Mısır’la Türkiye arasında diplomatik temaslar başladı. Peki bu Mısır’la bozulan ilişkilerin yeniden düzeleceği anlamına mı geliyor? Bundan sonraki süreç nasıl ilerleyecek, Doğu Akdeniz’deki ihale sürecinde son durum ne? Mete Yarar merak edilen bu soruları tek tek yanıtladı. İşte Yarar’ın Mısır analizinden öne çıkanlar:
Bizim Mısır’la sorunlu alanlarımız var mı, var. Bu sorunlu alanların dışında beraber, ortak çalışmayacağımız anlamına gelmiyor da gelmiyor. Bu aynı Türkiye-ABD ilişkileri gibi. Bizim PYD ile ilgili sorunumuz var mı, var. Ama NATO’da müttefik iki ülkeyiz. Ticari anlamda ilişkilerimizi kesiyor muyuz, hayır kesmiyoruz. Olması gereken aslında bu.
'SİSİ'NİN YAPTIKLARINI ONAYLIYORUZ DEMİYORSUNUZ'
Sistematik bir şekilde karşı tarafla ilişki kurduğunuzda bu ilişki o tarafın yaptıklarını meşrulaştırmaz. Siz diplomatik anlamda Doğu Akdeniz’de bir anlaşma yaptığınızda şunu yapmıyorsunuz. Sisi yönetimi meşrudur demiyorsunuz, ya da Sisi’nin yaptığını onaylıyoruz anlamına gelmiyor.
Uzmanlar, "Doğu Akdeniz'deki karbon ihalesi görüşmenin kapısını açtı" diyor. Yarar’ın bu konudaki yorumu ise net: Bir tek anlaşmayla bütün sorunlar çözülüyor gibi bir durum olamaz. Bu sorunlardan enerji sorununu halletmemiz Mısır’la tüm sorunların ortadan kalkacağı anlamına gelmiyor. Mısır’ın doğalgazı satması için en ekonomik yöntemi seçmesi gerekiyor. En ekonomik yöntem hangisi, bütün Akdeniz’i geçmiş bir boru hattı mı, yoksa hemen Lübnan ve Suriye üzerinden bizim Ceyhan’a gelen boru hattıyla hemen bağlamak mı? Buradaki konu şu enerji karşılıklı görüşmenin kapısını açtı ama bu her şeyin güllük gülistanlık olacağı anlamına gelmiyor.