bonkörlüğü (gülüyor). Burada tiyatro kapatılırken biz orada yeni bir tiyatro inşa ediyorduk. Şu anda orada üç sahnemiz var.

Haberin Devamı

“Onu ilk kez sahnede gördüm”

Haberin Devamı

* Nasıl tanıştınız?

Mehmet E.: İzmit Şehir Tiyatrosu’na davet edilmiştim. Orada “Esra senin asistanın” dediler. Meğer oyuncu Esra aynı zamanda benim asistanımmış. 2002’de tanıştık. İlk kez sahnede gördüm, “Üç Kuruşluk Opera” oynuyordu.
Esra B.: 2006’da evlendik. 2008’de oğlumuz Gece doğdu.

* Sert bir yönetmen mi?

Mehmet E.: Hayır, o sert bir oyuncu.

* Birlikte çalışmak zor mu?

Esra B.: Mehmet’le çalışmak çok zevkli. Ama evet ben daha sertim. Her zaman daha çok çalışalım istiyorum. Ben çok daha duygusalım, o son derece mantıklı. Ben “Ama öyle hissettim” falan gibi cümleler kuruyorum o da “Ne hissi ya, bu budur” falan gibi karşılıklar veriyor. Ama birlikte çalışmak çok güzel.

* Sırada hangi projeler var?

Haberin Devamı

Mehmet E.: Pippa Bacca’nın hikayesinin anlatıldığı bir oyunumuz olacak şubatta. “Bizim Şarkımız” müzikali var. “Shrek”i yapıyoruz Türkiye’de ilk defa. Bir Broadway müzikali var. “Önce Bir Boşluk...” sezon boyunca devam edecek.
Esra B.: Ben de haziranda bir film çekeceğim. Çok güzel bir abla-kardeş hikayesi.

KEŞFETYENİ
Astral seyahate çıkan Yusuf Güney'in yeni rotası belli oldu!
Astral seyahate çıkan Yusuf Güney'in yeni rotası belli oldu!

Cadde | 28.03.2025 - 15:40

Uzaylılarla ilgili yaptığı açıklamalarından sonra Yusuf Güney, şaşırtan paylaşımlar yapmaya devam ediyor.

Yazarlar