26.04.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
Mehmet Tez - mehmet.tez@milliyet.com.tr / Fotoğraflar: Burcu Baltalı
Pinsa
Eskiden Bağdat Caddesi’ndeki Babbo’nun taş fırınının başında duran elemanlar Pinsa’yı açıp ekmek ve pizza yapmaya başladılar. İtalyan tipi pizza illa ince hamur demek değil. Kalın, çıtır hamurlu, bol malzemeli İtalyan halk tipi pizzaları çok leziz Pinsa’nın. Makasla dilediğiniz büyüklükte kesip alıyorsunuz. Bence Moda’nın en iyi pizzası bu. Kötü yanı eve servisi olmaması. Bu minik mekanda menüye bir de şarap eklense bir numaralı küçük restoran olabilirdi.
Naan
Nefis ekmek, nefis tatlılar, salatalar ve sandviçler, iyi kahve demek. Hafta içi gündüz belli bir saate kadar sessiz sakin, bilgisayarı açıp çalışacağınız
bir yer. Hafta sonları
yeme-içmeye gidilir ama çok durulmaz kalabalıktan. Yanında kremasıyla incecik hamurlu armutlu pie’ını severim. Erken giden kapıda kalır, tek kötü yanı bu. 10.00’da açılıyor.
Nun
Deniz Eslek’in hem moda butiği hem de kafe olarak hizmet veren minik ve sevimli “köşe”si. Kapının önündeki koltuğa oturup bir şeyler içerken belki enteresan birkaç şey satın alabileceğiniz bir yer. Zamanla bu sokak ve çevresinin Moda’nın en güzel bölgelerinden biri olacağını düşünüyorum. Hâlâ bir-iki cumbalı ahşap ev var burada.
Çaya bekliyorlar
Naga Putrika Kahvaltıcı
Moda’da kahvaltı konusunda uzman yer yoktu. Naga Putrika bu soruna güzel bir çare gibi. Farklı yöresel kahvaltılar arasından seçiyorsunuz. Gayet doyurucu, kaliteli ve hesaplı.
Pişi ve mıhlama çok seviliyor.
Çay Tarlası
Eğer kahvaltıda yöresel dokunuşlar hoşunuza gidiyorsa, yani peynir, domates ve reçelle yetinemiyorsanız mıhlamada bir numaralı yer Çay Tarlası. Vedat Milor’un da belirttiği üzere burada mıhlama ve menemen hakikaten belli standartların üzerinde.
Çay bahçeleri sıcak havalarda Modalıları bir vaha gibi çekiyor.
Moda Aile çay bahçesi
İstanbul’un en kötü çayı ama en güzel manzarası eşliğinde oturup sohbet etme şansı. Yazın hafta içi kentin en serin yerlerindendir. Burada kitap, gazete okumayı ve pastaneden alınan muhtelif unlularla kahvaltı etmeyi severim.
Bomonti Çay Bahçesi
Kalamış Koyu’nun tam içine bakan manzarası eşliğinde yazın çitlembik ağaçlarının gölgesinde kahvaltıya gidilebilir. Tenha bir yer isteyen, gözden uzak olayım diyenler burayı tercih eder. Kalamış Koyu son zamanlarda Kurbağalıdere’deki çalışma yüzünden berbat kokuyor bazen. O yüzden burası biraz gözden düştü.
Set üstündeki isimsiz çay bahçesi
Moda’nın Bomonti tarafına giderken karşınıza çıkan bu alan hakikaten bahçe gibi bir yer. Hava iyiyse sanki minik tabureler ve masalar yerden kendi kendilerine yeşeriyor. Baharda genç sevgililerin, yazın günbatımında mahalleli gençliğin en sevdiği yerdir.
Sohbet için şahane
Sıdıka
Beşiktaş’ın butik anlayıştaki meyhanesi Moda’da yeni açılan şubesinde biraz daha şık. Salaş meyhaneden ziyade Berlin tarzı bir butik restoran havasında. Şu ara pek gözde. Genellikle rezervasyonsuz şansınız yok. Neden dolu? Çünkü mezeleri çok taze (cacık şahane), meraklısına otları enteresan, ahtapotu belki İstanbul’un en iyilerinden. Makul hesap ödediğiniz bir yer.
Cibalikapı Balıkçısı
Moda klasiği. Tek tek yemeklerini ve mezelerini anlatacak değilim. Gezmeye gelenler manzaralı yerleri tercih ederken, ağzının tadını bilen mahallelinin tercihi Cibalikapı’dır.
Nexus
Kadıköy Balık Pazarı tarafında yeni açılan pub’ımız. Bira severlerin pek makbul bulduğu Gara Guzu birası burada. Viski sevenler muhtelif single maltları da burada içebilir.
