CNN TÜRK canlı yayınında değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Kerem Alkin ekonomi yönetimine güven mesajı verdi. Alkin konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
Milli bağımsız ekonomi en önemli başlıklardan birisini oluşturmakta. Çünkü Türkiye ekonomisi açısından milli bağımsız bir ekonomiyi inşa etmek hakikaten kolay bir iş değil. 50-60 yıllık demokrat partinin ilk bu mücadeleyi verdiği dönemden sonraki süreçlere baktığımızda maalesef 27 Mayıs ihtilaliyle bu büyük mücadelenin sekteye uğradığı dönemden sonraki sürece baktığımızda aşağı yukarı arada Adnan Menderes ile Celal Bayar'ın bu mücadelesi sonrasında sayın Turgut Özal'ın bugün ise sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın ekibiyle birlikte verdiği bir milli bağımsız ekonomiyi inşaa etme süreci var.
Bu ülkenin tasarruflarını güçlendirmeye, yatırımları güçlendirmeye yönelik önemli bir mücadele süreci.
"SON DERECE SİSTEMATİK BİR ALGI OPERASYONU"
Kriz lobisi dediğimizde karşımızda nasıl bir tablo var?
Burada ekonomi alanındaki bir grup uzmanın yada bir grup akademisyenin ekonomik yaklaşmaktan çok siyasi yaklaştığını ifade edebilirim. Yani Türkiye'de ekonomi uzmanlarının bir kısmının siyasi görüşleri Ak Parti ile farklı bir noktada buluşuyor. Görüşlerini ekonomik olarak değil siyasi olarak dile getiren bir cepheden bahsediyoruz. Bir başka enteresan cephe var. Küreselci bir derin yapıyla farklı ilişkileri olan bazı uzmanlarda söz konusu. Bu uzmanlarda Türkiye'ye kendilerince bir yol biçmişler. Türkiye kendi coğrafyasında oyun kurucu bir ülke olmayacak. Böyle bir Türkiye figürü oluşturmuşlar. Tabi Sayın Cumhurbaşkanımızın iktidara geldikleri günden itibaren üzerine hazırlanmış olan bu kıyafetin bu takım elbisenin içerisinde kesinlikle yer almak istemediğini belirterek gerçek manada ekonomi boyutunda bir Anadolu devrimini başlatınca dünyada çok ciddi manada 200 milyar dolara yakın bir ihracata doğru koşan, geçen sene hizmet ihracatı rekorunu kıran bir Türkiye farklı bir alana doğru gelince, doğu Akdeniz'deki haklarımızı sorgulamaya, her coğrafyayla ilgilenmeye başlayınca işin farklı bir rengi ortaya çıktı. Son derece sistematik bir algı operasyonu yürütüldüğünü ifade etmemiz gerekiyor.
"Kurda seviye değil rekabetçi olup olmadığı önemli' açıklamasından ne anlayalım?
Temelde bir ülkede ülkenin enflasyon nedeniyle parasının bir şekilde değer kaybetmesi, ülkenin para biriminin diğer ülke para birimleri karşısında da değerinin ayarlanması gibi bir sürecide beraberinde getirir. 1 ocak 2003'ten şu ana kadar Türkiye'de birikmiş olan TÜFE enflasyonunu dikkate alarak bunu da ABD aynı dönemde birikmiş olan enflasyona bölerek orada bir kat sayı çıkıyor 31 aralık 2002 tarihinde dolar kuru 1.64 33 TL’miş bu katsayılarla bu rakamı çarptığımızda ortalama 6,90 TL diyelim . Zaten 2003’den bu yana Türkiye'de biriken enflasyon nedeniyle dolar kurunda şuan olması gereken seviye 6,9 TL . Dolayısıyla şuan da 7,2-7,3 ler bandında olan dolar aslında birikmiş olan enflasyon nedeniyle olması gereken seviyeye uzak bir seviye değil. 1 dolar /7.2 tartışmamız gereken bir konu değil.