;
Oynatma Listesi
HABERLER

İsrail kırmızı çizgiyi aştı, dünya ayağa kalktı: Barbarlık!

Dünyada Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) ve Birleşmiş Milletler kararlarını en fazla ihlal eden ülke olan İsrail, 10 Ekim Perşembe günü bir ilke daha imza attı. İsrail tankları, Lübnan'ın güneyindeki Nakura'daki Birleşmiş Milletler barış gücü askerlerinin karargahına ateş açtı. Akdeniz kıyısındaki üssü hedef alan saldırıda kısaca UNIFIL olarak bilinen birliklerde görevli iki asker yaralandı. Gözlem kulesinde 'düşerek yaralanan' askerlerin Endonezya ordusundan olduğu belirtiliyor.

BM, son 24 saatte İsrail işgal birliklerinin saldırılarında gözlem noktalarının ‘defalarca isabet aldığını' da açıkladı. Üs bölgesindeki güvenlik kameralarına İsrail askerlerince hedef gözetilerek ateş açıldığı ve etkisiz hale getirildiği ifade edildi.

Dünyayı şoka sürükleyen saldırıların ardından konuşan UNIFIL'in sözcüsü Andrea Tenenti, barış gücünün hedef alınmasının 'uluslararası hukukun çok ciddi şekilde ihlali' olduğunu söyledi. Tenenti, vurulan mevzilerin BM gözlem noktaları olarak İsrail tarafından ‘çok iyi bilindiğini’ de ekledi.

1 Ekim tarihinde Lübnan'ın karadan işgaline başladığını duyuran İsrail ordusu, günlerdir Mavi Hat olarak bilinen sınırdaki BM barış gücü askerlerinin çekilmesini isteyen açıklamalar yapıyordu.

'YENİ BİR PLAN YOK'

İsrail işgal ordusunun UNIFIL'i tankla vurması, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplantısının ana gündemiydi. BM barış gücünün yöneticisi Jean-Pierre Lacroix, söz aldığı oturumda Mavi Hat'taki askerlerin güvenliğine yönelik tehlikenin giderek arttığını söyledi. İsrail birliklerinin Merkava tankları ve iş makinalarıyla birçok bölgeye giriş yaptığını belirten Lacroix, 300 barış gücü askerinin geçici olarak daha büyük üslere taşındığını da ekledi.

New York'tan bildiren Al Jazeera muhabiri Gabriel Elizondo, İsrail saldırısının ardından UNIFIL barış gücü askerlerinin Lübnan'ın güneyinden tahliyesi gibi bir planın olmadığını aktardı. Mavi Hat'taki durumun her gün daha kötüye gittiğini belirten Elizondo, savaş nedeniyle 10 bin barış gücü askerinin çapraz ateşte kaldığını bildirdi.

BEYAZ SARAY GEÇİŞTİRDİ

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi sözcülerinden biri, BM barış gücü askerlerinin vurulmasından 'derin endişe' duyduğunu söyledi. Beyaz Saray sözcüsü Karine Jean-Pierre ise günlük basın toplantısında sorulan soruları geçiştirdi.

BMGK'da konuşan ABD'li diplomat Robert Wood, "Bu krizin çözümü daha zayıf bir Lübnan değil, Lübnan Silahlı Kuvvetleri'nde temsil edilen, meşru bir güvenlik gücü tarafından korunan, güçlü ve gerçek anlamda egemen bir Lübnan'dır" dedi. İran'ın Lübnan'ın egemenliğini baltaladığını savunan BM Daimi Temsilci Yardımcısı Büyükelçi Wood, Tahran yönetiminin bedel ödemesi gerektiğini söyledi.

Rusya temsilcisi Vassily Nebenzia ise, BMGK oturumunda İsrail'in saldırıları sonucu Lübnan'ın güneyinde 1 milyondan fazla insanın yerlerini terk etmek zorunda kaldığını hatırlattı, Tel Aviv'in Gazze'de uyguladığı senaryoyu Lübnan'da devam ettirdiğini deli getirdi.

ABD'nin İsrail saldırılarında suç ortağı olduğunu kaydeden Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Nebenzia, BMGK'nın 1701 sayılı kararının eksiksiz uygulanmasıyla krizin çözüleceğini ifade etti.

İTALYA: İSRAİL'DEN EMİR ALMAYACAĞIZ

UNIFIL'de 1000 kadar askeri bulunan İtalya İsrail'i resmen protesto etti, saldırının kabul edilemez olduğunu açıkladı. İsrail'in Roma Büyükelçisi Savunma Bakanlığı'na çağrılırken, Bakan Guido Crosetto bizzat İsrailli mevkidaşı Yoav Galant'ı aradı.

