Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in açıklaması şu şekilde;
Çok tartışılıyor bu günlerde. Biraz detaylı konuşmak istiyorum bu konuda. Yeni eğitim öğretim yılı hayırlı olsun. Öğretmen arkadaşlarımıza ayrıca kolaylıklar diliyorum. Önce şu konuyu netleştirelim. 45 bine yakın okulumuzda kadrolu temizlik elemanımız mevcut. Kalan okullarımızla ilgili süreci taşeronlar üzerinden hallediyorduk. Taşeronlar kadroya geçtikten sonra .bir sorun başladı. Okullarımız açık olduğu dönemde Çalışma Bakanlığı'mızın bize tahsis ettiği kontenjanından hallediyorduk. Bu yıl çalışma bakanlığımız bu projeyi revize etti. Haftada 5 zamanlı değil haftada 3 gün belirledik. 120 bin personel yarı zamanlı görevlendirildi. Okulların açılmasıyla bu süreç başladı. Bu projeye iş gücü uyum projesine başvuru çok sınırlı kaldı. Sınırlı kaldığı için sorunu çözemedik. 120 bin istihdam alanı oluşturulmasına rağmen yüzde 25'i anca doldurulabildi. Bu talep eksikliklerinden dolayı okullarımızda böyle bir sıkıntı ortaya çıktı.
'30 BİN PERSONEL OLANACAK'
En son dün oturduk tekrar değerlendirdik. Pazartesi itibarıyla tam zamanlı 30 bin personel alınacak. Gelecek hafta ilave personel ile sorunu çözeceğiz. 30 bin temizlik personeli alınacak. Gelecek haftadan itibaren çözülmüş olacak.
OKULLARDA GÜVENLİK
Güvenlik konusu biz İçişleri Bakanlığı'yla birlikte yürütüyoruz. Okullarımızın tamamında risk itibariyle analiz edilmiş durumda. Riski yüksek olan yerlerde görevli polisler var. Biz bunu valilikler üzerinden yürütüyoruz. İlave olarak güvenlik istihdamı politikamız yok. Her bir okul risk grubu itibarıyla 65 bin okul tasnif edilmiş durumda. MEB olarak güvenlik bizim alanımız değil. Sorunları ve riskleri valiliklerle paylaşıyoruz. Okullarımızın büyük çoğunluğunda güvenlik kamerası işlevsel. Biz Ağustos ayında okullarımıza 4 genelge gönderdik. Bir tanesi şiddet olaylarıyla ilgili. Hem İçişleri Bakanlığımız ve Valiliklerimiz bu konuda çok hassas. . Her okul bazlı olarak değerlendirmek gerekiyor. Bu konuyla ilgili valiliklerimizle toplantı yaptık.
OKULLAR NE KADAR DEPREME GÜVENLİ?
2002 sonrasında derslikler deprem mevzuatına uygun inşa edildi. Yıkılanlar 2002 öncesinden. 6 şubat depremlerinde 2002'den sonra inşa edilip yıkılan okul yok düzeyinde. 2002'den önce inşa edilmiş okulların deprem analizini yaptık. Okullarda güçlendirme ve ya da yap-yık yöntemiyle yeniledik. 2002 öncesinde yapılan okulların yüzde 80'ini gözden geçirdik. Deprem bölgesinde 11 ilin tamamında 9 bin 935 derslik kullanılamaz hale geldi. Bunlar büyük oranda köy okulları. Bunların yerine 19 bin 784 derslik planladık. 6 binin üzerindekiler eğitime başladı. Geriye kalanlar yıl sonu itibariyle bitmiş olacak. 2025-2026 eğitim yılında yüzde 10 ilave derslik yapılacak.
'OKUL KAYIT ÜCRETİ YOK'
Okul kayıt ücreti yasal değil. Daha önceki yayınlarda söyledim. Liselerde iki grup öğrencimiz var. birincisi merkezi sınavla yerleşen öğrenci. 1. sınavla yerleşen öğrenci, 2.'si adrese dayalı kayıt olan. Liselerle böyle. Bir okul müdürünün ben bu öğrenciyi kayıt yapmıyorum deme durumu yok. İlk ve ortaokullarda yine çocuklarımız elektronik ortamda adreslerine en yakın okullara yerleştiriliyorlar. Yani bir veli 'benden kayıt için ücreti' istendi diyorsa ve kayıt hakkı olmayan okullarda bunu bir şekilde oraya kaydettirmek için farklı yöntemler deniyor olabilir. Kayıt hakkı olan birini kayıt etmeme gibi bir durum yok. Boş yere müdürlerimizi zan altında bırakmasınlar. Okul aile birliklerimiz var. Seçimle göreve gelmiş bir yapı var. Burada velilerimizin standart hizmetin dışında öğrencilere başka hizmetlerin sunulmasını istiyorlardı. Kendi aralarında bir bağış mekanizması oluşturup o hizmeti satın alıyorlar. Mevzuatını biz yapıyoruz. Bağışlar ve yaptıkları işlere de Bakanlığımızın teftiş hizmetleri takip ediyor. Bunun dışında para talep ediliyorsa bize başvursunlar biz gereğini yaparız.
DERS KİTAPLARI
Geçtiğimiz yıl başarısızlık ve devamsız uygulamasını başlatmıştık. Çok az ilimizde sınıf tekrarı nedeniyle mevcutlar değiştiği için ders kitaplarımızın ulaşamadığı çok az sayıda öğrencimiz var. Hemen basım sürecini başlattık. Bu hafta içinde büyük oranda tamamlanmış olacak.
