Malatya'da 'akademisyen çifte saldırı girişimi' olayında yeni detaylar

Malatya'da hava araçlarını lazer silahlarına karşı koruyacak kompozit bir madde geliştiren İnönü Üniversitesinde görev yapan akademisyen çifte pazar günü trafikte saldırıya uğradı.

İddiaya göre; seyir halindeyken bir otomobi, Kimya Mühendisi Yeliz Toptaş ile Araştırma Görevlisi Murat Toptaş'ın içinde bulunduğu araca yaklaştı, çarparak durdurmaya çalıştı. Bu sırada tesadüfen bölgeden geçen polis ekipleri olaya müdahale etti. Durdurdukları şüpheli araçtaki zanlılardan 2'si kaçtı. Diğer 2'si de kimlik kontrolü sırasında kaçmaya çalıştı. Ancak bir saat süren kovalamacanın sonunda yakalandılar. 2 zanlıdan birinin çok sayıda sabıka kaydının bulunduğu ve aynı zamanda arandığı, diğerinin ise eski bir askeri personel olduğu öğrenildi.

EMNİYETTEN AÇIKLAMA GELDİ

Yapılan araştırmaya göre 21 Temmuz günü Yeşilyurt ilçesi Yakınca Mahallesi'nde meydana gelen maddi hasarlı kazada, müşteki M.T'nin aracıyla seyir halindeyken 44 ACS 482 plakalı araç sürücüsünün ani manevrayla şerit değiştirerek maddi hasarlı kazaya sebebiyet verdiği, akabinde müştekiyle kısa süreli tartışma yaşandığı aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

ASKERİ PERSONEL

Araç sürücüsünün yanında bulunan B.Ç'nin ise 2019-2020 yılları arasında sözleşmeli askeri personel olarak görev yaptığı, sözleşme süresinin sona ermesi üzerine görevinden ayrıldığının tespit edildiği aktarılan açıklamada, "Şahsın olaya müdahil olmaması ve hakkında şikayet bulunmaması üzerine herhangi bir adli işlem tesis edilmemiştir. Yakalanan şüpheli A.L.E. isimli şahıs Malatya Cumhuriyet Başsavcılığından alınan talimatlar doğrultusunda gözaltına alınarak adli makamlara sevk edilmiş, çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştır." ifadeleri kullanıldı.

LOJMAN TAHSİS EDİLDİ

Olayla ilgili polis ile özel güvenlik görevlilerin nezaretinde İnönü Üniversitesinde açıklamalarda bulunan İnönü Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü Araştırma Görevlisi Murat Toptaş, olay sonrası İnönü Üniversitesi Rektörlüğünün hızlıca olaya müdahale ederek koruma ve lojman tahsisi için kendilerine teklifte bulunduklarını, bunun ardından Üniversite yerleşkesinde lojman için çalışmalara başlanıldığını söyledi.

Konuyla ilgili olarak İl Emniyet Müdürlüğünün yaptığı basın açıklamasını da değerlendiren Toptaş, polis merkezinde konuyla ilgili ifade verdikleri esnada polis memurlarının olayın şüphelilerden A.L.E.'nin tutuklandığı bilgisini kendileri ile paylaştıklarını buna istinaden kendilerinde basına bu yönde beyanatta bulunduğunu kaydederek, zanlı A.L.E.'nin tutuklandı bilgisinin şahsına ait olduğunu ifade etti.

Olay esnasında üzerlerine yürüyen zanlılardan olaya müdahale eden trafik polislerinin de şikayetçi olduğunu aktaran Toptaş, jandarma ile ilişkisi bir şekilde kesilmiş olan zanlılardan birinin ise ısrarla kendini jandarma olarak tanıttığına dikkat çekti.

'ÖLÜM' İÇERİKLİ YORUMLAR

Gerçekleştirdikleri bazı projelerin basında yer almasının ardından sosyal medyada ilgili haberlere atıfla “ölüm” içerikli yorumlar yapıldığını da belirten, Toptaş, olayla ilgili şikayette bulunduklarını da söyledi. Toptaş, daha önceleri gerçekleştirmiş oldukları birtakım projelere de ilişkin bazı sosyal medya kullanıcılarının hayali projeler yönündeki iddialarının da gerçek dışı olduğunu aktararak bugüne kadar yaptıkları her çalışmanın arkasında olduklarını ifade etti.
Toptaş, önümüzdeki günlerde kendilerine tahsis edilecek lojmana yerleşerek çalışmalarını sürdüreceklerini belirtti.

'AKADEMİSYEN ÇİFT HEDEF Mİ?

CNN Türk yayınında konuşan Terör ve Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ, olayla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Başbuğ sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Bu haber ilk duyulduğunda bu konuda acı tecrübeleri olan bir ülke olarak doğrudan 'akademisyen çift hedef mi?' sorusu gündeme geldi. Geçmişe baktığımızda ASELSAN cinayetleri, düşen Isparta uçağında yaşananlar hadiseleri üst üste koyduğunuzda özellekle savunma sanayisinde görev alan isimlerin hedef olduğunu görebiliyoruz. ASELSAN cinayetleri hala hafızalarda. Çiftin üstlendiği görev dikkate alınınca 'arka planında başka bir işler mi var?' konusu gündeme geldi. Ancak İçişleri Bakanımızın yaptığı açıklamada olayın adli bir vaka olduğu yönünde açıklamalar yapıldı. Şahıs kazaya sebebiyet verdikten sonra olay mahalini terk ediyor. Olaya müdahale ekiplerin takibi sonucu tekrar yakalanıyor, mahkeme tutuksuz yargılanmak üzere serbest biraktı. Diğer ikinci şahıs sözleşmeli askeri personel olark görev yapmış bir kişi. Bu kişinin de hakkında şikayet olmadığı ve olay yerinde fiziki müdahalesi görünmediğinden doğrudan serbest bırakıyor. İlk duyduğumda, 'tekrar mı hortladı?' diyebileceğim bir hisse kapıldım. Dediğim gibi daha önce özellikle FETÖ denilen ihanet şebesi üzerinden savunma sanayine inanılmaz kritik hamleler yapıldı. Bu FETÖ'nün at koşturduğu dönemde çok büyük yaralar açtı. Amerika savunma sanaayi konusunda Türkiye'yi engellemek için her türlü yolu deniyor. Çünkü yıllardır kullandığı bir müşteriyi kaybediyor. Dolayısıyla bunun engellenmesi lazım. Amerika bu faliyetleri yıllardır FETÖ üzerinden yürüttü. FETÖ denilen ihanet şebekesi meclise bomba atmakla kalmadı, Türkiye'yi savunma sanayinde gerilere götürecek hamleler yaptı."