Yaz boyunca birçok kez savaş gemileri ve sahil güvenlik botlarının karşı karşıya geldiği sıcak noktada, Ağustos ayının sonunda en tehlikeli çarpışmalardan biri yaşandı. Kızıldeniz'deki Husi saldırılarından önce dünyanın en problemli denizi olarak adlandırılan Güney Çin Denizi'nde yaz boyu tansiyon öyle yüksekti ki, çatışmalarda askerler birbirlerine baltalar, bıçaklar ve kancalarla saldırdı. İkinci Thomas Resifi ve Escada Sığı gibi yerlerdeki sürtüşmenin yeni adresi, Sabina Sığlığı'ydı.
Sabina Sığlığı Filipinler'in batı kıyısına yaklaşık 75 deniz mili (120 kilometre) uzaklıktayken, Çin'e 630 deniz mili (1013 kilometre) mesafede.
Resife iki ülkenin verdiği isimler bile farklı. Çin burayı Şianbin Jiao, Filipinler ise Escoda Sığlığı olarak adlandırıyor.
Filipinler Sahil Güvenlik ekipleri 97 metre uzunluğundaki Teresa Magbanua isimli gemiyle bölgedeydi. Bir anda Çin'e ait çok sayıda savaş gemisi, sahil güvenlik botu ortaya çıktı. Teresa Magbanua, 11 Çin gemisiyle kuşatıldı.
Ardından Çin deniz kuvvetleri Filipinler gemisine birkaç kez çarptı, Teresa Magbanua hafif hasar aldı. Pekin yönetimi ise, Filipinler gemisinin etrafındaki 11 Çin deniz aracına çarptığını savundu.
Manila yönetimi Sabina Sığı'nda demirli olan Teresa Magbanua'nın bölgeden ayrılmayacağını ilan etti, Çin ordusunun hamlesini engellemek için bu kez helikopterle gemiye ikmal yaptı.
Çin Savunma Bakanlığı sözcüsü Vu Çien, Filipinlerden 97 metrelik Teresa Magbanua'yı derhal Sabina Sığı'ndan çekmesini istedi, "Sabrımızın sınırı var" cümlesini kurdu. Sözcü Vu, Filipinlere destek açıklaması yapan ABD'yi ise Güney Çin Denizi'nde 'kargaşa yaratan en büyük kara el' olarak niteledi.Çin Sahil Güvenliği sözcüsü Gan Yü ise, Filipinlerin denizde ve havada kazaya yol açabilecek 'riskli bir eylemde' bulunduğunu söyledi. "Filipinler tarafına, riskli eylemlerine ve propaganda nümayişine derhal son vermeye, gemiyi kendi başına bölgeden çekmeye çağırıyoruz" diyen sözcü Gan, doğacak sonuçlardan tamamen Manila yönetiminin sorumlu olacağını savundu.
ABD'nin Filipinler Büyükelçisi MaryKay L Carlson son olayla ilgili Çin’i kınayıp Manila yönetiminin yanında olduklarını duyurdu. Uluslararası hukukun ihlal edildiğini savunan büyükelçi Carlson, çarpışmanın yaşandığı yerin Filipinler’in Münhasır Ekonomik Bölgesi içinde olduğunu da ifade etti.
Manila ve Pekin arasında Güney Çin Denizi'ndeki çeşitli adalar ve bölgeler konusunda uzun süredir devam eden anlaşmazlık giderek gerginleşiyor. Geçtiğimiz iki hafta içinde, aynı bölgede iki ülkeye ait gemilerin karıştığı en az üç olay daha yaşandı.
Jeopolitik olarak dünyanın en gerilimli bölgelerinden biri olarak görülen Güney Çin Denizi, yıllık 3 trilyon dolar değerinde bir nakliyenin gerçekleştiği önemli bir ticaret rotası ve aynı zamanda zengin hidrokarbon kaynaklarına sahip.
Güney Çin Denizi, son yıllarda Çin ve ABD'nin güç savaşına sahne oluyor. Pekin yönetimi tartışmalı sularda inşa ettiği suni adalara birçok askeri üs ve altyapı tesisi konuşlandırdı ancak başta Tayvan olmak üzere Vietnam, Filipinler, Malezya ve Brunei gibi ülkeler de adalar üzerinde hak iddia ediyor.
Pekin yönetimi, Güney Çin Denizi'nin yüzde 80'i üzerindeki egemenlik iddiasını 1947'de yayımladığı haritaya dayandırıyor.
Filipinler ise, dünyanın en önemli deniz güzergahlarından olan Güney Çin Denizi'ni 'Batı Filipin Denizi' olarak adlandırıyor.
Hollanda'nın Lahey kentindeki Daimi Tahkim Mahkemesi, 2016'da Filipinler'in başvurusuyla verdiği kararda Çin'in Güney Çin Denizi'nde tek taraflı egemenlik taleplerinin yasal olmadığına hükmetti.
ABD, Filipinler ile Şubat ayında imzaladığı askeri üs anlaşması sayesinde Çin'in etrafını sarmayı başardı. Dört yeni üssün Amerikan ordusuna açılmasıyla, Washington'ın Güney Çin Denizi çevresindeki savunma kalkanı kurulmuş oldu. En güneyde Avustralya'nın, en kuzeyde ise Japonya ve Güney Kore'nin yer aldığı hat, Filipinler'in katılmasıyla tamamlandı.