Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle bir araya geldi. Bakan Memişoğlu, toplantıya başlamadan önce kişisel e-posta adresini ve telefon numarasını medya temsilcileriyle paylaştı. Bakan Memişoğlu, Türkiye’nin Covid-19 pandemisinde ve Kahramanmaraş merkezli depremlerde de görüldüğü gibi hem insan gücü, hem de altyapı olarak dünyaya örnek olacak bir sağlık sistemine sahip olduğunu belirtti. Memişoğlu, enerji, turizm, savunma sanayi gibi sağlık sektörünün de ülkenin bir lokomotifi olduğunu, Türkiye’nin dünyada ön plana çıkarılabilecek bir alanı olduğunu söyledi. Memişoğlu, "Ülkemizin sağlık bilgisini ve bilimin üretebilecek, teknolojisini ve malzemesini yapabilecek kapasitesi var. Sadece bu çarkı döndürmek için biraz organizasyonel desteğe ihtiyacı var, motivasyona ve morale de ihtiyacı var. Bu konuda hep birlikte hareket etmek durumundayız" dedi.
Kişilerin sağlığını hastalanmadan korumanın sağlık sisteminin iyileştirilmesine katkısını vurgulayan Memişoğlu, her yaştan insana koruyucu sağlığı anlatmayı ve uzun vadede toplumun sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazanmasını sağlamayı amaçladıklarını belirtti. Memişoğlu, "Bugün bağımlılık ve kilo dediğimizde bunlar toplumun risklerinden en önemli iki tanesi ve hareketsizlik, beslenme bozuklukları ile doğurganlık oranlarının düşük olması esasında gelecekle ilgili en büyük risklerimiz. Bu riskleri toplumla beraber ortadan kaldırmamız gerekiyor, bu noktada sizin çok önemli bir etkiniz olacağını düşünüyorum" dedi
Bakan Kemal Memişoğlu, herkesin temel sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi konusunda hemfikir olduğunu ve bakanlık olarak bu dönemde bu iradeyi ortaya koyacaklarını kaydetti. Memişoğlu, Covid-19 pandemisinde dünyada 2 senede 6 milyon kişinin öldüğünü, oysa senede 17 milyon kişinin inme, kalp krizi gibi dolaşım hastalıklarından öldüğünü belirterek, "Eğer kilonuz varsa, hareketsizseniz, yanlış besleniyorsanız, stresiniz varsa kendi bedeninize bakmıyorsanız ölüyorsunuz" ifadelerini kullandı.
'HEKİMLER DEĞERLİ HİSSETMEK İSTER'
Bakan Memişoğlu, soruları yanıtladığı bölümde ise, "Hekimler kendilerini değerli hissetmek ister, bunu hep beraber sağlamamız gerekiyor. Hekim değerli hissederse her şey değişir; daha büyük bir özveriyle çalışır, hastasına da bize de sağlık sistemimize de sahip çıkar. Hekimlik yapanlara, kendisini mesleğine adayıp severek icra eden insanlarımıza, vatandaşlarımıza duygusal anlamda da her türlü desteği verebilecek meslektaşlarımıza sahip çıkmamız gerekiyor. Mesleğini iyi yapan herkesi pozitif algıyla desteklemeliyiz. İyinin takdir gördüğü ve daha da değerli hissettirildiği bir yapı inşa edeceğiz" diye konuştu.
'ŞEHİR HASTANELERİ SAĞLIĞIN FİZİKSEL ŞAHASERLERİ'
Memişoğlu, şehir hastanelerinin sağlığın fiziksel şaheserleri olduğuna işaret ederek, "Kurumların bir kültürü olması gerekiyor. Tabii ki bir kültürün oluşması, ruh yapısının gelişmesi için de bir süreç gerekiyor. Bu kültür kısa bir sürede oluşturulacak bir kültür değildir. Tüm eleştirilere rağmen biz bu konuda çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Şehir hastaneleri Türkiye’nin geleceği ile ilgili sağlık bilgisinin üretileceği, çalışmaların yapılabileceği, sadece hizmet alanında değil Türkiye’nin medarıiftiharı olacak bilimin ve teknolojin de geliştirileceği alanlar olarak planlıyoruz. Türkiye’ye en faydalı olacak şekilde yürütülmesini ve topluma daha iyi anlatılmasını hedefliyoruz. Şehir hastanelerinde yalnızca destek hizmetleri firmalar tarafından yönetiliyor. Bu firmalardan birkaçı uluslararası alanda da sağlık hizmeti sunabilecek bir yapıya ulaştı. Özel sektörün gelişmesi kamunun ilerlemesine de destek sunuyor. Şehir hastanelerinde bazı değişikliklere ihtiyaç olabilir ancak bu hastaneler konusunda kötü algı oluşturmak maalesef yanlış. Çok net söylüyorum; şehir hastaneleri medarıiftiharlarımız" dedi.
