Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek açıklamasında şu ifadeleri kullandı: "Biz turizmde dünyada artık ilk 5’teyiz. Bu çok ciddi bir başarı. 1980’li yıllarda aşağı yukarı turizm haritasında yoktuk. Turizm gelirlerimiz 300 milyon civarı bir şey. Bugün 60 milyar doların üzerine çıkacak bir turizm gelirinden bahsediyoruz. Dünyada geçen sene 5’inci sıradaydık turist sayısında.
‘MUAZZAAM BİR İLGİ VAR’
Ben Körfez’le ilgili farklı bir yaklaşım içerisindeyim. Bizim artık oradan tabi doğrudan yatırımlar her zaman için önemli. Burada önemli olan iki tarafın menfaatine tamamlayıcılık ilkesi, ekonomide model olarak biz her iki tarafın faydasına ne yapabiliriz? Bizim şu andaki diyaloglarımız o çerçevede, inanıyorum ki önümüzdeki yıllarda yatırımcıların kaygıları azaldıkça büyük bir potansiyel var. Katar’da 250’ye yakın oranın önde gelen bütün firmalarının üst düzey yöneticileri ile bir araya geldim. Çok kapsamlı bir sunum yaptık. Enerjide dönüşümü, dijital dönüşümü bunları anlattım. Gelin siz de bunların bir parçası olun dedim. Muazzam bir ilgi var. Kafalarındaki soru işareti lira geçmişte oynak. Para birimi orada kurlar sabit. Makrofinansal istikrarı pekiştirdikçe inanıyorum oradan muazzam bir ilgi olacak.
GELECEK HAFTA ABD’Yİ ZİYARET EDECEKSİNİZ, ORADA DA YATIRIMCI TOPLANTISI OLACAK MI?
IMF, Dünya Bankası toplantılarının marjında bütün yatırım bankaları etkinlikler yapıyor. Gideceğimiz toplantı biraz uzun toplantı olacak. Hem G20 var. IMF, Dünya Bankası yıllık toplantıları var. ABD Hazine Bakanı ile bir görüşmemiz olacak. Diğer bir sürü ikili toplantı talebinde bulunan bakanlar var. İkili görüşmeler olacak. İkinci olarak çok taraflı Dünya Bankası, İslam Kalkınma Bankası gibi bir sürü banka ile biz bir araya geleceğiz. Onlara Türkiye ekonomisini anlatıyoruz, onlar Türkiye ekonomisinde önemli paydaşlar. Yapısal dönüşümümüzü finansal olarak destekliyorlar. 1 yılda gerçekten güçlü destek gördük, ciddi fon akışı var. Bu fonlar piyasaya göre daha ucuz ve daha uzun vadeli.
Dünyanın önde gelen bütün yatırım bankalarının etkinliklerine katılacağız. Günde bazen 15’e yaklaşan toplantılarımız olacak, çok yoğun 5-6 günümüz ABD’de geçecek.
CARİ AÇIKTA KALICI İYİLEŞMEYE DOĞRU GİDİYOR MUYUZ?
Cari açık Türkiye’nin yumuşak karnı olarak bilinir. Türkiye’deki makrofinansal istikrarsızlıkların birçoğunun temelinde dış kırılganlıklar yatıyor. Biz programı uygulamaya koymadan önce cari açık yok yüksekti. Biz bunu ilk yılımızda yüzde 3 civarına indirebilir miyiz diye iddialı bir hedef koyduk. Gelinen noktada cari açık yüzde 1’in altına neredeyse indi.
Bölgemizdeki çatışmalar olmasaydı, hem kuzeyde hem güneyde bölgesel sıkıntılar olmasaydı. Büyük ihtimalle Türkiye’de cari açık muhtemelen dengede olurdu. Cari açığı biz kalıcı bir şekilde milli gelire oran olarak yüzde 2.5 veya 2’nin altına çekmek istiyoruz. O seviyeye indiğimiz zaman size kalıcı rezerv biriktirme imkanı sunuyor.
1 yıla baktığınız zaman altın dengesindeki iyileşme, enerji fiyatlarının yumuşak seyrediyor olması bunlar etkili oldu. Bizim esas cari açıkla ilgili projeksiyonlarımız yapısal dönüşümden geçiyor. Bu konuda çok önemli adımlar attık. Geçen sene aralık ayında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın liderliğinde orada 284 ürün belirledik. Bu 284 ürün Türkiye’nin dış ticaret açığından yarısından fazlasına tekabül ediyor. Sadece teşvik yoluyla değil çok elverişli koşullarda kredi ile 10 yıl vadeli 2 yıl ödemesiz ve oldukça uygun koşullarda verilecek kredi ile dünyada ve Türkiye’de bu ürünleri üretecek hangi firma olursa olsun tamamen teknik bir şekilde bunların önümüzdeki birkaç yıl içerisinde üretimine ilişkin yatırımları çekmek istiyoruz.
