Yasemin Sungur: Kitap okumak boş zaman uğraşı değil
12 yıldır, haftada bir kitap kulübünün katılımcılarıyla bir araya gelerek seçilen bir kitap hakkında konuşmak büyük bir maharet ve istikrar gerektirir. Yasemin Sungur, diğer birçok işinin yanında bunu da başarıyor. Kendisiyle sohbet etme imkanı buldum, biraz Kitap ile Sohbet kulübünü konuştuk.
Bir kariyer koçu ve bir yazar olan Yasemin Sungur'a kariyer koçluğunu araştırırken ve kariyer koçlarının aslında neler yaptığını öğrenmeye çalışırken denk geldim. Sonra bir baktım, aslında kendisi çok daha fazlasını yapıyor. Dikkatimi en çok kitap kulübü çekti. Kitap ile Sohbet adındaki bu kulüp, toplamda 12 yıldır devam ediyor ve 10 yıldır İstanbul'un simge mekanlarından biri olan Oyuncak Müzesinde bir araya geliyor ve kitaplar okuyup tartışıyor. Şahane bir insan olan Yasemin Sungur'un YouTube kanalını, sosyal medya hesaplarını takip etmenizi öneririm. Yasemin Sungur'la tanışın!
12 yıl süren bir kitap kulübünü yürütmek, bu istikrarı sağlamak hem zor hem de çok zevkli olmalı. 'Kitap İle Sohbet' fikri nasıl ortaya çıktı, 12 yılda nasıl gelişti?
Beni zenginleştiren, bakış açımı geliştiren bir etkinlik, sevgiyle yapıyorum. Her hafta toplanan bir kitap kulübü olarak rekor kırıyoruz. Her zaman düzenli kitap okuyanlardan oldum ve okuduğum kitapları benimle aynı zamanda okuyan kitap sever arkadaşlarım olsun istedim. Çok aktif olan iş hayatım içinde yurtdışında gördüğüm kitap kulüplerinden etkilenerek benim gibi kitap okumayı ve okuduğu kitaplar hakkında konuşmayı seveler ile bir araya gelmeyi düşledim. Eğitmen, danışman olarak çalışıyorum. Bibliyoterapi, yaratıcı okuma, yaratıcı drama ve iletişim eğitimlerimin verdiği yaratıcı bakışla Kitap ile Sohbet programını bir eğitim gibi kurguladım. Şirketlerde, STK’larda, okullarda da bu etkinliği yapıyorum. Çocuklar ve gençlerle de yapıyoruz. Kitap ile Sohbet’e ek olarak ayda bir kez de Yazar ile Sohbet yapıyoruz. Kitabını okuduğumuz yazar ile buluşuyoruz, kitabını, hayatını, edebiyatı, hayatı konuşuyoruz.
Caddebostan Kültür Merkezi’nde, Aralık 2008’de “Kitap ile Sohbet” adıyla aylık buluşmalarla başladık. Aylık buluşmalar yeterli olmadı. Eylül 2009’da İstanbul Oyuncak Müzesi’nde her Salı günü saat 11.00 – 13.00 arasında yapmaya başladık. İlk yıl katılımcı sayımız 10 kişi olarak devam etti. Her yıl sayımız arttı, çoğaldık.
“Kitap ile Sohbet, kitabın baş konuk olduğu, her konuğun katıldığı bir paylaşımdır” diye başladık, çevremize şöyle tanıttık.
“Amacımız; yaşama bir noktalı virgül koyup kitap ve hikâyesi hakkında hep birlikte konuşmak. Kitapları okur, etkilenir ve yaşamımıza katarız. Kitaplarla arkadaş olursak, hep birlikte okur ve sohbet edersek başta gençlerimiz olmak üzere kitap okumaya ilgiyi artırırız diye yola çıktık. Amacımız kitap ile sohbet etmek, kitaplara dokunmak, kitabın içinde yaşamak, paylaşmak ve aktarmak. Çünkü kitap geliştirir. Bir kitap okudum hayatım değişti diyen ne çok insan vardır, bunu hep hatırlayacağız, hatırlatacağız. Okuduğumuz kitabın kahramanlarını tanıyıp, yerine geçip yaşamımıza yeni deneyimler katacağız. Yazarı tanıyacağız, kitabın geçtiği dönemi öğreneceğiz, bakış açısını anlayıp, hayatımızı oynamaya devam edeceğiz. Sohbete eşlik edecekler; demli çay, simit ve çocukluğumuzun oyuncaklarının yüreğimizdeki sesleri ve kokusu.”
Katılımcılarımız, kitabı okuyor, olumlu, olumsuz etkilendiği satırların altını çiziyor. İstedikleri bölümleri seçiyorlar üzerinde konuşuyoruz, bütünlüğü bozmadan, anlayarak derin bir bakışla tartışıyoruz.
