İstanbul'da yaşayan H.Ö., ailesi ile Kayseri'deki ablası F.Ö.'yü ziyarete geldi. Abla-kardeş Hürmetçi Sazlığı'ndaki yılkı atlarını görmek için Hacılar ilçesindeki Hürmetçi Mahallesi'ne gitti. Yılkı atların sahibi olduğunu iddia eden A.K., hayvanları görmek için gelen H.Ö. ve ailesine fotoğraf çekiminin ücretli olduğunu söyleyerek para istedi.
Para ödemeyi reddeden H.Ö. ile A.K. arasında tartışma çıktı. Tartışmaya A.K.'nin çalışanları da dahil oldu. Arbede sırasında H.Ö. ile ailesi tehdit edilip, darbedildi; araçlarına da zarar verildi. Cep telefonu ile kaydedilen olayın görüntülerinin sosyal medyada yayınlanması sonrası Hacılar İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, çalışma başlattı. A.K. (55), B.K. (69), M.B.D. (19) ve O.K. polis tarafından yakalandı. Şüpheliler, 'Tehdit', 'Kasten yaralama', 'Hakaret' ve 'Mala zarar verme' suçlarından gözaltına alınarak, polis merkezine götürüldü. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüpheliler, adli kontrol tedbiri ile salıverildi.
'100 TL KARŞILIĞINDA ÇEKİM YAPABİLECEĞİMİZİ SÖYLEDİ'
H.Ö.'nün ablası F.Ö., ilk kez konuştu. Pazartesi günü olayın yaşandığını anlatan F.Ö., "İstanbul'dan kardeşlerim geldi. Kardeşim, eşi, kızım ve oğlum ile doğal görseli görmek adına o alana gittik. Görsellik ilk aşamada bizi çok mutlu ediyordu. Olay şöyle başladı; at üstünde genç bir bey yanımıza gelerek, ücretsiz çekim yapılmayacağını, kendi telefonumuzu kullanarak 100 TL karşılığında çekim yapabileceğimizi söyledi. Tabii bu bana pahalı geldi. Fütursuzca harcanılan bir para olarak algıladım ve 'Tamam çekim yapmayacağım ama izleyeceğim' dedim ve ilerlemeye başladım. O sırada erkek kardeşim arabadaydı. O bey gitti ve sonrasında babası olduğunu öğrendiğim A.K. geldi. İnanın, eşkıya kisvesine bürünmüş bir beydi. Atını şahlandırarak küfretmeye başladı. 'Sizi şikayet edeceğim' dedim. Böyle dedikçe daha çok tehdit ederek üzerime geldi. Gelinimiz, kızım ve oğlum çok etkilendi. Alandan ilerleyerek polis ekiplerini aradım" dedi.
'BU DURUMUN TRAVMA KALMASINDAN KORKUYORUM'
Kardeşi ile A.K. arasında yaşanan diyaloga değinen F.Ö., "Kardeşim olayı fark ederek alana ilerledi ve 'Ablama küfreden kişi kim?' diye sordu. Artık böyle şeylere o kadar vücutları bağışıklık göstermiş ki nasıl tutum sergileyeceklerini, nasıl yanıt vereceklerini biliyorlar. Bizim video çekeceğimizi bildiği için bize küfretmeyi bıraktı. A.K.'nin kardeşi olan kişi, kardeşimi darbetmeye başladı. Kardeşime vurmasınlar diye eli sopalı olan adamın telefonunu alıp, arabaya doğru kaçtım. Döveceklerse beni dövsünler diye düşündüm. Sonrasında kardeşim geldi ve araca bindi. Arabayı ilerletince külhanbeyi gibi atlarla arkamızdan koşturarak çevrelediler. Bana ne yapacaklarını bilmediğim için adamın telefonunu veremedim. Oğlum da bu durumun travma kalmasından korkuyorum. 2 gündür uykuya zor geçiş yapıyor. Adamın sözleri, oğlumun diline pelesenk olmuş" diye konuştu.
'BU DURUM DAHA ÖNCE BİRÇOK DEFA YAŞANMIŞ'
Şüphelilerin serbest bırakılmasına tepki gösteren F.Ö., "Çocuklar, bu durumdan olumsuz etkilendi. Şu anda bu kişilerin serbest bırakılmış olması, kesinlikle doğru değil. Birileri turizme katkı sağlayacaksa, bu şahıslar olmamalı. Köyden bizi kovaladılar. Tek suçumuz, doğayı izlemeye gitmek. O sahneyle hiç kimse karşılaşmak istemez. O an ölüm korkusu geldi. Her zaman adaletin olduğuna inanıyorum. Susmanın da dilsiz şeytan olduğunu biliyorum. Adalet yerini bulsun istiyorum. Bu durum daha önce birçok defa yaşanmış. Bizim tek avantajımız videoya çekmek oldu. Lütfen bizim adalete olan inancımızı zedelemesinler. Algımızı zayıflatmasınlar. Cezalarını çeksinler istiyorum. Arabam zarar gördü. Yapılmış olan muameleyi hak etmiyoruz. Çok fazla endişem var. Yüzümü gördüler. Plakamı almış olabilirler. Boşanmış bir insanım. Beni takip edip, bir yerde öldürüp bırakabilirler. Çocuklarıma zarar verebilirler. Her şey olabilir. Bunların hepsini göze aldım. Adaletimize inancım sonsuz. Allah rızası için örtbas edilmesin" dedi.