Bayraklı ilçesinde oturan Aslıhan Sinem Çiçek, geçen yıl 26 Temmuz'da, Bornova'da iş görüşmesine gitmek için evden çıktı. Geri dönmeyen Çiçek'e ulaşamayan babası Serdar Çiçek, polise kayıp başvurusunda bulundu. Ekipler, Çiçek'in Ege Üniversitesi Hastanesi'nde olduğunu tespit etti.
Çiçek, 1 gün sonra hastanede yaşamını yitirdi. Polis, Çiçek'in ölümüne ilişkin Burak Kaya'yı gözaltına aldı. Çiçek'in telefonu üzerinde bulunan Kaya, sorgusunda kendisinin öldürmediğini söyledi. Kaya, ardından 'gasp' suçundan tutuklandı.
ŞÜPHELİLER SERBEST BIRAKILDI
Polis, Çiçek'in son olarak beyaz bir hafif ticari araca bindiğini tespit etti. Aracın geçtiği noktaları inceleyen ekipler, Cem A.'ya ulaştı. Belirlenen adrese operasyon yapan polis, şüpheliyi gözaltına aldı. 'Nitelikli cinsel saldırı' suçlamasıyla adliyeye sevk edilen Cem A., adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Ayağına elektronik kelepçe takılan Cem A.'ya, konutunu terk etmemek başta olmak üzere yurt dışına çıkış yasağı konuldu. Soruşturmada, gözaltına alınan Cem A.'nın kuzeni Diyar A. da mahkemece, adli kontrol şartıyla serbest kaldı.
Burak Kaya için istenilen adli tıp raporunda ise kanında ve idrarında uyuşturucu madde tespit edildi. Kaya, 27 Ekim'de savcının istemiyle yurt dışı çıkış yasağıyla tahliye edildi. Ancak Kaya, ilerleyen süreçte başka suçtan hüküm giyip cezaevine girdi. Soruşturmada hazırlanan iddianamede, şüphelilerden Cem A. hakkında 'Nitelikli cinsel saldırı' ve 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından 19 yıla kadar, Burak Kaya için 'Yağma' suçundan 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Sanıklar hakkında, 'Olası kastla öldürme' suçundan ise kovuşturmaya yer olmadığı belirtildi. Sanıklar, İzmir 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmaya başladı.
'İFADELERİN ÇELİŞKİLİ VE YALAN OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM'
Aslıhan Sinem Çiçek'in, son görüntüleri ortaya çıktı. Olaydan önce son olarak gittiği tespit edilen Cem A.'nın evinin olduğu sokaktaki caminin güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde; Çiçek'in sokağın başından sonuna kadar telaşla koştuğu görüldü. Baba Serdar Çiçek, "İlk mahkememiz görüldü, ifadeler alındı. Tek tek dinlendi. Sanıklardan Cem A., kızımı saat 14.00 civarlarında aldığını söylüyor ama saat 16.00 sıralarında aldığı kamera kayıtlarında gözüküyor. Ayrıca akşam 19.00 sıralarında kızımın evinden ayrıldığını ifade ediyor. Ancak kamera kayıtlarında kızımın 19.00'da değil, 21.36'da Cem A.'nın evinin bulunduğu sokakta koşarak kaçtığı görülüyor. Diğer sanık Burak Kaya ise ifadesinde kızıma yardım amaçlı su ve yoğurt aldıktan sonra yaklaşık 10 kilometre ters yönde yürüdüğünü söylüyor. Bu bana saçma geliyor. İfadelerin çelişkili ve apaçık yalan olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
'ADALET İSTİYORUZ'
Adalet istediklerini belirten Çiçek, 2 sanığın arkadaş olduğunu ileri sürerek, "Ben sanıkların arkadaşlıkları olduğunu öğrendim. Kızım Cem A.'nın evinden 21.36'da kaçtıktan sonra Burak Kaya ile otoyolda denk gelmesi zaten şüphe uyandırıyor. Kızım darbedilmiş, üzeri kanlı, ağzında ve burnunda yaralar var. Ayrıca vücudunda bazı morluklar var. Bu kişilere yurt dışına çıkış yasağı verilmiş, dışarıda geziyor. Adalet istiyoruz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar gideceğiz" diye konuştu.