Kerem Tunçeri'nin ifşalanan mesajları yalan mıydı?
Bilenler bilir karantinaya yeni yeni girdiğimiz, pandeminin ilk zamanları Aslı Enver ve Kerem Tunçeri arasında aşk dedikoduları ortaya çıkmıştı. Ama ta ki Kerem Tunçeri’nin başka kadınlara attığı müstehcen mesajları ortaya çıkana kadar. Bu mesajlar çerçevesinde Kerem Tunçeri kendisine oyun oynandığı yönünde bazı ifadelerde bulunmuş. Peki, Kerem Tunçeri’nin ifşalanan mesajları gerçekten yalan mıydı?
Ne olmuştu?
Kerem Tunçeri’nin bir değil birçok kadın tarafından müstehcen mesajları yayıldıktan sonra Aslı Enver’le de yolları ayrılmıştı. Bu ayrılıktan uzun süre sonra sessizliğini bozmuş Kerem Tunçeri. Yayılan mesajlardan sonra hakkını yasal olarak arayacağını belirtmişti. Görülen o ki kararında istikrarlı bir şekilde devam ediyor.
“Ünlü olmak için fırsatlar yaratıyor”
Kerem Tunçeri, yeni verdiği bir röportajda "Özel mesajlarınız sosyal medyada ifşa olunca ne hissettiniz?" sorusuna; "Aslına bakarsanız çok şaşırmadım. Son aylarda sosyal medya üzerinden benden başka isimlere de bu oyunlar kuruldu. Mutlu bir ilişkinin arifesinde olmam dolayısıyla, hazır gündem de oldukça boşken bu ifşalar yapıldı. Bazı insanlar mutluluğu kimseye yakıştıramıyor ve buralarda ünlü olmak için fırsatlar yaratıyor" diyerek cevap vermiş.
“Merhaba” mesajı bile…
Bu konuda Kerem Tunçeri’ye hak veriyorum çünkü o dönem hatırladığım kadarıyla çok fazla ünlü ismin ifşası yapılmıştı. Hatta durum o kadar ileriye gitti ki “Merhaba” mesajına bile “İfşa” diyecek moda girmişti herkes. Peki atılan mesajlar photoshop mudur yoksa gerçekten yazılmış mesajlar mıdır? Bilmemem ama aleni bir şekilde sosyal medyada sunulması da pek hoş değil tabii ki.
“Photoshop’landı”
Tam bu “Acaba?" ile başlayan sorularımızı da yanıtlamış Kerem Tunçeri; “O mesajlardan bazıları benim eski mesajlaşmalarım. Aylar öncesine, hatta bir yıl öncesine ait mesajlar bile vardı. Ancak hiç benim olmayan mesajlar da photoshop'landı” diyerek durumu aydınlatmış. Artık photoshop’la her şey mümkün. Aylar ve yıllar öncesinden olan mesajları da Kerem Tunçeri’nin magazinde gündem olmasıyla salınması da çok makul. Çünkü insanlar ilgi odağı olmak için bu gibi girişimlerde bulunuyorlar.
İlgi için de…
Hatta enteresan olan o ki yayımlanan mesajlarda ifşa değeri taşıyacak bir cümlenin dahi olmaması. Ne bileyim taciz mesajı olur tehdit mesajı olur ifşa edersin. Ama iki yetişkinin karşılıklı rızayla olan diyaloglarını sosyal medyaya salmak gerçekten “İlgi için de bunu yapmazsın” dedirtiyor.
“Flört etmiş olabilirim”
Ki, Kerem Tunçeri de bizler gibi düşünmüş olacak ki, “Bana ait olan mesajlarda, toplum ahlakına aykırı hiçbir söylemim yok. Bekar bir erkek olarak flört etmiş olabilirim ama bunların yayınlanması benim kişisel haklarıma saldırı ve kanuni olarak bir suç! Ben de bu konuda tüm yasal haklarımın peşindeyim" ifadelerini kullanmış.
Haklarını aramakta haklı
Bence de Kerem Tunçeri yasal haklarını aramakta sonuna kadar haklı. Özel hayatın gizliliği bu denli çabuk ayaklar altına alınan bir durum olmamalı. Ayrıca karşılıklı rızayla konuşan insanların değil de biri tarafından gerçekten rahatsız edilen insanların mesajları gündem olsa bence daha sağlıklı ve yerinde olur.
Ailesi de işin içinde
Kerem Tunçeri, yaşanan olay sonrasında kızına karşı büyük bir mahcubiyet duyduğunu belirterek, "Her şeyden önce ben bir babayım ve kızıma karşı büyük bir mahcubiyet duydum. Babamı kaybedeli henüz iki ay olmuşken bu şekilde gündeme gelmek hem beni hem de ailemi, özellikle de annemi çok üzdü” diyerek olayın bir diğer tarafını da gözler önüne sermiş. Kim ister ki bir başkasıyla flörtleştiği mesajları annesinin babasının özellikle kızının görmesini. Biraz rahatsız edici bir durum.
“Başkalarının canı yanmasın”
Hukuki süreçten de bahseden Tunçeri, "Bugün herkesin farkında olması gereken üç tane suç var. Özel hayatın gizliliğini ihlal, haberleşmenin gizliliğini ihlal, verileri hukuka aykırı yayma. Basit gibi gözüken bu üç madde, bireyin kişisel haklarını önemli oranda koruyor. Ünlü olmak ya da biraz çıkar sağlamak isteyen herkes, toplumun sevgisini kazanmış insanlara bu kadar kolay saldıramamalı. Ben de avukatlarım aracılığıyla yasal haklarımın peşindeyim. Başkalarının canı bu kadar kolay yanmasın istiyorum" diye sonlandırmış konuşmasını.
"Yapmasaymış..."
Kerem Tunçeri’nin bu ifadeleri bence de durumu çok net bir biçimde ifade ediyor. İnsanların dikkat çekmek ve ilgi odağı olmak için bir başkasının özel hayatını derinden etkileyecek bu gibi davranışlar içerisinde bulunmamalı. He diyebilirsiniz ki “Kerem Tunçeri de kime mesaj atacağını iyi seçseymiş” bu durum birazcık da kadınların mağdur olduğu durumlarda “Yapmasaymış, etmeseymiş” cümlelerine denk geliyor gibi. Mağdur olan kişinin yapacağı tek şey hakkını aramak bence. Yapmaması, etmemesi gereken kişiler birilerinin kişisel hak ve özgürlüklerini ihmal eden insanlar olduğunu düşünüyorum.
