Pazar“Ampute futbol Türkiye’den sorulacak”

“Ampute futbol Türkiye’den sorulacak”

21.09.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Türkiye Ampute Milli Takımı, Polonya’da düzenlenen EUROCUP’ta şampiyon oldu. Kasım ayında Meksika’da düzenlenecek Dünya Şampiyonası’na hazırlanan takımın kaptanı Osman Çakmak parolalarının “Ampute futbol Türkiye’den sorulur” olduğunu söylüyor

“Ampute futbol  Türkiye’den  sorulacak”

Ne kadar sıkıntı yaşarsak yaşayalım spor alanında yakaladığımız başarılar hepimizin yüzünü güldürmeye yetiyor. Son olarak da engelli sporculardan oluşan Türkiye Ampute Milli Takımı bizi gururlandırdı. Takım, Polonya’da geçtiğimiz hafta düzenlenen EUROCUP’ın finalinde futbolun beşiği İngiltere’yi yenerek Avrupa Şampiyonu oldu. Fakat bu başarının Milli Takım’ı tatmin ettiğini söylemek mümkün değil. Geçtiğimiz hafta Ankara’daki 19 Mayıs Stadı’nda buluştuğumuz futbolcular şimdiki amaçlarının Meksika’daki Dünya Şampiyonası’ndan birincilikle dönmek olduğunu söyledi.

Haberin Devamı

Final maçı sona erdiğinde neler hissettiniz?

Fatih Şentürk: Onu hiç sorma. Çok kötü bitti. Kanlı bitti.

İngilizlerin bir hazımsızlığı olmuş, kavga çıkmış ama ben onu sormuyorum. Neler hissettiğinizi, duygularınızı soruyorum.

Fatih Ş.: Ben sevinemedim. Alışık olduğumuz olaylar değil sonuçta. Futbol oynamak için sahadaydık biz. Kafes dövüşü yaptığımız yok. Maç bittikten sonra sinirlerimiz iyice gerildi bizim. Hocamız ne şartta olursa olsun fair-play çerçevesinde oynayacaksınız demişti. Ona riayet etmeye çalıştık.

Farklı bir şekilde sorayım sorumu: Turnuva için Polonya’ya giderken nasıl hissediyordunuz? Stres var mıydı? Dönüş yolunda ruh haliniz nasıldı?

Fatih Ş.: Tabii ki yeni milli arkadaşlarımız stresli olabilir.

Haberin Devamı

Kim ilk kez milli oldu?

Muhammet Yeğen: Ben ilk kez milli oldum.

Neler hissettin? Nasıl bir duygu milli formayı taşımak?

Muhammet Y.: Ben beş yıldır ampute futbolun içindeyim. Fakat milli formayı giymek başka. Lig maçlarındaki kadar rahat değildim; elim, ayağım titredi. O atmosfer içinde ne yapacağını da bilemiyorsun. Çok farklı bir duyguydu benim için. Sonuçta ülkemizi temsil ediyoruz.

Kaptana sormak lazım belki de... Kaptan siz daha tecrübelisiniz. Siz de heyecan, stres yaşadınız mı?

Osman Çakmak: Biz her zaman takım olma yolunda mücadele ediyoruz. Çok iyi hazırlandık. Bu turnuva bizim için çok önemliydi. Gitmeden önce söz vermiştik, hedefimiz şampiyonluktu. Finalden önce hocamız kadroyu açıkladığında bir konuşma yaptı. Kaptan olarak ben takım arkadaşlarıma baktım, herkesin gözü yerinden çıkacak gibiydi. “Bu maç farklı olacak” diye düşündüm. Hocamız oda istirahati verdiğinde birbirimize attığımız mesajlara da tekrar bakınca final maçının çok farklı olacağını anladım. Zaten bizim parolamız: “Ampute futbol Türkiye’den sorulacak”tır. Şimdi hedefimiz Meksika. Önümüzde iki ay kadar bir zaman var. Çok iyi hazırlanıp Meksika’da da turnuvayı ilk sırada bitirmek niyetindeyiz.

“Süper Lig’deki futbol bana keyif vermiyor”

Süper Lig’i de takip ediyorsunuzdur. Özellikle bu yıl takımlar eleştiriliyor. Nedeni oynanan futbolun yavaş olması. Siz ne düşünüyorsunuz?

