05.05.2020 - 20:15 | Son Güncellenme:
Otomobile alınan sıvı akaryakıtın mekanik enerjiye dönüştürülebilmesi için ilk olarak uygun sıcaklığa ulaşması gerekmektedir. Bunun için yanma odalarına girmesi ve gerekli sıcaklığa ulaşması şarttır. Karbüratör de burada devreye girerek, akaryakıtın yakılmasını ve enerjiye dönüştürülmesi sağlamaktadır.
Karbüratör Nedir, Ne İşe Yarar?
Karbüratör eski model arabaların büyük çoğunluğunda kullanılmakta olan bir enjeksiyon sistemidir. Günümüzde ise karbüratör verim oranlarının düşük olmasından dolayı kullanılmamaktadır. Benzinli motor tiplerinde ise daha teknolojik, yeni nesil enjeksiyon sistemleri geliştirilmiş ve bu modeller kullanılmaya başlanmıştır.
Araçlarda Karbüratörün Görevi Nedir?
Karbüratör, hava borusundan ve bu boruya kanal ile bağlı olan bir benzin haznesinden oluşmaktadır. Bahsi geçen hava borusuna boğaz, boğazın ince ve son kısmına ise venturi denmektedir. Motora çekilen hava venturi bölümünde yüksek hız kazanmakta ve bu bölümde de düşük basınç oluşmaktadır. Oluşturulan düşük hızdaki basınç, yakıtın emilmesini ve hava ile karışarak silindire gönderilir.
Dolayısıyla ana yakıt hattı da venturiye doğru açılmaktadır. Venturiden sonraki bölümde ise yakıt-hava karışımı gaz kelebeği olarak adlandırılan parçaya gönderilmektedir. Gaz kelebeği adı verilen parça otomobillerde gaz pedalının hareketine bağlı olarak çalışmaktadır. Araç sürücüsü gaz pedalına basarak, gaz kelebeğinin açıklık oranını arttırıp, azaltmaktadır.
Karbüratör şamandıradan, rölanti vidasından, yakıt devrelerinden, jikleden ve yakıt kesme valfinden oluşmaktadır. Bu parçaların bir araya gelmesi ile birlikte yakıt emisyon sistemi olan karbüratör oluşmaktadır. Komplike bir sistem olan karbüratör sistemi her ne kadar uzun yıllar boyunca kullanılmış olsa da, yakın tarihlerden itibaren yeni segment araçlarda kullanılmamaktadır. Bunun sebebi, yakıt tasarrufunu yüksek oranda sağlamamasıdır. Dolayısıyla otomobil ve motor üreticileri tarafından daha teknolojik ve yüksek tasarruflu emisyon sistemleri geliştirilmiştir. Geliştirilen sistemler karbüratörlü motor tiplerini devre dışı bırakmıştır.