Yalova'da bu sabah saat 09:21'de meydana gelen 3.5 büyüklüğündeki deprem, kentte paniğe neden oldu. AFAD ve Kandilli Rasathanesi tarafından da doğrulanan deprem, 9.71 km derinlikte gerçekleşti.
İstanbul'da da hissedilen sarsıntı sonrası akıllara 'Büyük Marmara depremi ne zaman gelecek, yakınlaştı mı?' sorusu geldi. Prof. Dr. Şükrü Ersoy, CNN TÜRK'ten Meltem Bozbeyoğlu'na değerlendirmelerde bulundu;
MARMARA DENİZİ'NDEKİ HAREKETLİLİK NEYİN HABERCİSİ?
Deprem Türkiye'nin bir gerçeği. Marmara'da beklenen büyük bir depremden kaynaklı olarak her küçük depremde bile tedirgin oluyoruz. Bu da çok normal. Yalova açıklarındaki bu deprem Marmara'daki fayların canlı olduğunun bir göstergesi. 'Ben diriyim' diyor. Büyük deprem oluşturabilecek kapasiteye sahip. Çünkü bunu küçük depremlerden anlıyoruz. Ama bu sadece hissedilebilir depremlerin sınırında olan bir deprem. Bundan büyüklerde hele 6'yı geçen depremlerde Marmara'da bile olsa, Türkiye'nin en gelişmiş yeri de olsa bazı hasarlar beklenebilir.
İSTANBUL DEPREMİ KAPIDA MI?
Siyah çizgilerin her biri deprem üretebilecek kapasiteye sahip. Dolayısıyla biz gerçekten ateş hattındayız. Bir sürü yerleşim alanı var. Sağında, solunda, denizin içinde veya karada mutlaka faylar var. Zamanı geldiği zaman yani tekrarlanma aralığı dolduğu zaman depremler olacak. Sadece bu değil ki; Bizim beklediğimiz büyük deprem kuzey kolu üzerinde, Marmara Denizi içerisindeki Kuzey Anadolu Fayı'nın kuzey kolu üzerinde. Burada bir deprem oldu, burada deprem beklemiyoruz. Onu söylüyoruz.
Ara yerde deprem bekliyoruz. Kıyısı olan bütün iller etkilenir. Hele hele 7'ye vardığı zaman yıkım da yaşanır. Bu kaçınılmaz. Bunu Türkiye'deki başka deprem örneklerinden gördük. Çünkü tam ortadan geçen bu faylar hem güneyi hem kuzeyi etkileyecektir.
TÜRKİYE'DE GÜVENLİ BİR İL VAR MI?
Türkiye'de kaçacak, göçecek bir yer aramak dorğu değil. En güvenli gördüğünüz yerde bile çürük bir yapıda oturursunuz. Yine uzaktaki bir deprem gelir, sizi etkileyebilir. Bu bakımdan bütün konsantrasyonunuzun bütün enerjimizin sağlam yapılan üzerinde olması gerekiyor. Çürük yapıdaysak hiç orada oturmayalım. Çadıra çıkın ama hiç orada oturmayın. Günün birinde, belki çok yakın zamanda, belki şu anda büyük bir deprem olabilir.
FAYLARIN SAYISI ARTIYOR
1940'lardan beri üzerinde çalışıp hazırlanıyor. Güç geçtikçe de bu siyah çizgiler, fayların sayısı artıyor. Dolayısıyla bizim depremselliğimiz de artıyor.