Temiz atmosferde cayır cayır yanmak mı yoksa kirlilikle korunmak mı?
Birleşmiş Milletler tarafından çıkarılacak olan yeni düzenleme ile gemicilik sektörü sebepli kirliliğin önüne geçilmesi hedefleniyor. Fakat bu düzenleme küresel iklim değişikliği sürecini hızlandırabilir.
Yeni bir araştırma, her yıl atmosfere bir milyon ton karbondioksit salınımı yapmalarına rağmen gemilerin, küresel ısınmaya karşı serinletici bir etkisi olduğunu ortaya koydu. Buna göre gemileratmosfere kükürt salarak bulut etkisini yoğunlaştırıyor ve böylece Güneş ışınlarını geri yansıtıyor.
Gemicilik sektörü bilmeyerek de olsa bir nevi iklim mühendisliği görevi görüyor. Buna göre gemilerin yaydığı kükürt sayesinde küresel ısınmada 0.25 C'lik bir azalma sağlandı. Küresel ölçekte 2 C ile sınırlandırılması hedeflenen artış için bu büyük bit katkı sayılabilir.
Fakat kükürt salınımı bir çevre kirliliği de oluşturduğu için Birleşmiş Milletler bu konuda bazı düzenlemeleri yürürlüğe sokmaya hazırlanıyor.
2016 yılında Birleşmiş Milletler Uluslararası Denizcilik Örgütü, 2020 yılı itibari ile uluslararası taşımacılık yapan gemilere kükürt salınımı kriteri getirileceğini duyurdu. Buna göre bugün için yüzde 3,5 olan kükürt 2020 yılı itibari ile yüzde 0,5'e çekilecek.
Kükürt salınımına sınırlama getirilmesinin tabiki birçok iyi yönü var. Bu sayede ozon incelmesi, asit yağmurları ve solunum gibi sorunlarının önüne geçilecek.
2009'da Environmental Science & Technology'de yayınlanan bir makaleye göre kükürt sınırlaması iki ucu keskin bıçak etkisi yaratabilir. Kükürte getirilecek olan sınırlama, gemilerin küresel ısınmaya olan etkisini ısınma yönüne çevirebilir.
Kömür yakma etkisi ile ortaya çıkan kükürt kirliliğinin de küresel ısınma üzerinde tıpkı gemilerin yarattığı gibi bir etkisi var. Örneğin Çin'in kömür yakması, küresel ısınmada bir nebze de olsa yavaşlamaya sebep oldu.
Birleşmiş Milletler tarafından uygulamaya konulacak olan yeni düzenlemenin küresel ısı artışını nasıl etkileyeceği henüz bilinmiyor. Çünkü bulut yapısı ve atmosfer parçacıklarının davranışı konusunda yeterince detaylı bilgi yok.
Net olmayan bir başka nokta ise geminin yaydığı maddeler konusu. Gemilerin yaydığı siyah karbon gibi ise sebep olan maddeler bulutçukların oluşumuna sebep oluyor. Yakıttan kükürtü çıkarmak bu maddelerin boyutunu ve miktarını da değiştirebilir ve bu sebeple bulutlar da etkilenebilir.
Kükürt salınımı gezegenimizi direkt ve dolaylı olarak iki şekilde soğutur. Direkt yöntemde, kükürt dioksit atmosferde oksitlenir ve güneş ışığını yansıtan maddeler üretir. Bu etki yanardağ patlamalarında oluşur.
Dolaylı yöntemde ise, kükürt dioksitin tıpkı çekirdek gibi hareket ederek bulut damlacıklarını oluşturması. Bulutlar da güneş ışığını yansıtır.
Atmosfer kirliliğini önlemek kadar küresel ısı artışını da önlemek son derece hayati önem taşıyor. Şimdi sorulması gereken soru şu: Kirli bir madde ile gezegeni koruyalım mı yoksa temiz bir atmosferde cayır cayır yanalım mı?
Instagram.com/mehmetcankmrc
twitter.com/mehmetcankmrc
YouTube.com/mehmetcankomurcu
