Halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçundan hakkında dava açılan şarkıcı Gülşen Çolakoğlu ilk kez hakim karşısına çıktı. İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşma başladı.
Gülşen için adliye koridorunda güvenlik bariyerleri konularak önlem alındı. Gülşen kimseye görünmeden mahkeme salonuna alındı.
Duruşmaya Gülşen 3 avukatıyla birlikte katılırken yaklaşık 20 müşteki de duruşmada hazır bulundu. Ayrıca Kadın ve Demokrasi Derneği(KADEM) avukatları da hazır bulundu.
GÜLŞEN'İN İFADESİ
Duruşma kimlik kontrolüyle başladı. Ardından savunmasını yapan Gülşen şunları söyledi: "Önceki ifadelerimi tekrar ederim. Suçsuzum yargılama sonrasında beraat edeceğime inanıyorum" dedi.
Gülşen sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bütün konu sahne içinde bir arkadaşımla şakalaşmamdan ibarettir. Sahnedeyken dinleyicilerimin arasına karışmak istedim. Kalabalıkta bu mümkün olmayacağı için sahnedeki arkadaşlarımdan birinden beni seyircilerimin arasına taşımasını rica ettim. Sahnedeki başka bir arkadaşım yine aramızdaki şakalaşma bir niyetiyle, ‘seni imam taşısın’ dedi. İmam da aramızdan bir arkadaşımız. Bu söz üzerine bir kalıp olmasından ötürü plansız ve hesapsız bir şaka ile karşılık verdim. Sadece bir kişiye karşı sahne heyecanının getirmiş olduğu refleksle söylenmiş bir şey ve sahnede iki kişi arasında geçmiş bir diyalogdur. Hatta herkesin malumu olan şaka da ‘kendisi’ diye bitmektedir. Bunu söylerken ne bir üçüncü şahıs ne sosyal kısmı hedefledim. Diyalog o kadardı ve orada sonlandı. Bunu seyirciye dönüp söylemedim. Tekrarlatmadım. Alkışlatmadım. Altını çizmedim. Sonrasında bir tanıtım aracıyla kullanmadım. Dolayısıyla halkı kin ve düşmanlığa tahrik edecek bir tavır sergilemedim. Niyetim ve aracım hiçbir zaman olmadı, olamaz da. Bu konuda kendi vicdanımda hürüm. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum"
'HERKESTEN ÖZÜR DİLERİM'
Gülşen savunmasının devamında; "Sadece iki kişi arasında geçen bu diyalog nedense hedefe oturtuldu. Ben yine de bu sebeple değerlerini rencide etmiş olabileceğim herkesten samimiyetle özür diledim. Mesleki kimliğim ve duruşumun bir bedeli olarak mağdurum da. Kadınlığım, anneliğim, bedenim ve eşliğim giyip ve kuşamın yüzünden defalarca sözel olarak linç ve istismara uğradım. Hedef gösterildim. Ama yine de duygu ve düşüncemi her yeri geldiğinde dile getirmekten çekinen biri olmadım. Şu anda da değilim."
'BUNUN BÖYLE OLMADIĞINI HERKES GÖRECEKTİR'
"Sahnedeki şaka toplumsal duyarlılığımın bir uzantısı değildi. Sadece iki kişi arasındaki şakaydı. Bir açıklama değildi. Ancak nedense öyleymiş gibi gösterildi. Bunun böyle olmadığını herkes görecektir. Ayrıca gerek zamanlaması gerek yayılması bana göre manidar ve manipülatiftir. Çünkü söz konusu konserin tarihi 30 Nisan videonun yayılma tarihi ise 24 Ağustos’tur. Arada tam 4 ay var. Videonun 4 ay sonra ortaya çıkarılması yayılması aynı gece linç kampanyası yapılması ve ertesi gün gözaltına alınıp tutuklanmam sadece bir gün sürdü. Ben bütün bunları hayatta Gülşen olarak var olmanın cezalandırılması olarak görüyorum."
50 KÜSUR KONSERİN İPTAL EDİLDİ
"Manevi olarak orantısız bedellere maruz kaldım. 5 gün cezaevi 15 gün evde olmak üzere 20 gün tutuklu kaldım. En büyük tutsaklık, çocuğumdan uzak kalmak. Çocuğum eşimin işleri nedeniyle İspanya’da okuyor. O benden mahrum ben de ondan mahrumum. Bu sürecin belirsizliği sebebiyle 50 küsur konserin iptal edildi. Bunların tanzimleri ödendi. Bu iptaller madden bir çok kişiyi ve onların ailelerini de etkilediği için bu mağduriyetleri de üstlendim. Yurt dışı yasağım nedeniyle oradaki konserlerimi de yapamıyorum. Bu mağduriyetin giderilmesini istiyorum."
Gülşen'in Avukatı Emek Emre de müvekkili hakkında beraat talep etti.
“İMAM HATİPLİ ÖĞRENCİ OLARAK KENDİSİNİ AFFEDİYORUM”
Gülşen ve avukatlarının savunmasının ardından duruşma salonunda bulunan müştekilere söz verildi.
Birçok müşteki şikayeti, “Gülşen hanım özür dilediği için şikayetimden vazgeçiyorum” dedi. Bir kadın müşteki ise, “Sapık olarak nitelendirdiği bir imam hatipli öğrenci olarak ben kendisini affediyorum” dedi.
