26 Eylül gecesi Tece Polisevine düzenlenen hain terör saldırısında bacağından ve karnından silahla vurularak yaralan polis memuru Abdulkadir Öztürk (49), tedavi gördüğü Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde gazetecilere saldırı gecesini anlattı. 5 çocuk babası Öztürk, saldırı sırasında bacağından ve karnından yaralandığını belirterek, şu anda sağlık durumunun iyi olduğunu söyledi. Olay anını net bir şekilde hatırladığını ifade eden Öztürk, "Olay anında ben bizim polisin evinin arkasında nöbet kulübesinin oradaydım. Sesleri duyunca bizim orada zeytin ağaçları var. Onların arasından bizim ön taraftaki nizamiyeye doğru koştum. Ağaçların arasından çıkar çıkmaz zaten dizimden bir mermi yedim. Silah seslerini duydum. O arada arkadaşı da aradım, cevap vermeyince bir şey olduğunu anladım. Buradan direkt o tarafa doğru koştum. Oraya varır varmaz mermiyi yedim, sonra ben karşılık vermeye başladım" diye konuştu.
"Ölüm hiç akla gelmedi"
Teröristlerin polis evine ulaşmasını engellediklerini vurgulayan Öztürk, "O anda polisevinde yüze yakın insan vardı. Bir facia olabilirdi ve onu engelledik. Benim teröristlerle yaklaşık aramda 30 metre vardı. O an insan hayatının sonunun geldiğini, yani vatanına, milletine can feda edilebileceğini, yani ölüm hiç akla gelmedi. Yani ateşin içine giriyorsun ama o an ölüm hiç aklına gelmedi. Arkadaşım zaten yerde yattığını görünce hiç ölüm aklıma gelmedi. Yani bir candır devletime, milletime feda olsun. O şehit oldu, keşke bende olabilseydim. Bize nasip olmadı" ifadelerini kullandı.
"Teröristlerin kendilerini patlatma anlarına bizzat şahit oldum
Teröristlerin kendilerini patlama anlarına bizzat şahit olduğunun altını çizen Öztürk, "Ben yerde yatıyordum o zaman. Vurulmuştum. O an kulübeye bir el bombası attılar. Birini biz vurduk ama biri de direk kendini patlattı" şeklinde konuştu.
Başta Cumhurbaşkanı ve İçişleri Bakanı olmak üzere Emniyet Genel Müdürlüğüne, İl Emniyet Müdürüne ve hastane yetkililerine ilgi ve alakalarından dolayı teşekkür ettiğini dile getiren Öztürk, şöyle devam etti:
"5 tane çocuğum var. Allah bağışlasın. Onlar tabi o an gözümün önüne geldi. Hayatın bir çizgisi var, mecburen o anda çocuklar gözünün önüne geldi. Yine de diyorsun ki vatanıma, milletime canım feda olsun. O an bir yere saklanayım filan diye düşünmüyorsun."