Nakura saldırısının 'savaş suçu' olabileceğini kaydeden Savunma Bakanı Crosetto, net bir açıklama yapamayan İsrail büyükelçisini sert şekilde uyardı. İtalyan bakan, "İsrail ordusunun, UNIFIL'e bazı üslerin boşaltılması gerektiğini tavsiye etmesinin hiçbir gerekçesi yok. Büyükelçi'ye, BM ve İtalya'nın İsrail hükümetinden emir almayacağını kendi hükümetine iletmesini istedim. Bu saldırı bir hata ya da kaza değil, bu yüzden mümkün olduğunca çabuk şekilde gerçek ve resmi açıklamalara ihtiyacımız var" dedi. Roma yönetimi, İsrail işgal birliklerinin iki İtalyan üs noktasını vurduğunu söylüyor.

TÜRKİYE: İSRAİL'İN CEZASIZ KALMASININ BİR TEZAHÜRÜ

Türkiye, Dışişleri Bakanlığı'nın internet sitesinden yaptığı resmi açıklamayla saldırıyı kınadı. Açıklamada, "İsrail’in Gazze, Batı Şeria ve Lübnan’da sivil halka yönelik katliamlarının ardından BM güçlerini hedef alması, attığı her adımın cezasız kaldığı algısının bir tezahürüdür. Uluslararası toplum, İsrail’in hukuka uymasını sağlamakla yükümlüdür. Ülkemiz UNIFIL Deniz Görev Gücü’ne bir korvet/fırkateyn ve UNIFIL karargâhına ise beş personel ile katkı sağlamaktadır. Bölgemizde barışın tesisi için uluslararası hukuk çerçevesindeki tüm girişimlere destek vermeyi sürdüreceğiz" denildi.

AB: HİÇBİR GEREKÇESİ YOK, KINIYORUZ

Saldırıyı kınayan AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, sosyal medya hesabından “Lübnan'da tehlikeli bir şekilde bir çizgi daha aşıldı. Hiçbir gerekçesi olmayan bu kabul edilemez eylemi kınıyoruz” mesajını paylaştı.

İRLANDA: KABUL EDİLEMEZ

UNIFIL'de yüzlerce askeri bulunan İrlanda'nın başbakanı Simon Harris, "Barış gücünü hedef almak asla kabul edilemez ve hoş görülemez. Barış Gücü askerlerinin giydiği mavi başlıklar kutsal olmalıdır" ifadesini kullandı. İrlanda Dışişleri Bakanı Micheal Martin ise, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada İsrail'e ateş püskürdü, kınadığı saldırıların hesabının sorulmasını istedi.

FRANSA AÇIKLAMA İSTEDİ

İsrail'den resmi bir açıklama beklediğini duyuran Fransa, BM'deki daimi temsilcisi aracılığıyla Lübnan'da acil ateşkes çağrısı da yaptı.

BELARRA: BARBARLIK

İspanya'da muhalefetteki sol görüşlü Podemos partisinin lideri Ione Belarra, saldırıyı 'barbarlık', İsrail'i ise 'terör devleti' olarak niteledi. Belarra, "Terör devleti İsrail'in, mavi berelilerin, yani uluslararası toplumun Lübnan'daki karargahını bombaladığını öğrendik. Bir yıl boyunca söyledik, barbarlığa zamanında son vermezseniz barbarlık sizi de beraberinde sürükleyecektir ve şu anda gördüğümüz şey budur" deyip ekledi:

"İsrail'in hiçbir ceza almadan bölgedeki beş kadar ülkeyi bombalamasına izin verildi, bir yıldır kesinlikle masum kadın, çocuk ve erkeklere karşı soykırım yapıldı. İnsanlar Netahyahu'nun ellerinde öldürüldü. Bu soykırımı, bu katili durdurmamız gerekiyor ve bunun için de İsrail'in bu suçu işlemesi için gerekli siyasi ve ekonomik kılıfı sağlayan ABD ve Batılı ülkelerin karmaşıklığının ortadan kaldırılması gerekiyor."

ENDONEZYA ATEŞ PÜSKÜRDÜ

Saldırıya en sert tepkiyi veren ülkelerden biri, Endonezya'ydı. Endonezya'nın BM diplomatı Hari Prabowo, UNIFIL askerlerinin hedef alınmasını İsrail'in açık şekilde kendisini uluslararası hukuk ve cezasızlığın üstünde konumlandırmasının bir örneği olarak gösterdi.

Endonezya 1200 askerle UNIFIL'e en fazla asker veren ülke.

FİNLANDİYA

Finlandiya, Başbakan Petteri Orpo ve Savunma Bakanı Antti Hakkanen aracılığıyla UNIFIL saldırısını kınadı.

İsrail’in işgal ettiği Lübnan topraklarından çekildiği 1978’den beri UNIFIL bölgede görev yapıyor.

GÜNCELLENME
DETAYLARI GÖSTER