'ÖZEL SEKTÖRÜ TEŞVİK EDECEĞİZ'
Memişoğlu, özel hastanelerle ilgili şikayetlere ilişkin, "Sağlık Bakanı olarak kamunun, üniversitelerin, özel sektörün, ilaç sanayinin, sağlık teknolojisi ürünü ortaya koyanların, her birinin Sağlık Bakanıyım. Hepsinin sağlık hizmeti anlamında nasıl büyüyeceğine nasıl gelişeceğine ön ayak olmak ve onların yolunu açmakla mükellefim. Ben sadece kamunun değil tüm sağlığın bakanıyım. Özel sektörün de büyümesi ve gelişmesi gerekiyor. Sağlık bir kamu hizmetidir. Özel sektör eliyle işletilen sağlık kuruluşları da kamu hizmeti vermektedir. Yalnızca işletme ve finansman yönünden farklıdırlar. Sağlıkla ilgili tıbbi gereklilik haricinde işlem yapan tüm kuruluşlar kamu-özel fark etmeksizin denetlenir ve cezalandırılır. Bazen şikayet üzerine, bazen rutin bazen de habersiz denetleme yapılır. Bu konuda oldukça iyi bir altyapıya sahibiz. Sağlık hassas bir konu, vatandaşlarımız her türlü sese kulak verebilir ve mağdur olabilir. Sağlığın suistimaline izin vermeyeceğiz ve bu konunun üzerine gideceğiz. Dünyaya örnek olacak, iyi sağlık hizmeti sunan bir özel sektörümüz var. Özel sektör de kamuya hizmet ediyor ve ülkemize büyük bir fayda sağlıyor. Bizim kontrolümüzde sağlığı kamu hizmeti olarak gören bir özel sektörü teşvik edeceğiz" diye konuştu.
'ALGI YÖNETMEKTEN ÇOK İŞİMİZİ YÖNETECEĞİZ'
Memişoğlu, "Algı yönetmekten çok işimizi yöneteceğiz. Sosyal medyada görünürlük açısından benden çok Sağlık Bakanlığını göreceksiniz. Bunu net bir şekilde ifade ediyorum; işimizi göreceksiniz. İş odaklı çalışacak ve kendimizi diğer taraflara kaptırmayacağız. Kişisel sosyal medyamı ben yönetiyorum ve ben yöneteceğim, hata da yapabilirim. Haklısınız, 'profesyonel destek alın' tavsiyesinde bulunmak içinizden geçiyordur. Ancak burası benim sosyal medyam, kişisel olarak Bakan unvanı sorumluluğuyla bir devlet çalışanı olarak, kendi sosyal medyamı kendim yönetiyorum. Sosyal medya profesyonelliği gerektiriyor, bu konuda profesyonel olmadığım için yalnızca belirli aralıklarla kendi sosyal medyamı kullanacağım. Mümkün olduğu kadar polemikten uzak durmak, enerjimizi kavgaya ve geçmişe harcamamak istiyoruz. Bu durum geleceğe bakmak ve iş yapmakla ilgili maalesef bizleri geri bırakıyor. Karşı taraftan gelen eleştirilerde önce 'biz ne yaptık' diye sorguluyoruz. Bazen 'bakanlık niye cevap vermiyor' diye düşünecek olursanız, emin olun ki o sırada işimizi yapıyoruz. Kendimiz üstümüze düşünleri yapacak, sonra başkalarına bakacağız" dedi.
Bakan Memişoğlu, "1'inci basamak sağlık hizmeti sunan aile hekimliğini kuvvetlendirirken vatandaşların aile hekimine başvurmalarını teşvik edecek adımlar atacağız. Sorunların köküne gidecek, sorunları kökten çözme gayretinde olacağız. Açıkça ifade ediyorum ki bu süreci yürütürken zorlayıcı bir yaklaşım yerine teşvik edici bir anlayış benimseyeceğiz. Aile Sağlığı Merkezlerimizdeki kurum kültürünü daha ileri seviyeye taşıyacak ve bu merkezlerimiz ile 2'nci ve 3'üncü basamak sağlık kuruluşlarını entegre edeceğiz" diye konuştu.
'85 MİLYON İÇİN ÇALIŞACAĞIZ'
Memişoğlu, "Üniversiteler gelecekteki sağlık hizmeti sunumu kapasitesi ve niteliğini de etkiliyor. Hocalarımız ve eğitim altyapımız ne kadar kaliteliyse sağlık insan gücü de o nispette iyi olacaktır. Yönetici olarak görevimiz doğruyla yanlışı ayırmak, haklının hakkını savunmak, doğruyu takdir etmek ve yanlışı cezalandırmaktır. Sağlıkta doğruları daha çok ifade edecek, hizmet sunanların hizmetkarı olacak ve 85 milyon için çalışacağız" dedi.
Memişoğlu, YÖK ile iş birliği konusunda da açıklamalarda bulunarak, bazı branşlarla ilgili YÖK ile çalıştıklarını, istihdama göre planlamalar yapacaklarını ve insan gücü planlamasını YÖK’e ileteceklerini vurguladı. Maymun çiçeği ve Covid-19’a ilişkin soruları yanıtlayan Memişoğlu, “Maymun çiçeği ve Covid ile ilgili gelişmeleri takip ediyoruz. Ancak şu anda herhangi bir alarm durumumuz söz konusu değil" dedi.
Eczanelerde ilaç temini konusundaki soruları cevaplayan Memişoğlu, eczanelerde ilaç sorununun olmadığını, konunun doğrudan ilaç markası üzerinden değil etken maddesi üzerinden değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti ve ilaç temini konusunda herhangi bir sorunun bulunmadığını dile getirdi.