Binlerce yıllık mabedin görkemli kapısı, tarih boyunca hurafeye inananlar tarafından tahrip edildi. Nazardan korunacağına inanan bu kişiler yüzünden zarar gören Ayasofya'nın kendisi oldu. Tarihçilere göre Ayasofya'nın önemi, yüzyıllar boyunca bu tür batıl inanışların ana sebebiydi.
"BÜYÜDEN KORUNMAK İÇİN KAPI PARÇASI YUTAN BİLE VAR"
Sanat Tarihi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Şerif Yaşar'a göre, hurafenin çıkış noktası uydurma bir hadis. CNN TÜRK'e konuşan Şerif Yaşar, "Kapının o parçalarını yutup nazardan ve büyüden korunacaklarına inanıyorlar. Peygamber efendimizin böyle bir şey söylemesi imkansız. Hadis de şöyle 'Kim ki Ayasofya'nın kapısından bir parçayı evinde saklarsa büyü ve nazardan korunacaktır. Şimdi, büyü, nazar? Bunlar İslam'da yok? Asla ve asla bunlara inanmasınlar, sadece Kur'an'a inansınlar. İslam'ın mantalitesine inansınlar. Böyle hurafe bilgilerden uzak dursunlar. Peygamber efendimizin böyle bir şey söylemesi imkansız. Bunlardan şifa bulmaya çalışmak, şifa ummak tamamen batıl inanıştır. Ne İslam'da ne de Hristiyanlıkta yeri yoktur" dedi.
GÜNDÜZ: BUNDAN ŞİFA BEKLEMENİN İSLAM'DA YERİ YOK
Türk Dinler Tarihçisi Prof. Dr. Şinasi Gündüz de "Ayasofya'nın gerek yapısıyla ilgili gerek Ayasofya'nın bulunduğu mekanla ilgili birçok Müslüman ve Hristiyan camiada bu batıl inanışlar yüzyıllarca yaşatılmıştır" diye konuştu.