Kudüs'ün doğusunu on yıllardır işgal altında tutan İsrail, bu sabaha karşı kutsal mabed Mescid-i Aksa'ya bir kez daha baskın düzenledi. Ramazan ayında gerçekleşen baskının ilk işaretleri, Salı akşam saatlerinde verildi. Pesah Bayramı'nı (Hamursuz Bayramı) kutlayan Yahudi yerleşimciler, Mescid-i Aksa'ya girip kurban kesme çağrıları yaptı. Bunun üzerine Filistinliler teravih namazının ardından camiden ayrılmadı.
Kıble Mescidi'nde bekleyenler arasında Filistinli kadın ve çocuklar da vardı. İsrail polisi, sahur vakti Mescid-i Aksa'yı bastı, Filistinlileri ters kelepçeyle gözaltına aldı.
Kutsal mabed savaş alanına dönerken, olaylar sabahın ilk ışıklarına kadar sürdü. İsrail güçleri abluka altına aldığı Mescid-i Aksa'nın içine ses bombası attı, biber gazı kullandı ve kauçuk kaplı mermiler ateşledi. İçerideki Filistinliler ise, İsrail polisine havaifişekle karşılık verdi.
Mabeddeki kadınlara bile copla saldıran İsrail polisi, baskında 350'den fazla Filistinlinin gözaltına alındığını açıkladı. Al Jazeera, gözaltına alınanların sayısının 400'ü geçtiğini bildirdi. Gözaltına alınanlar, Doğu Kudüs'teki Atarot polis karakoluna götürüldü.
Filistinli kaynaklar, baskında 14 kişinin yaralandığını belirtiyor. Yaralılardan üçü hastanede tedavi altına alındı. Filistinliler, İsrail polisinin sağlık ekiplerinin Mescid-i Aksa'ya girişini engellediğini de aktarıyor.
Mescid'i Aksa'da saldırıya uğrayan yaşlı bir kadın, gözyaşları içinde, "Bir sandalyede oturmuş Kur'an okuyordum. Ses bombası attılar, biri göğsüme isabet etti" dedi.
İsrail polisinin baskınını, sabah saatlerinde bir grup fanatik Yahudi yerleşimcinin kutsal mabedin avlusuna girişi izledi.
Ramazan ayında gerçekleşen baskın, başta Türkiye olmak üzere dünyada büyük tepki çekti. Dışişleri Bakanlığı'nın sitesinde yer alan açıklamada, baskın lanetlendi ve "Mübarek Ramazan ayında Mescid-i Aksa'da ibadet edenlere yönelik bu saldırılar hiçbir şekilde kabul edilemez... İsrail hükümetinin, bölgede gerilimin daha da tırmanmasına yol açabilecek her türlü tahriki, eylemleri ve saldırıları derhal durdurması gerekmektedir" denildi.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik ve AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş da sosyal medya paylaşımlarıyla baskına tepki gösterdi.
Suudi Arabistan, Ürdün ve Arap Birliği de İsrail baskınını şiddetle kınadı.
Al Jazeera, Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da gerilimin aylardır yüksek olduğunu, özellikle aynı döneme denk gelen Müslümanların kutsal ayı Ramazan ve Yahudilerin kutladığı Pesah Bayramı'nda şiddetin daha da tırmanmasından korkulduğunu belirtiyor.
Fransız haber ajansı AFP ise, söz konusu dönemde on binlerce Müslümanın ziyaret ettiği Mescid-i Aksa'nın özellikle Ramazan ayında bir parlama noktasına dönüştüğünü kaydediyor. Yahudiler bu akşam Pesah Bayramı'nı kutlayacak ve gerilimin artma ihtimali var.
Harem-üş Şerif, Mekke ve Medine'den sonra Müslümanların en kutsal üçüncü yeri. Müslümanların Harem-üş Şerif dediği bölgeyi, Yahudiler Tapınak Tepesi olarak adlandırıyor.
İsrail polisi, hafta sonu kutsal mabedin girişinde bir Filistinliyi vurarak öldürmüştü.
Baskının duyulması üzerine Gazze Şeridi'ni yöneten Hamas İsrail tarafına çok sayıda roket ateşledi. İsrail ordusu roketlerin dördünün hava savunma sistemleri tarafından durdurulduğu, birinin ise araziye düştüğü bilgisini verdi.
İsrail savaş uçakları ise, roketlere misillemede bulundu ve Gazze Şeridi'ne hava saldırısı düzenledi.
Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih al Aruri, "Kutsallarımıza saldırmanın büyük bir bedeli olacak ve onların [İsrail] ayaklarının altındaki yeri yakacağız" dedi.
İsrail'de Binyamin Netanyahu'nun kurduğu yeni hükümetin en sağcı ve aşırılık yanlısı ismi olan Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in, Ocak ayı başında Mescid-i Aksa'ya girmesi büyük bir krize yol açmıştı.
Etrafında onlarca gizli servis ajanı ve polisiyle Harem-üş Şerif'e baskın düzenleyen aşırı-sağcı politikacı, kutsal mekana beş yıl aradan sonra giren ilk İsrailli bakan oldu.
Yahudi Gücü Partisi’nin liderliğini yapan siyasetçinin Harem-üş Şerif provokasyonu İslam dünyasını ayağa kaldırırken, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Çin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ni (BMGK) acil toplantıya çağırmıştı.
İsrailli bakan Ben-Gvir, yakın zamana kadar camide namaz kılan 29 Filistinliyi öldüren Baruch Golstein’in portresini evinin salonunda asıyordu.