Moda Meyhanesi
Moda’nın en güzel salaş meyhanesi burası olabilir. Mütevazı bir ortamda sohbet için şahane bir yer. Mezeleri kendine has ve çok leziz. Buranın
tek kötü yanı var, balık yok. Ama dana sırt ve kokoreç gerçekten efsane. Sakatat bana gelmez ama yiyen tanıdıklarım pek beğeniyor. Müdavimler edinmiş, sessiz, kendi halinde bir yer Moda Meyhanesi. Rezervasyonsuz yer bulmanız çok zor. Hatta bazen rezervasyonlu
bile zor.
Zeplin
Moda’ya özgü pub’ların Avrupa tarafından farkı müşterisinin mahalleliler olması. İş çıkışı bir yorgunluk birası içer, eve öyle geçersiniz. Muhakkak mahalleden bir-iki tanıdık vardır sohbet edecek. Zeplin’in özelliği, bira çeşitlerinden başka ara ara hiç rol çalmayan canlı müzik ve ayda bir Mete Avunduk’un pazar günü plak dinletileri. Özellikle pazar öğleden sonraları takılmalı.
VIntage
Bir Kadıköy klasiği. Plak ve haftalık müzik ihtiyacı oradan karşılanır. Ayrıca Mete Avunduk dükkandaysa ve keyfi yerindeyse sizinle bazen sohbet bile edebilir. Burası sadece plakçı ya da müzik dükkanı değil,
bir tür yaşam ve kültür merkezi.
Standart.fm mekanın üst katından yayın yapıyor. Radyonun programcılarını da
ara ara burada görmek mümkün.
Selanik Kuru fasulyecisi
Öğleyemekleri için zaman zaman uğranabilecek bir yer. Biz damak zevkine düşkün bir dostumla uğradığımızda o, fasulyeleri çok pişmiş bulmuştu. Benim
için sorun olmadı. Hesaplı, temiz bir yer.
Kahve-tatlı molası
Kemal Usta
Nutella çılgınlığının genel merkezi. İki şubesinde de kapıda kuyruk oluşuyor ve muzlu ballı Nutellalı waffle’lar mideye iniyor. Normalde bu kadar enerjiyle Boğaz’ı yüzerek geçmesi beklenen Nutella’cılar daha sonra çay bahçelerinde yayılmaya devam ediyor.
MunchIes
Nutellademişken Esat Işık Caddesi’nin başında bir adet hipster Nutella’cımız var. Pancake, waffle yapıyorlar. Öğrenciyseniz, cool görünmek istiyorsanız burada pazar sabahları oluşan kuyrukta sosyalleşiyor, “hafta sonu amma coştuk ha” şeklinde
puan topluyorsunuz.
Pappa Cafe
Kadıköy’de eskilerin Pape kalfa adıyla bildiği mimar Constantine P. Pappa 19’uncu yüzyılın ikinci yarısında Moda’yı neredeyse inşa etmiş kişidir. Bu kafenin bulunduğu apartman da onun eseri. Bu mimari doku içinde oturup bir kahve içmek isteyebileceğiniz bir yer. İnsanın selfie çekesi gelir burada resmen.
Dört
Yeniaçılan kahveciye iki kez gittim ama kahvesine bayılmadım. Tabii bu benim sorunum, genel olarak beğenilen bir yer. Bulunduğu sokağı güzelleştiren, estetik hale getiren yerlerden. Uğrarsanız espresso isteyin.
Walter’s Coffee Roastery
Mahalleninyeni açılan üçüncü nesil kahve dükkanı. Hayli geniş, farklı bölümleri olan, gün boyu zaman geçirilebilecek, hatta toplantı yapılabilecek endüstriyel tarzda tasarlanmış şık bir yer. Kahvesi şöyle böyle diye yorum yapmam. Ama şunu eleştirebilirim;
kahve makinesi ehil ellerde değil. Bir kahve için
10 dakika bekliyorsanız iyi bir şey içmek istiyorsunuz haklı olarak. Servise ve ürüne dekorasyondan daha fazla önem veren kazanır
bu işlerde.
Rumeli Çikolatacısı
Şuara Osmanlıcılık çok moda. Rumeli Çikolatacısı modada hafif kitsch bir şark kahvesi havası yaratmış. Pek seviliyor, rağbet görüyor. Her daim dolu. Türk kahvesi ve muhtelif çikolatalar eşliğinde sohbet yeri. Giderseniz şadırvanla fıskiyeli havuz arası masaya oturup bir bol köpüklü söylersiniz.