ÜCRETSİZ TAŞIMA
Kamu kaynakları kullanılacak bütün öğrencilerimizin eğitime erişimi için tedbirler alınmış durumda. Bazı yerlerde pansiyonlarımız var. Bu hizmeti veremediğimiz yerlerde taşıma yapıyoruz. Biz çocuğu alıp 60 km mesafede bir yere götürmek doğru değil, bu çocuklarımızı yol üstünde pansiyonlu okullarımıza götürelim. Hem çocuklarımızı yormamış oluruz. Bu konunun bütçe ile alakası yok. Tamamen kamu kaynaklarının efektif kullanılmasıyla alakalı.
Şu anda 3 milyon üzerinde öğrencimiz yemek hizmetinden faydalanıyor. Yine ihtiyaç sahibi öğrencilerimizin durumunu valiliklerimiz çözüyor. Türkiye genelinde taşıma kapsamında olan öğrencilere bu hizmeti sunuyoruz. 18 milyon öğrencinin tamamına bedava yemek hizmeti sunmak hiçbir raporda bulunmuyor.
ÖZEL OKULLARDA ÜCRET TARTIŞMASI
Son 3-4 yıl içinde biz değil dünyada ekonomik anlamda çok farklı komplikasyonlar ortaya çıktı. Özel okulların velilerden aldıkları ücret kamu sınırlamasıyla belli bir rakamla sınırlandırılmıştı. Yeni kayıt için yüzde 5 oranında zam yapmalarını kendileriyle paylaştık. Bunu yaparken velilere ilave bir yük getirmemiz gerekiyor. İki çalıştırdığınız öğretmen arkadaşlara verdiğiniz ücret makul seviyede olmalı. Geçtiğimiz yıl uygulanamadı. Fakat öğrenci kayıtları nedeniyle uygulanamadı. Kendilerine tanıdığımız bu çerçevede yüzde 5 zamla beraber hizmet vermelerini ve öğretmen arkadaşlarımızın ücretlerini iyileştirme ilkesini getirmiştik. Okulların başlamasıyla denetlemeye başlayacağız. Bize verdikleri sözü tutuyorlar mı? Okulu kapatmaya kadar gidebiliyor.
FRANSIZ OKULLARI
Sadece Fransız okulları değil. Başka ülkelerin de okulları var. Yabancı öğrenci alabilecek bir okul statüsünde iken Türk öğrenciler alıyorlar. Başka okul grupları da var. Türk öğrenci alacaksanız bizim mevzuatımıza uygun hale geleceksiniz. Ya bu konuda kanun değişikliği alabilir. Yasal dayanak olması lazım.
Biz uluslararası sözleşme yaparsak bu uygun hale gelir. Bunun yolu ne; Fransızlarla konuşmamış şu. Fransa'da 1 milyona yakın vatandaşımızın karşı karıya bulunduğu bir uluslararası sözleşmeyi masayı getirirseniz. Fransız büyükelçisiyle görüştük. 6 ay içerisinde bir sözleşmeyi hazır hale getireceklerini söylediler. Süreç devam ediyor. Bu hafta da ilgili arkadaşlar ilgili toplantılarını yaptılar.
ÖĞRETMEN ATAMALARI VE MÜLAKAT
Şunun altını çizelim. 2002'den itibaren Türkiye'de atanan öğretmen sayılarına bakarsak şuan çalışan öğretmenlerin yüzde 80'i 2002'den sonra atanmışlar. Öğretmen ataması konusunda hassasiyetimizi teyit eden bir rakam. Biz her yıl Ekim ayının 3'üncu haftasında öğretmen ihtiyacımızı belirliyoruz. Adına mülakat diyoruz ama aslında yapılan deneme ders. Siz bir öğretmen adayısınız, size dedik ki 10. sınıf matematikten bir konudan sınava gireceksiniz. Size evrak geldi. Sınava giriş bilgilerinizde size ait bir bilgi yok sadece size tanımladığımız bir kod var. Sizin elinizdeki evrakta size torpil yapılacak asla bir bilgi yok. Ulaşamaz. Jüri üyelerinin de her birisinin kodları var. Onların da isimleri yok. Jüri üyeleri sınavdan sonra not değiştiremez. Aday solondayken not giriliyor, sistem kapanıyor. Teknik olarak torpil yapılması imkansız, mümkün değil. Güvenlik tedbirlerimiz torpili imkansız kılıyor. Tutanak da tutuyoruz. Sesli ve görüntülü kayıt da var. Biz her şeyi yaptık.
SORUŞTURMA BAŞLATILDI
Öğretmen atamalarının Bilgi İşlem Daire Başkanlığı'ndan bir kişi yanlışlıkla açmış, hakkında soruşturma başlatıldı.
Öğretmen adaylarımızın KPPS puanları ve mülakat puanları belli. Danıştay kararı bekleniyor. Biz yüzde 50 yüzde 50 olsun istiyoruz. Eğitimi okullarımızı çok önemsiyorum. Öğretmenlik mesleğinde mülakatı yapılması gereken uygulama olarak görüyorum. Öğretmenlikte mülakat olmasın diyenler var olsun diyenler var. Biz hukuka uygun şekilde mülakatları yapacağız. Adaleti tesis edecek her uygulamaya açığım. Özel okullar bile 8-10 mülakatla öğretmen alıyorlar.