Kitap ile sohbet herkesin katılımına açık, ancak çoğunlukla her yaştan kadınların katıldığı bir etkinlik oldu. Sürekli katılan erkek kitapdaşımız bir elin parmaklarını geçmiyor.
Sohbetimize konuk olan ilk kitap Zülfü Livaneli’nin Son Ada romanı idi. 12.yılımızdayız Martı Kitap Kulübü olarak varlığımızı sistemli bir şekilde sürdürüyor ve ekibimizi büyütüyoruz. Çok güzel bir ekip olduk, ortak noktalarımız çok, ancak birinci sırada kitaplar geliyor. Birlikte konser, müze, sinema, şehir ve doğa gezileri yapıyor, kitapların peşinden kitapların içindeki hikayelerin geçtiği yerlere gidiyoruz. Kitapların içinden kahramanların yerine geçiyoruz.
Yaşar Kemal’in İnce Memed romanı ile Adana, Orhan Pamuk’un Kar romanı ile Kars, Buket Uzuner’in Toprak romanı ile Çorum ve çevresine gezi yaptık.
Birlikte neleri okuyor, neleri tartışıyorsunuz?
Her sezon 15 civarında kitap listemizde yer alıyor. Edebiyat severlerin buluşma yeri olmak ana fikri ile seçiyoruz. Kitap seçerken üyelerimizin, sevdiğimiz yazarların önerilerini alıyoruz. Hem dünya edebiyatını, hem Türk edebiyatını takip ediyor, klasiklere de yer veriyoruz. Genç yazarları takip ediyoruz. Farklı ülkelerden yeni yazarlar seçiyoruz. Farklı türlere yer veriyoruz.
Üyelerimiz arasında her hafta bir kitap okuyanlar var. Boş zaman uğraşısı değil bizim için kitap okumak, hayat biçimi. Kitaplar bizim yol arkadaşımız. Herkesin söz hakkı konusunda duyarlıyız. Kitapları sadece okumuyoruz, hayatımıza katıyoruz. Kitapdaş olmak arkadaş olmaktan öte...
Okuduğumuz yazarların bazılarını analım.
Ahmet Hamdi Tanpınar, Alain De Botton, Amin Maalouf, Aslı Perker, Aslı Tohumcu, Buket Uzuner, Doris Lessing, Dostovesky, Duygu Asena, Emile Zola, Emre Caner, Füruzan, Gabrial Garcia Marquez, George Orwel, Goethe, Gustave Flaubert, Gündüz Vassaf, Hakan Akdoğan, Hasan Ali Toptaş, Herta Müller, İhsan Oktay Anar, Irwin Yalom, John Berger, John Goncorov, Jose Saramogo, Kafka, Latife Tekin, Leyla Erbil, Maurice Lever, Mehmet Zaman Saçlıoğlu, Mine Söğüt, Mo Yan, Murat Gülsoy, Muriel Barberyn, Necip Mahfuz, Nermin Yıldırım, Orhan Bahtiyar, Orhan Kemal, Oscar Wilde, Paul Auster, Platon, Sabahattin Ali,Sait Faik Abasıyanık, Salah Birsel, Sevgi Soysal, Stefan Zweig, Sunay Akın, Tim Robbins, Trevanian, Ursula K. Le. Guin, Virginia Wolf, Yaşar Kemal, Yusuf Atılgan, Zülfü Livaneli
Sunay Akın'ın büyük emek verdiği ve bence gerçekten önemli bir mekan olan İstanbul Oyuncak Müzesi'nde gerçekleştiriyorsunuz üstelik bu sohbetleri. Düzenli olarak sohbet edebilmek, bir şeyler paylaşabilmek için böyle bir ortama girmek, Oyuncak Müzesi'ni solumak müthiş bir fırsat olmalı. Peki, başka nelerle uğraşıyorsunuz?
Oyuncak Müzesinde kitap kulübü olmak ilginç. Oyun, oyuncak ve kitaplar rakiptir genelde. Kitap okumayan bir çocuğu anlatırken çok oyun oynuyor ama okumuyor derler ebeveynler genelde. Müzeler bulundukları şehre kültür hizmeti verirler. Kitap kulübümüz ile müze farklı bir konuda da hizmet vermiş oluyor. Her ay Yazar ile Sohbet yapıyoruz. Farklı yazarlar ile söyleşi ve imza için buluşuyoruz.
Kulüp dışında da oldukça dikkat çekici işlere imza atıyorsunuz. Ben kariyer koçluğundan haberdarım örneğin. İnsanlara ne istediklerini, buna nasıl ulaşabileceklerini keşfettirmek güzel bir deneyim olmalı. YouTube kanalınızdaki birkaç videoyu izlerken bunu düşündüm. Kitap kulübünde de benzer bir yol mu çiziyorsunuz?