‘CARİ AÇIKTA ÖNEMLİ BİR EŞİKTEYİZ’
Cari açıkta önemli bir eşikteyiz. Son 1 yılda öngördüğümüzden çok daha iyi gitti cari açık. Orta Vadeli Program’a baktığınızda hedefimiz cari açığı yüzde 2 ve altında tutmak. 284 ürünün Türkiye’de üretilmesi, o zaman belki 5-6 sene sonra bu ülkede cari fazlayı konuşuyor olacağız. Devletin desteklediği sanayide yapısal dönüşüm, dijital dönüşüm, yeşil dönüşüm var. Bunlar bizim esas politikalarımızdır.
‘ENFLASYONDA 26 PUAN DÜŞÜŞ VAR’
Enflasyon düşüyor, mayısta zirveye çıktı zirveden bu yana enflasyonda 26 puan düşüş var. Enflasyon düşmeye devam edecek.
KİRA FİYATLARI HAKKINDA
Hizmet enflasyonu bütün dünyada atalet içeriyor, daha gecikmeli para politikasına tepki veriyor. Bir de bize münhasır bazı hususlar var. Kirada zamanında yüzde 25’lik üst limit getirmiş. Biz temmuz ayı itibarıyla bunu kaldırdık, kaldırınca yenilenen bütün kira sözleşmeleri son yıllardaki enflasyon farkını yansıtmaya çalışıyor. Yüzde 120’ye yakın kiralarda artış var.
Hizmetler enflasyonundaki katılık olmasaydı, bize münhasır husus olmasaydı bugün belki enflasyon hedefimize çok daha yakın olacaktık. 80’li yıllarda 90’lı yıllarda enflasyonu düşüreceğiz diye sayısız hükümet iktidara gelmiş, demişler ki biz enflasyonu indireceğiz. Kolay kolay enflasyon indirilememiş. Türkiye’de 40 yıldır-50 yıldır kronik iki hane civarı veya dönem dönem 3 haneye geçmiş bir enflasyon durumu var. Bir de dünyaya bakalım. 1970’li yıllardan beri 56 ülkede 100 enflasyon şoku incelenmiş, şok öncesine enflasyon ne zaman dönmüş diye bir analiz yapılmış, ortalama 3.4 yıl.
Enflasyonda düşüş başlamış, bu düşüş devam edecek. Enflasyonda düşüşle fiyatlardaki düşüş aynı şeyler değil. Enflasyonun düşmesi demek fiyat artışlarının yavaşlaması demek. Geçen sene enflasyon yüzde 65’ti, 100 liralık bir malın fiyatı 165 liraya çıkmış oldu. Bu sene sonu itibarıyla enflasyon yüzde 42 oldu. Bu şu demektir. 100 liralık ortalama bir sepetteki mal ve hizmetlerin fiyatı 142 liraya çıktı demektir. Bu program sonuç veriyor, enflasyonu düşüreceğiz. 1-2 puan aşağıda, 1-2 puan yukarıda olabilir.
‘DÜŞÜŞ DEVAM EDECEK BİZ BU KONUDA KARARLIYIZ’
Geçen sene ekim ayında 70 ekonomiste sorduğumuz zaman 12 ay sonra enflasyon yüzde 45 olur diyorlardı, 24 ay sonra yüzde 26 civarında olacak diyorlardı. Bugün ne diyorlar? Ekim ayında sorduğumuzda 12 ay sonra enflasyon ne olacak diye sorduğumuzda yüzde 27 olacak. 24 ay sonra sorduğumuzda yüzde 18 civarında olacak diyorlar. Düşüş devam edecek, biz bu konuda kararlıyız.
"EYT'NİN MİLLİ GELİRE ETKİSİ YÜZDE 2"
Depremin yaralarını sarmayı hükümetimiz önceliklendirmiş. Geçen sene bütçe açığı yüzde 5,2'ydi. 3.6 puanı deprem harcama kaynaklıydı. Bu ülke yüzde 9,8'lik açığı kaldıramaz. Bunu parasallaştırırsanız enflasyon kontrolden çıkar. Seçim öncesi herkes EYT'yi gündem maddesi haline getirmiş. EYT'nin milli gelire etkisi yüzde 2. Bunu çıkarırsanız bütçe açığı kalmıyor."