Haberin Devamı

Osman Ç.: Takip ediyorum evet. Herkesin yaptığı işe saygım da var. Fakat tabii ki keyif almıyorum. Final maçının ardından başarıyı kutlamak için Polonya’da bir Türk restoranına gitmiştik, orada Trabzonspor-Fenerbahçe maçını izledik, keyif alamadık.

Meksika için nasıl hazırlanacaksınız?

Oğuz Gökçe: Bizim iki hedefimiz vardı: Bunlardan biri Avrupa Şampiyonu olmaktı. Bunu başardık. Allah izin verirse şimdi amacımız Dünya Şampiyonu olmak. İkinci olmak, üçüncü olmak, hiçbiri bizi tatmin etmez.

Büyük turnuvalar öncesinde nasıl konsantre oluyorsunuz?

Oğuz G.:Bu bizim katıldığımız ilk büyük turnuva olmadığı için, Milli formayı da daha önce taşıdığımız için rahat oluyoruz. Eskisi gibi heyecanlanmıyoruz. Fakat yıllarca oynasan da bir milli heyecan oluyor.

“Sıkıntı yaşamıyorum desem yalan olmaz”

Günlük hayatınızda zorluklar yaşıyor musunuz? Nelerden şikayetçisiniz?

Oğuz G.: Ben sıkıntı yaşamıyorum desem yalan olmaz. Kolumu kaybettiğimden bugüne dek yaklaşık 16 sene geçti. Artık alıştım. Moral bozucu birkaç olay oluyordu önceleri. Fakat insan alışıyor. Sonuçta insanız. Böyle bir olay herkesin başına gelebilir. Kabulleniyorsun.

Haberin Devamı

Muhammet senin zorlandığın zamanlar oluyor mu?

Muhammet Y: Benim ayağım, sağ diz altından doğuştan yok. Bu nedenle ben çok daha alışığım. Şimdiye kadar hiçbir zorlukla karşılaşmadım. Hatta ben kendimi normal insanlara göre daha avantajlı görüyorum. İnsanlar da bilinçleniyor. Çocuğun aklı ermez diye bir deyim vardır. Önceden çocuklar “Abinin ayağı yok” derdi. Şimdi onlar da bilinçlendi.

Aynı durumdaki küçük çocuklara spor yapmayı, hayatları değiştiren bir yol olarak tavsiye eder misiniz?

Muhammet Y.: Tabii ki. Beni ampute futbolla tanıştıran herkese dua ediyorum. Ne kadar çok engelli arkadaşımıza spor alışkanlığı kazandırırsak o kadar iyi. Ben Erzurum’da doğdum, orada yaşıyordum. Ampute futbol oynamasaydım üniversitede okuyamazdım. Yurt dışını göremezdim. Arda Turan, Caner Erkin gibi milli futbolcularla tanışıp onlarla maç yapamazdım.

Haberin Devamı

Ampute futbol sizin hayatınızda neleri değiştirdi?

Barış Telli: Ben ampute futbola 2005’te başladım. Beden eğitimi öğretmenim sayesinde oldu. Hayatımda çok şey değişti. 2008’de Gazi Üniversitesi’nin Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu’na girdim. Ben bu süre içinde büyük işler başardığımızı düşünüyorum. Umarım diğer hedeflerimizi, hayallerimizi de gerçeğe dönüştürürüz.

Fatih Ş.: Ben ilk kez 2010’da Arjantin’de düzenlenen Dünya Şampiyonası’nda milli olmuştum. Akabinde, millilik kontenjanından ben de Gazi Üniversitesi’nin Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu’na girdim. Allah izin verirse bu yıl mezun oluyorum. Eğitimime de yüksek lisans öğrencisi olarak devam edeceğim.

“Uyandığımda ‘Hocam top oynayabilecek miyim?’ demişim”

Kaptan siz gazisiniz. Nasıl oldu? Nasıl ampute futbola başladınız?

Osman Ç.: Ben 1997’de Şırnak’ta mayına basarak gazi oldum.

Ondan önce spor geçmişiniz var mıydı?