Profesyonel iş yaşamımdan sonra ben eğitmen, danışman ve koç olarak hizmet veriyorum. Kurumsal ve bireysel olarak eğitim veriyorum. Yönetim, liderlik ve iletişim konularında yıllardır pek çok şirkette eğitim verdim ve devam ediyorum. Yönetim, iş geliştirme ve iletişim konularında danışmanlık ve koçluk yapıyorum.
Yazıyorum. Kariyerim Gelecek isminde bir kitabım var. Kariyer koçluğu her yaştan kişi ile birlikte çalıştığımız her bireyin kendi hayatına baktığı, gelecek planı yaptığı aktif bir çalışma. Online çalışmalar ile de dünyanın her yerine ulaşabiliyorum.
Harekete Geç isimli online gelişim programım özellikle bireyin hayatına bütünsel olarak bakmasını ve hayatında yapmak istediklerini kendine yaptırtan olmak için katıldığı uzun süreli bir program, 49 gün süren bir gelişim atölyesi.
Kariyerim Gelecek çalışmam da şimdi online olarak herkesin katılabileceği bir program.
Bir de 10 yıldır Martı Dergisi adıyla online bir dergimiz var, bilgimizi, deneyimlerimizi paylaşıyoruz.
5 yıldır Yazı Kampı yapıyorum. İyi yazmak konusunda önce iyi okur olmak meselesine odaklanıyoruz, seçtiğimiz kitaplar ve konuk yazarlar ile deneyimsel çok özel içerikle bir kampımız var. Şimdi Kitap ile Sohbet etkinliğini nasıl online yapabilirim diye düşünüyorum.
Kitap kulübünüzün hedef kitlesini nasıl tanımlarsınız? Tanıdık, bildik bir profil mi? Bu gruplar içinde sizi şaşırtan, dikkatinizi özellikle çeken katılımcılar olmuştur elbette. Aklınızda neler kaldı?
İstanbul Oyuncak Müzesinde her Salı günü toplanan ekibimiz 100 kişi civarında. Aktif ve düzenli katılanlar 50 civarında. İki ayrı buluşma yapıyoruz aynı gün. Sabah 11.00 – 13.00, Öğleden sonra 14.00 – 16.00 saatlerinde buluşuyoruz. Bu iki buluşmanın liderliğini ben yapıyorum.
Katılmak isteyenler genellikle referans ile geliyor. Telefon görüşmesi veya yazışma yaparak bilgi veriyoruz, kulübümüzü tanıyarak katılıyorlar. Devamlılık ve aktif katılım istiyoruz. Üyelerimize kitapdaş diyoruz. 25 – 70 yaş arasında kitapdaşlar var. Sabah ekibi yaş ortalaması 35, öğleden sonra 55.
12 yıldır düzenli katılan kitapdaşlar var. 10.yılda çoğalmaya karar verdik. Kitap ile Sohbet Liderliği, Kitap kulübü kurmak ve yürütmek ile ilgili bir eğitim programı hazırladım. Her yıl bir grup kitapdaş ile çalışıyoruz. Şimdi İstanbul’da Oyuncak Müzesi dışında Kadıköy, Ataşehir, Caddebostan, Büyükçekmece ve İzmir’de, Alsancak, Urla, Bursa’da Nilüfer ve Mudanya’da Kitap ile Sohbet yapılıyor. Kendini bu konuda yetiştiren Kitap ile Sohbet Liderleri yeni ekiplerle her hafta, farklı gün ve saatlerde toplanıyorlar.
Sosyal medyada facebookta bir grubumuz var. Bizim okuduğumuz kitapları ve kitaplar hakkındaki paylaşımları yaptığımız Kitap ile Sohbet grubunu facebookta, instagramda 5 bin kişi takip ediyor. Kitap dışında başka paylaşım yapılmıyor, kaynak gösterilmeden bilgi paylaşılmıyor grubumuzda.
Kitapları neye göre belirliyorsunuz? Okurları ne yönden geliştirecek kitapları seçiyorsunuz? Katılan kişiler de birlikte okunabilecek kitaplar öneriyor mu?
Tüm katılımcılar kitap önerisi yapıyor sezon süresince. Herkes bir kitap, yazar önersin istiyoruz. Konu, ülke ve tarz seçiyoruz. En son listeyi ben düzenliyorum. Kitapların sıralamasını önemle çalışıyorum, konuk olarak ağırlayacağımız yazarları da düşünerek listeyi son haline getiriyorum. Listemizi yayınlıyoruz ve binlerce kişi takip ediyor. Biz Martı Jonathan’dan ilham alarak kurduğumuz Martı Kitap Kulübünde hayatımıza katıyoruz kitapları. Kitaplar sayesinde bilgimiz gelişirken hayata bakış açımız büyüyor.