Yaklaşık 40 yıllık çini sanatçısı Abdülkadir Uçaroğlu, eşi Zuhal Uçaroğlu ile birlikte de 33 yıldır çini çalışmaları yapıyor. Atölyedeki 45 öğrenciye de çini öğreten Uçaroğlu çift, İstanbul metrosu, Türkmenistan , Japonya ve Almanya'da camilerde çini yaptığını belirtti.
Bu mesleğe eşi Abdülkadir Uçaroğlu ile tanıştıktan sonra başladıklarını belirten Zuhal Uçaroğlu, Eşim, çini ile daha önce ilgileniyordu. Ben onunla tanıştıktan sonra bu mesleğe başladım ve yaklaşık 33 yıldır uğraşıyorum. O 33 yıl nasıl geçti, inanın bilmiyorum. Çünkü çok sevdiğiniz işi yapınca mesaiye gidiyor gibi olmuyorsunuz. Çini bana çok uzaktı, bildiğim bir sanat değildi, ama eşimin bu sanatını gönülden yaptığını görünce beni cezbetmeye başladı. Ben çinide insanı görüyorum. Hava, ateş, su, toprak nasıl insanda varsa çinide de ben bunları görüyorum. Eşim hep 'Biz aslında hiçbir şey yapmıyoruz, fırçayı tutuyoruz ve nefes alıyoruz' der. Bu da beni büyülüyor tabi. Bu öğretiyle bir şeyler öğrenip insanlara aktardığınız zaman dünyanız başka bir dünya oluyor. dedi.
Eşinin çini sanatına gizli gizli çalışmalara başlayıp kendi isteğiyle öğrendiğini belirten Abdülkadir Uçaroğlu da , Orta Asya'dan başlayan bu sanat, aslında Türk'ün öz sanatıdır. Benim hayatım hep çiniyle geçti. Çiniden başka bir şey de bilmem, böyle de çini aşığı bir insanım. Bu sanatı yaparken kendimi hep çiniye başladığım yaşta gibi hissediyorum. Aslında eşimi de bu sanata ben teşvik etmedim. Benden gizli gizli çalışmalar yapıp kendini geliştirdi. Biz ilk tanıştığımız da ben bu sanatla ilgiliydim, benden görerek eşimde de merak uyandırdı diye düşünüyorum. Hatta benim yarıda bıraktığım çalışmalara bir bakıyordum boyanmış hazır halde oluyordu o zaman eşimin bu mesleğe başladığını anladım. Evliliğimiz boyunca eşimle ikimiz fırça tutup nefes aldık, başka bir şey de bilmeyiz. Bu sanat başka bir alemden bize aktarılıyor bizde çiniye aktarıyoruz, bizim vazifemiz budur diye konuştu.