BÜTÇE GELİŞMELERİ HAKKINDA
Bu sene bütçe açığı yüzde 5’in altında olacak. Deprem yine bu açığın neredeyse yarısına tekabül ediyor.
KAMUDA TASARRUF TEDBİRLERİ HAKKINDA
Kiralık araçları, ocak-ekim döneminde yüzde 15 azalttık. Personel genişlemesini durdurduk. Yakında özelleştirme idaresi kamunun mülkiyetinde olan araç satışına başlayacak."
Kayıt dışılıkla mücadelede bakanlık inanılmaz enstrümanı devreye aldı. Yönetilen yönlendirilen diye fiyatlar var. Bütçeyi çok rahat sübvansiyonları hızlı şekilde azaltabiliriz. Kamu fiyatları üzerinden enflasyonu artıracağı için hedeflenen enflasyon oranında artış yaptık. Büyümede yavaşlama devam etse yüzde 3 civarı açığı yakalamak için elimizden geleni yapacağız.
"1000 CİVARI ARAÇ ÖZELLEŞTİRMEYE DEVREDİLDİ"
Özelleştirme idaresi yakında kamu araçlarının satışına başlayacak. 1000 civarı araç özelleştirmeye devredildi. Nasıl satacaklar teknik bir detay. Gelir konusunda adımlar atmaya devam edeceğiz, mali disiplin konusunda kafamızda zerre tereddüt yok. Kamuda zaruri kiralamalar dışında izin vermiyoruz, kiralamalar %15 geriledi.
"REZERV ARTIŞI 100 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNDE"
SWAP hariç net rezerv artışı 100 milyar doların üzerinde. Risk priminin 200'ün altında olması lazım ama bunu sağlayacağız, biraz sabır. KKM 59 haftadır kesintisiz düşüyor. Türkiye'nin kredi notu 5 kez artırıldı bu sene. Gri listeden çıktık, program çalışıyor.
Ülkemizin caydırıcılık gücünü artırmak dışında hiçbir seçeneği yok. Bölgemizde bir ateş var, savaşlar var. Sıkıntılı bir mahalledeyiz. Kredi kartlarından savunma sanayiye aktarılacak kaynağın amacı ülkemizin caydırıcılığını artırmak. Bunun amacı çok net. Türkiye savunma sanayinde atılım içinde. 2000'li yılların başında savunma sanayi çok cüzi. Türkiye ihtiyaçlarının yüzde 80'inden fazlasını dışarıdan tedarik ediyor. Bugün tamamen terse dönmüş. 3500 firmamız savunma sanayine ekipman üretiyor. Çelik kubbe inşa edilecek. Ülkeyi koruyacak hava savunma sistemi kurulacak. Bunlar pahalı sistemler. 5. nesil uçağa uzun süredir para yatırıyoruz. Ürettik, uçuşlara başladı. Motor geliştirilmesi lazım. 1000'in üzerinde proje var. Bu kaynak gerektiriyor. İlave kaynak talebi oluştu. Savunma sanayisinde ilave kaynak talebi oluştuğunda savunma sanayisine destek vermekle birlikte bütçenin deprem yaralarını sarmakla meşgul olduğunu belirttik. Savunma sanayinin kaynak ihtiyacı var. Biz dedik ki enflasyonla mücadele ederken enflasyonu artıracak vergi artışlarından uzak duralım. İşlem bazlı ücretlere yönelindi. Tartışılan hususlar var, yüce meclise bağlı. Savunma sanayi fonu var kaynak buraya gidecek. Bu paket tamamen savunma sanayi fonuna kaynak sağlamak için hazırlanmış. Şu ana kadar depreme 2,5 trilyon lira kaynak aktarmış olacağız. Bu konuda milletimizin hiçbir endişesi olmasın. Etrafımızda savaş var, ülkeyi korumamız lazım.
KREDİ KARTLARINDAN 750 TL'LİK KESİNTİ NEDEN YAPILACAK?
Savunma sanayisinin bütçe desteğine ihtiyacı var, tedbir seti kurulmasına karar verildi, öneriler alındı ve nihayetinde enflasyonu artıracak artışlardan uzak durmamız gerektiğini söyledik, işlem bazlı ücretlere yönlenildi. Kredi kartlarından aktarılacak kaynak tamamen savunma sanayi fonuna aktarılacak, bütçe açığını azaltmakla ilgili değil."