Oynatma Listesi
HABERLER

Trabzonspor-Fenerbahçe maçıyla ilgili Bakan Tunç'tan açıklama

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, geçtiğimiz gün Trabzonspor-Fenerbahçe maçında yaşanan olaylara ilişkin açıklama yaptı.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Trabzonspor-Fenerbahçe maçında yaşananlara ilişkin, "Olaylarda 12 kişi gözaltına alındı ve soruşturma başlatıldı. Sahaya inen ve saldıranlarla ilgili görüntüler inceleniyor. Mevzuatımız gerekli cezaları öngörüyor. Ama biz buna rağmen 'Acaba para cezalarında, hapis cezalarında yeniden bir düzenleme ihtiyacı var mı, yok mu?' konusunu değerlendirdik. O konuda bir taslak çalışmamız oluştu. Bunu yargı paketinde de olabilir, seçim sonrası Meclisimizin takdirine sunacağız" dedi.

Hakimevi'nde basın mesuplarıyla yaptığı iftarın ardından gazetecilerle sohbet eden Tunç, olaylı Trabzonspor-Fenerbahçe maçı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Bu tür olayların sahalarda yaşanmaması gerektiğine işaret eden Tunç, "Spor kardeşliktir diyoruz ama maalesef düşmanlığa dönen bir durum söz konusu olabiliyor" dedi. Olaylarda 12 kişinin gözaltına alındığını ve soruşturma başlatıldığını hatırlatan Tunç, "Sahaya inen ve saldıranlarla ilgili görüntüler inceleniyor. O görüntüler incelendiğinde iki tarafın da sporcuları tarafından karşılıklı arbedeler söz konusu. Soruşturma devam ediyor. 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunumuz var. Bu kanunda hangi fiillerin hangi yaptırımları var, hepsi yazılı. Sahaya girmek, taşkınlık yapmak, sahaya yasak madde sokmak spor alanı dışında yine sporu etkileyecek şekilde tahrik edecek şekilde beyanatta bulunmak basın yayın aracılığıyla... Tüm bunlar hepsi bu olay çerçevesi içerisinde kimin hangi fiili hangi kanun maddesine uyuyor? Bu soruşturmayı şu anda Cumhuriyet Savcılığı yapıyor" diye konuştu.

"DÜZENLEMEYİ MECLİS'E SUNACAĞIZ"

Bu tür olaylarda spor kulüplerinin de görevleri olduğuna işaret eden Tunç, "Onların özel güvenlikleri var. Tedbir almaları gerekiyor. Sahaya birilerinin girmemesi için gerekli tedbirleri almaları lazım. O noktada da detaylı bir soruşturma yapılıyor" dedi. Konuyu siyasete alet etmenin doğru olmadığını söyleyen Tunç, şunları kaydetti:

"Bu bir kötü niyeti gösterir. Dolayısıyla ona da müsaade etmemek lazım. Mevzuatımız gerekli cezaları öngörüyor. Ama biz buna rağmen 'Acaba para cezalarında, hapis cezalarında yeniden bir düzenleme ihtiyacı var mı, yok mu?' konusunu değerlendirdik. O konuda bir taslak çalışmamız oluştu. Tabii bunu yargı paketinde de olabilir ama madde sayısına göre... Seçim sonrası Meclisimizin takdirine sunacağımız birkaç madde değişikliği, caydırıcılık açısından bir taslak olacak. Henüz bir detay, şu madde şu olacak demiyoruz. Acaba caydırıcılık açısından cezaların arttırılması gerekli mi, değil mi? Bunun çalışmasını yaptık. Tabii bu milletvekillerimizin takdirine sunacağımız husus. Şu fiiller bakımından şu olursa daha iyi olur diyeceğimiz bazı hususlar olabilir. Yani cezaların her maddede arttırılması değil de... Gençlik ve Spor Bakanlığımızın bir takım talepleri oldu. İşte sosyal medyadaki birtakım troll hesaplar, yasa dışı bahisler. Hepsi bunların içerisinde değerlendirilecek konu."

