Renklerinin pastelleşmesi ve hijyenik olması amacıyla binlerce el dokuması halı ve kilime ev sahipliği yapan halı tarlalarının hava çekimlerinde ortaya çıkan renk cümbüşü görsel şölene dönüştü. Değeri milyonlarca dolara ulaşan halılar için yaklaşık 40 personel görev yapıyor. İşletmecilerin sadece güneşten istifade ederek adeta susuz tarım yaptığı tarlalarda pastel renklere bürünen ve bakterilerden arındırılan halılar Avrupa ülkelerine de ihraç ediliyor. Tarlalarda halıların rutin ters-düz edilmesi işinin dışındaki tek hareketlilik ise, solmaya bırakıldıktan sonraki aşamadaki olası yağmur sürprizi. Döşemealtı ilçesinde tarlalar yaz mevsiminin son renkli günlerini yaşıyor. Türkiye’nin çeşitli bölgelerinin yanı sıra, İran ve Irak’tan gelen birbirinden değerli el dokuması halı ve kilimler, yıkama işleminin ardından tarlalara serilerek, pastel renk almaları için bekletiliyor. Dokuma tezgahlarında, kök boyayla boyanmış, üzerinde geometrik şekillerin yanı sıra muska, kartal, küpe, göz, sandık motiflerinin yer aldığı halı ve kilimlerin yönleri boyalarının tam alınması için belirli zaman aralıklarında değiştiriliyor. Yağmur ihtimalinden bir gün önce depolara kaldırılan halı ve kilimler güneş yüzünü göstermesiyle yeniden tarlalara seriliyor. Halı ve kilimlerin güneşlenme süresi 10 ile 90 gün arasında değişirken, eylül ayının gelmesiyle birlikte işlemlerin sona ereceği belirtildi. Öte yandan binlerce halının serili olduğu tarla havadan görüntülendi. İşçilerin halıları çevirmesi, halı öbekleri ve nar ağaçları arasındaki birbirinden değerli halıların renk cümbüşü görsel bir şölen oluşturdu. "Pastelleşme hedefleniyor" İşletme sorumlusu Mehmet Çelik, 10 yıldır sektörün içinde yer aldığını belirterek tarihi halı ve kilimlerin İstanbul’daki tüccarlar aracılığıyla kendilerine geldiğini söyledi. Yıkama işlemlerinin ardından halı ve kilimlerin renklerinin pastelleşmesi ve çeşitli bakterilerin uzaklaşması amacıyla tarlaya güneşe serildiğini kaydeden Çelik, böylelikle halıların doğ