“TOPLUMUN GÖRECEĞİNİ BİLMEKTEDİR”
Müşteki Erkan Yılmaz ise şikayetçi olduğunu söyleyerek, “Kendisi ünlü bir sanatçıdır. Böyle bir konuşmayı yaparken toplumun göreceğini bilmektedir. Az önce avukatlardan biri neredeyse müşterileri suçlama durumuna getirdi” dedi.
Şikayetçi olmadığını söyleyen müşteki Fatih Tok, “Şikayetçi değilim ancak bu şekilde sözler söylemesini istemiyorum” dedi.
“İNSANLARIN TEPKİSİNE NEDEN OLACAK BİR KONUDUR”
Müştekilerden Hasret Yıldırım ise, “Mahkeme ortamında sanki hanımefendi hiçbir hata yapmamış gibi adalet suçlu müştekiler suçlu gibi konuşuyor. Sosyal medyayı herkes biliyor. Bir şey olduğunda patlayacağını herkes biliyor. Ayrıca biz kendi aramızda yapılan şakaları umuma açık bir yerde söylesen herkes ayağa kalkar. Şimdi burada ben kalkıp, ‘Kemalistler sapıktır’ desem ne olur. Sonra da şaka yapıyorum desem. İnsanların tepkisine neden olacak bir konudur bu ve alenen ortada yapılmıştır” diyerek şikayetçi olduğunu söyledi.
“BİZ KENDİSİNİ SEVİYORUZ”
Müşteki Halime Barış verdiği ifadede, “Sayın Gülşen hanım bu sözleri imam lakabı taktığı arkadaşına söylediğini söylüyor” diyerek, “Ancak imam Hatipliler diyerek bir kurumu suçluyor. Biz bunu büyük bir hakaret kabul ediyoruz. Kendisi de bir programda bir sunucunun kendisine yaptığı şakayı da hakaret kabul etmiş ve sesli bir şekilde kişiyi tüm insanların içinde linç ettiriyor. Kendisini hassasiyetini kabul ediyoruz. Nasıl ki kendisi bundan dolayı üzüldüyse biz de çok üzüldük. Biz kendisini seviyoruz. Allah evladına bağışlasın. İmam hatiplileri sapık olarak görmesinden dolayı bizi daha yakından tanımasını ve topluma bizleri tanıdıktan sonra yansıtmasını talep ediyoruz” diyerek şikayetçi olduğunu belirtti.
“ÇOCUKLARIM ŞARKILARINI DİNLİYOR”
Müşteki Sakine Kılıç çocuklarının sürekli Gülşen şarkıları dinlediğini söyleyerek, “İmam hatipli yakınlarımın hiçbir sapıklığını görmedim. Her an şarkılarını dinlediğimiz kişinin bana ve değerlerime hakaret etmesi bizi çok üzdü. O yüzden şikayetçiyim. Kendisinin imam hatip okullarını ziyaret ederek görmesini istiyorum” dedi.
MAHKEME KARAR VERDİ
İmam Hatiplilere yönelik sözleri nedeniyle hakkında 3 yıla kadar hapis cezası talep edilen şarkıcı Gülşen'in imza atma şeklindeki adli kontrol tedbiri kaldırıldı. Şarkıcının yurt dışına çıkış yasağı ise devam ediyor.
DURUŞMA SONRASI KARGAŞA
Duruşma sonrasında Gülşen duruşma salonundan hakimin kullandığı kapıdan çıktı. Gülşen’in asansöre bineceği koridorun kapısının da kapatılması dikkat çekti. Basın mensupları koridorun kapısını açmaya çalıştığı sırada ise Gülşen’in menajeri Haluk Şentürk ve ağabeyi Özden Bayraktar basın mensuplarını ittirerek kapıyı kapatmaya çalıştı.
Basın mensuplarının tepki göstermesi üzerine menajer Şentürk ve ağabey Bayraktar basın mensuplarına hakaret ederek görüntü almalarına engel oldu. Güvenlik görevlileri araya girerek ikiliyi zorla uzaklaştırarak adliyeden çıkardı.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Gülşen Çolakoğlu'nun, 30 Nisan 2022'de Ataşehir'de bir konser sırasında İmam Hatip Liselilere hakaret ettiği iddia edildi. Bunun üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 24 Ağustos 2022 gecesi şarkıcı hakkında 'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik' suçundan resen soruşturma başlattı.
25 Ağustos'ta polis tarafından gözaltına alınan Gülşen, çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklandı.
İddianameyi kabul eden mahkemenin, adli kontrollerin devamı yönünde karar vermesinin ardından Gülşen'in avukatlarının yaptığı itiraz üzerine İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi, ev hapsinin kaldırılarak yurt dışına çıkış yasağı konulmasına ve en yakın karakola her hafta perşembe günü imza atma şartı da koydu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, Gülşen Bayraktar Çolakoğlu'nun "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
Çolakoğlu, TCK'nin 216. maddesi uyarınca "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan başlatılan soruşturma kapsamında 25 Ağustos'ta tutuklanmıştı.
Çolakoğlu’nun avukatının itirazını değerlendiren nöbetçi İstanbul 27. Asliye Ceza Mahkemesi, 29 Ağustos'ta Çolakoğlu'nun "konutu terk etmeme" şartıyla tahliyesine karar vermişti.