"SUÇ İŞLENMİŞSE FUTBOLCULAR DA SORUŞTURULUR"

Olaylara karışan futbolcularla ilgili bir soruya ise Tunç, "Görüntüler izlenir. Bu görüntüleri değerlendirecek olan Cumhuriyet Savcılığı. Meşru savunmanın da ötesine geçip karşı tarafa zarar verecek kendi savunmanın ötesine giden bir durum söz konusu mu? Bir saldırı var mı? Taraftar da olsa futbolcu da olsa he iki taraf içinde bir suç işlenmişse soruşturulur" yanıtını verdi.

'KEDİ EROS'UN ÖLDÜRÜLMESİ

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, kedi Eros'un öldürülmesi davasından çıkan kararla ilgili, "Yargının her verdiği karar toplum vicdanında makes buluyor değil. Yeniden yargılamada mahkemenin vereceği karara bizim önceden şu kararı ver şeklinde bir müdahale etmemiz söz konusu değil. Bu sefer verdiği kararda alt sınırdan uzaklaştı, 3 yıl verdi. İyi hâl indirimi yaptı. 2 yıl 6 aya düşmüş oldu. Tabii bu da bir tepki oluşturdu. Cumhuriyet savcımız bu konuda istinafa başvuracaktır" dedi.

Hakimevi'nde basın mesuplarıyla yaptığı iftarın ardından gazetecilerle sohbet eden Tunç, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Tunç'un açıklamaları özetle şöyle:

ABD'DEN YANIT BEKLİYORUZ: (Eylem Tok olayı) ABD ile adli yardımlaşma kapsamında biz yazışmalarımızı gerçekleştirdik. 7 Mart tarihinde de ABD'den iade talebinde bulunduk. İade dosyamızı ilettik ve geçici tutuklama evrakımızı da gönderdik. ABD Adalet Bakanlığı'ndan bize cevabi yazı geldi. Bu yazıda istenen bazı belgeler var. Bu belgeleri de tamamladık. Buradaki süreci takip ediyoruz. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığımızın takip ettiği bir soruşturma. Hem diplomatik yollardan talep ediyoruz hem de İnterpol aracılığıyla bunlar gerçekleşiyor ve umut ediyoruz ki ABD iade konusundaki talebimizi olumlu karşılasın ve buradaki yargılama süreci de devam etsin. Şu anda 1 kişi tutuklu, 2 kişi adli kontrol cezası aldı. Biz diyoruz ki (ABD'ye), geçici tutuklama kararımız var, tutuklayın ve bize teslim edin. Biz yargılama yapacağız diyoruz. Şimdi oradan cevap bekliyoruz. Dosyada bir eksiklik yok şu anda iadeyle alakalı. Biz soruşturmayı açarız. Ama yargılama yapabilmemiz için ifadesinin alınması lazım. (Amerikan makamları) Yargılayabilir. 'Sen yabancı ülkede bir yabancıya karşı suç işledin, benim vatandaşımsın, dolayısıyla seni benim kanunuma göre yargılayacağım' diyebilir.

İSTİNAFA BAŞVURACAK: (Kedi Eros'un öldürülmesi davası) Yargının her verdiği karar toplum vicdanında makes buluyor değil. Önce 1 yıl 3 ay hapis cezası verdi aynı mahkeme. Yani yaklaşık 1 ay tutuklu kaldı, 1 yıl 3 ay ceza verdi. Tahliye oldu. Tahliye olduktan sonra bir infial oluştu. Cumhuriyet Başsavcılığı da itiraz etti. İtiraz üzerine ağır ceza bu kararı kaldırdı. Yeniden yargılama için gün verildi. Herkes adliyeye koştu. Hatta o ilk karardan sonra serbest kaldığında Sayın Cumhurbaşkanımızın aradığını da ben söyledim. Yeniden yargılamada mahkemenin vereceği karara bizim önceden şu kararı ver şeklinde bir müdahale etmemiz söz konusu değil. Bu sefer verdiği kararda alt sınırdan uzaklaştı, 3 yıl verdi. İyi hâl indirimi yaptı. 2 yıl 6 aya düşmüş oldu. Tabii bu da bir tepki oluşturdu. Cumhuriyet savcımız bu konuda istinafa başvuracaktır.

