Pazar“Ana kucağı” terasta

“Ana kucağı” terasta

07.07.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:

Paris ve Marsilya’dan sonra üçüncü mekanını geçtiğimiz aylarda İstanbul’da açan Mama Shelter’ın şehri kuşbakışı gören terası, yepyeni akşam yemeği menüsüyle yaz gecelerine hazır

“Ana kucağı” terasta

İstiklal Caddesi’nin Mama Shelter’ı otel, restoran ve bar olarak hayatımıza girdiğinden beri “en cool” mekanlar listemizdeki yerini koruyor. “Ana kucağı” anlamına gelen Mama Shelter, İstiklal’deki yerine alıştıktan sonra yaza adapte olarak,
yedinci katında Rooftop’ı (teras) açtı ve yepyeni bir yaz menüsü oluşturdu.
Mekanın içi gibi Rooftop’ında da Philippe Starck’ın imzası var. 360 derecelik İstanbul manzarası nefes kesiyor... Rengarenk dev saksılardaki zeytin ağaçları, dekorasyonda kullanılan iç açıcı renkler, minderli şezlonglar, paylaşımlı masalar ve enerjik Mama Shelter ekibi sizi şehrin korna seslerinden ve koşturmacasından koparıp başka bir yere götürüyor. Rooftop’a özellikle gece gittiğiniz zaman bu ambiyansla sabaha kadar parti yapıp eğlenecekmişsiniz hissi gelebilir fakat bu his yanıltıcı olmasın. Çünkü mekan, restoran özelliğini korumakta kararlı olduğu için en geç gece 1’de son müşterilerini uğurluyor. Sanmayın ki Mama İstanbul’un terasında müzik hiç yok. Perşembe, cuma ve cumartesi akşamları yemeğinizi keyifli hale getirecek DJ performansları Mama deneyiminizi daha da hoş kılıyor.
Mama İstanbul’un dekorasyonu ve menüsü Paris’ten ziyade, Mama Marsilya’ya daha yakınmış. Ne de olsa ikisi de deniz şehri... Mama İstanbul’un Bilkent’li şefi Murat Artukmaç, Mutfak Sanatları Akademisi’ndeki çalışmalarını Mama Shelter’ın Michelin yıldızlı şefi Alain Senderens ile pekiştirerek bu günlere gelmiş iddialı biri. Menüyü tattıktan sonra Artukmaç’ın bu iddiasında haklı olduğunu gördük. Bir de söylemeden geçemeyeceğiz, fiyatlar sunulan lezzetlere göre oldukça uygun.

Haberin Devamı

“Ana kucağı” terasta

Geniş minderli sedirler...

“Ana kucağı” terasta

Kırk kişilik yüksek tabureli masa...

“Paylaşımlı yemekler ve içecekler terası hareketlendirecek”

Murat Artukmaç
Mama Istanbul Executive Chef’i

Rooftop’ın yazlık menüsünde ne gibi yenilikler var?

Mama’nın Rooftop’ı, İstanbul’un göbeğindeki bir sörfçü mekanını andırıyor. Sanki şehirden kopup yazlık bir yere gelmişssiniz hissini veriyor. Uzun süreli pişirmelerden uzak durarak, ferahlatıcı tatlara yer verdiğimiz yazlık menümüzü iki Michelin yıldızına sahip Alain Senderens ve Jerome Banctel danışmanlığında hazırladık. Başlangıçlarda içinde yoğurt, buğday ve nohut olan “ayran aşı çorbası” ve “çiğ sebze tabağı”; ana yemekte “füme enginarlı talaş böreği” ve “tavuk lolipopları”; tatlıda ise “soğuk şeftali çorbası” ve “Türk kahveli creme brulee” öne çıkan lezzetlerden bazıları. İçkilerde ise sangria rose ve apple votka martini, yazlık menümüzün serinletici tatlarından. Terastaki geniş masalarımızda paylaşımlı yemekler ve büyük sürahilerde ikram ettiğimiz içecekler terası hareketlendirecek.

Haberin Devamı

Menüyü oluştururken Marsilya’yı mı, Paris’i mi örnek alıyorsunuz?

Bir deniz şehri olduğu için Marsilya bize daha yakın. Dolayısıyla Türk tatlarımızın yanı sıra Marsilya’nın menüsüyle paralel gidiyoruz. Onların bize kattıkları dışında bizim de onlara kattığımız yeni lezzetler var. Mesela yoğurtlu kebap, hem Paris hem de Marsilya Mama’ların menüsüne girdi.

Yemek konusunda ilham almak için hangi ülkelere gidiyorsunuz?

Ben Fransız şefleri takip ediyorum belki kendim de o ekolden olduğum için. Fakat şeflerin dünyasında yükselen yıldız kimler olacak diye sorarsanız İskandinav ve Brezilyalılar derim. Mesela Brezilyalı Alex Atala, Sao Paulo’daki D.O.M. isimli restoranıyla şefler dünyasının yükselen yıldızı bence. New York’ta hangi şefin yemeği yenmeli diye sorarsanız David Chang’in Momofuku (Şanslı Şeftali) isimli restoranının oldukça popüler olduğunu söyleyebilirim.