Osman Ç.: Evet, daha önce İstanbul’da Zeytinburnuspor ve Sarıyerspor’da futbol oynadım. Daha sonra iş hayatına atıldım. Ardından da vatani görevimi yapmak için askere gittim. Şırnak’ta bir sabah, arkadaşlarımızın yol emniyetini sağlamak için çalışma yapıyorduk ve ben mayına bastım. Sence kendime geldikten sonra doktora ne sormuşumdur? Uyandığımda “Hocam top oynayabilecek miyim?” demişim. “Oynarsın evlat” dedi. 2007’de kendimi toparladım. Evlendim, çocuklarım oldu. Bunlar hayata bakışımı değiştirdi. O sırada lig kuruldu. Biz de başladık. Alışmak biraz zaman aldı ama şimdi bana hayatta en çok keyif veren şeylerden biri ampute futbol.

“Duygu kontrolü bizim için çok önemli”

Ne kadar zamandır bu turnuva için hazırlanıyordunuz?

Polonya’da düzenlenen turnuvanın amacı ülkeleri 30 Kasım’da Meksika’da başlayacak Dünya Şampiyonası’na hazırlamaktı. Biz bu turnuvaya
12 Ağustos’ta Abant’ta kampa girerek hazırlanmaya başladık. 25’ine kadar oradaydık. Biraz ara verdik ve 31 Ağustos’ta tekrar toplandık bu kez Kızılcahamam’da. İyi bir hazırlık süreci geçirdik diyebilirim.

Meksika’da düzenlenecek turnuvadan neler bekliyorsunuz?

27 Kasım’a kadar çalışmalarımızı muhtemelen Antalya’da sürdüreceğiz, ikliminden dolayı. Çünkü orada bahar mevsimini yaşıyor olacağız.

Maçları deniz seviyesinde mi oynayacağız Meksika’da?

Evet deniz seviyesinde mücadele edeceğiz. Pasifik Okyanusu’na kıyısı olan bir şehirde olacak maçlar. Bu, şimdiye kadar düzenlenen turnuvalar içinde
en büyük şampiyona olacak. 32 ülkenin katılacağı konuşuluyor. Muhtelemen gece maçları oynayacağız. Umarım sıkıntılar, sakatlıklar yaşamayız. Oyuncularımız kart görmezse, kızarmazsa amacımız finale kadar yükselmek.

“Emeklerimizin karşılığını maalesef alamıyoruz”

Futbolda fiziki hazırlıklar kadar psikolojik hazırlıklar da çok önemli. Siz futbolcularınızı nasıl hazırlıyorsunuz?

Fiziksel kalite bizi ayakta tutan en önemli etkenlerden biri. Fakat mental olarak da iyi hazırlanıyoruz. Turnuvalardan önce mental bir çöküş yaşamamak gerekiyor. Hele bizim oyunumuzda... Çünkü işin içinde engelli psikolojisi de var. Bizim oyunumuzda duygu kontrolü çok önemli. Törpülenmesi gereken hırçınlıklar da var. Bunları yaşamamaya dikkat ediyoruz.

Oyuncular engelleri yüzünden yaşadıkları gündelik sorunlardan da etkileniyor mu?

Tabii ki. Çok sorunlarımız var.
En önemlisi de futbolcularımızın verdikleri mücadelenin karşılıklarını alamamaları. Paralimpik branşlardaki arkadaşlarımız mücadelelerinin karşılığını alıyor. Fakat ampute futbolu paralimpik bir branş değil maalesef. Biz sporcularımızın psikolojisini güçlendirmek amacıyla, millilik kontenjanından yararlanarak, onları üniversitelere yerleştirdik; eğitimlerine devam ediyorlar. Yöneticilik bölümünü bitiren de var antrenörlük eğitimi alanlar da... Yüksek lisans yapan arkadaşlarımız da var.

Peki şimdi çözülmeyi bekleyen ne gibi sorunlarınız var?

Bizler özveriyle çalışan insanlarız. Fakat bu özveri bir noktada tükenecektir. Bu emeğin bir karşılığı olmalı. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 10’uncu maddesi der ki: “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.” w2010’da yapılan değişiklikle “Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz” cümlesi eklenmiş. Bizim beklentimiz, Spor Bakanımız ve federasyon başkanlarımızın bu çocukların emeğini görmesi. Paralimpik oyunlarda olduğu gibi ampute futbolundaki başarılar da ödüllendirilmeli.