BU BİR BİLİNÇLENMEDİR: Cezasızlık algısını ortadan kaldırmaya yönelik, yani kişi hangi cezayı alırsa alsın, 1 ay bile ceza alsa belli bir süre hapis cezası karşılığı olmalı. Olumlu örnekler de var. Seferihisar'da bir köpeği kulübede yakan şahsı, 4 yıl hapis cezasına çarptırdı hakim. Eros'un bu şekilde canice katledilmesi hepimizi derinden yaraladı. Bir cana bu şekilde eziyet edilerek 6 dakika boyunca tekmelenmesi bir caniliktir. Bunu kabul etmek mümkün değil. (Mahkemenin verdiği karar) Bir gelişmedir, bir adımdır. Bu bir bilinçlenmedir. Hayvanlarımızın korunması noktasında da önemli bir hassasiyet oluşmuştur.

SEÇİM SONRASI MECLİS'E GELECEK: Cezasızlık algısı, denetimli serbestlik konularında bir çalışmamız var. Sokak hayvanları ile ilgili Tarım Bakanlığımızla birlikte bir çalışma gerçekleştirdik. Hayvanların korunması konusunda hassasız. Ama insan sağlığını da tehdit etmemesi lazım. Bu anlamda dengeyi kuracak yasal bir düzenleme hazırlığı var. Seçim sonrası gündeme gelecek.

KARA PARAYSA ORTAYA ÇIKACAKTIR: (CHP'deki para sayma görüntüleri) İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bir adli soruşturma başlattı o görüntülerdeki kişilerle ilgili ifadeler alınmaya başladı. Onlar Cumhuriyet Savcılığımızın takibinde. Bu sayılan paraların kaynağı nedir? Bir açıklama yapıldı. Bunların partiye yapılan bir bağış olduğu söylendi. Tabii bu bağış neticede bunların da kuralları var. Siyasi Partiler Kanununa göre bağışın şekli bellidir. Miktarı da bellidir. Yapılan kampanyada verilen hesap numaraları var. Bu hesap numaralarına yatan paralar mıdır bunlar? Acaba bir başka kaynaktan mı geliyor? Yani savcılık bu paraların kaynağını elbette ki soracaktır, sorgulayacaktır. Çünkü kamuoyunda büyük bir tereddüt ve tepki ortaya çıktı. Böyle miktarda bir paranın özellikle sadece bir adi belgeyle bir alışveriş söz konusu, bir il binasının bu şekilde bir satışının nasıl söz konusu olabildiğini elbette ki Cumhuriyet Savcılığı bu tereddütleri ortadan kaldıracak bir soruşturma gerçekleştirecektir. Bu konuda lehte aleyhte çok beyan var. Yani önceki dönem avukatları yine o partinin mensuplarından siyasiler İstanbul İl Başkanlığı binasının alınmasıyla ilgili bir para olduğu söyleniyor. Yani bu para genel merkez tarafından mı ödendi, yoksa bu paradan mı ödendi? Tüm bunlar hepsi muallakta olan konular. Tabii belgeyle görüntü kaydının tarihlerinin tutmamış olması tüm bunlar Cumhuriyet Başsavcılığı'nın inceleyeceği hususlar. Eğer bir suç varsa, bir suç unsuru varsa bir kara para varsa varsa yani bir suçtan kaynaklanan bir gelir varsa tüm bunlar ortaya çıkacaktır.

SAVCILIĞA TALİMAT VERMEM SÖZ KONUSU DEĞİL: Sosyal medyada adalet nerede diye yazmaya başladılar. Savcılık niye el koymuyor dediler. Savcılık benim beyanatımdan önce zaten soruşturmayı başlattı. Benim yargıya talimat vermem, Savcılığa talimat vermem söz konusu olamaz.

GÜNCELLENME
DETAYLARI GÖSTER