10 senedir yaz tatillerinde Fethiye'nin Nif Yaylası'nda tatil yapan Sultan-Serkan Karagözler çifti, sağlık sebepleriyle gelen erken emeklilik sonrası hayallerini gerçekleştirmek için kolları sıvadı.
10 gün içinde şehirdeki evlerini satıp köydeki evlerini satın alan aile, tek birikimlerinin sattıkları ev olduğunu dile getiriyor.
Şehirdeki evlerini 340 bin TL’ye satan Karagözler ailesi, köy evlerini ise 294 bin TL’ye aldı.
Sultan ve Serkan Karagözler, 70 metrekarelik evlerinin 1 dönüm kiraz, ceviz ve çeşitli meyve ağaçları içerisinde olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
"Tavuklarımız, ördeklerimiz ve Hektor adında bir köpeğimiz var. Ekip biçtiğimiz bahçemiz var. Burada hiç pazara gitmiyorum. Kendi ürünümü yetiştiriyorum.
Karagözler ailesi köye taşındıkları sene ev kiralarının 350 - 500 lira arasında olduğunu, ancak pandeminin etkisiyle şimdiki ev kiralarının 3 bin ila 6 bin arasında değiştiğinin altını çizdi.
Köyde kiralık ev olanağının çok az olduğuna dikkat çeken çift, “Son üç yıldır çok göç alan bir bölge haline geldi.
Bizim burayı tercih etmemizin sebebi sessiz sakin tam bir köy ortamını yaşamak istememizdi ama köyün nüfusu ilk geldiğimiz yıla oranla çok daha yoğun” yorumunda bulundu.
Şu an tek emekli maaşlıyla geçinen Karagözler ailesi, şehirde olsalardı geçinemeyeceklerini söyledi.
Şehirde hayatın daha hızlı aktığını ve ister istemez daha fazla alışveriş yapıldığını dile getiren aile, “Şehirde bir kıyafet görüyorsunuz ve ihtiyacınız olmasa da indirime girdi diye alıyorsunuz.
Örneğin köyde kıyafet derdi yok. İki şort iki tişört ile yazı geçirebilirsiniz. Karnınız mı açıktı ya da bugün yemek yapmak istemiyorsanız öyle telefonla yemek siparişi veremiyorsunuz. Şehirde olsaydık bu parayla yaşamak çok zor olurdu” şeklinde ifade etti.
Şehirde yaşarken uykuya çok düşkün olduğunu söyleyen Sultan Karagözler, köye taşındıktan sonra sabahın erken zamanlarını kaçırmamak için artık daha erken uyandığını dile getirdi.
Özellikle bahçe işleri çok uğraş gerektiriyor. Çocuklarımız da küçük olduğu için onlarla ilgileniyoruz. Arada denize gidiyoruz ve çevreyi geziyoruz.
Küçük bir motorumuz var eşimle beraber köyü geziyoruz. 3 yıldır buradayız daha keşfetmediğimiz bir sürü yer var” diyerek buraya yerleşmek isteyenlere de şu tavsiyelerde bulundu:
"Kiralık ev olanağı kısıtlı. Satın almak isteyen olursa iki dönümlük yol üstü tarlaya 3 milyon lira isteniyor.
Arsa içinde ev fiyatları dönümüne ve konumuna göre değişiyor, en ucuzu 2 milyondan başlıyor. Elbette ki bu fiyattaki evler tadilat bakım isteyen evler oluyor.”
Buraya ilk taşındığımız gün komşularının kendilerini kahvaltıya çağırmalarına hem şaşırdıklarını hem de çok mutlu olduklarını dile getiren Karagözler ailesi, “İlk başlarda çok şaşıran oldu, daha çok gençsiniz neden köy dediler.
Genelde köyde yaşayanlar şehre gitmek ister, biz ısrarla köy istiyorduk. Köyde yaşamak özgürlük demek bahçe içinde dilediğin gibi dolaşmak, köyde, orman içinde yürüyüş yapmak demek.
Komşularımızla da aramız iyi. Artık şehirlilerin köye yerleşmelerine de alıştılar. Şehirde yaşarken 8 dairelik bir apartman da oturuyorduk.
Komşularımızı tanımıyorduk desem yeri. Sadece ‘günaydın’ ve ‘iyi akşamlar’ dışında bir iletişim kuramadık” diyerek şehir ve köy hayatındaki iletişimin farkına da vurgu yaptı.