Gökhan Zan, CHP'li isimle yaptığı telefon konuşmasını açıkladı! '2 ilçe teklif edildi'

Türkiye İşçi Partisi (TİP), Hatay Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday gösterdiği Gökhan Zan’ın adaylığını geri çekti. Gökhan Zan ise, tehdit ve şantaja maruz kaldığı iddiasıyla adliyede suç duyurusunda bulunmuştu. Gökhan Zan, CNN TÜRK'te Hande Fırat'la Gece Görüşü programına açıklama yaptı. Gökhan Zan, "Sayın Özgür Özel'in hakkımda söyledikleri tamamen yalan ve asılsızdır. Sayın Ali Mahir Başarır'ın evinde Ankara Çankaya'da Hatay CHP Milletvekili Sayın Servet Mullaoğlu ile birlikte bir görüşme sağladık. Görüşmenin içeriğinde Ali Mahir Başarır bana 'İlçelerden Defne ya da Arsuz'dan birini sana verelim. Lütfü'nün boşluğunu seninle dolduralım' dedi. Ben asla onunla birlikte yürümeyeceğimi söyledim" ifadelerini kullandı.

Adaylıktan çekilmesi için tehdit ve şantaja maruz kaldığını iddia eden Gökhan Zan, İskenderun Adliyesi'ne giderek savcılığa suç duyurusunda bulundu. Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP'nin adayı Lüftü Savaş adına yanına gelen kişilerce; adaylıktan çekilmesi yönünde kendisinin ve ailesinin tehdit edildiğini öne süren Zan, sahte kayıtlarla itibarsızlaştırma yönünde şantajlara maruz kaldığını iddia etti. Yaşananların yankısı devam ederken Zan, CNN TÜRK'e konuştu.

"DEFNE VE ARSUZ TEKLİF EDİLDİ"

Gökhan Zan'ın Hande Fırat'a gönderdiği açıklamanın detayları şöyle:

Sayın Özgür Özel'in hakkımda söyledikleri tamamen yalan ve asılsızdır. Sayın Ali Mahir Başarır'ın evinde Ankara Çankaya'da Hatay CHP Milletvekili Sayın Servet Mullaoğlu ile birlikte bir görüşme sağladık. Görüşmenin içeriğinde Ali Mahir Başarır bana "İlçelerden Defne ya da Arsuz'dan birini sana verelim. Lütfü'nün boşluğunu seninle dolduralım" dedi. Ben asla onunla birlikte yürümeyeceğimi söyledim. CHP Hatay Milletvekili Sayın Servet Mullaoğlu da benle birlikte yürümeyeceğimizi kendisine söyledik. Sayın Servet Mullaoğlu da bu konuşmaya şahittir. Daha sonra Halk TV'de İsmail Küçükkaya'nın programına katılacağımı biliyordu. Gece saatlerinde Ali Mahir Başarır beni aradı, "Lütfen Lütfü Savaş hakkında bir şey konuşma, eleştirme kendisini." dedi. "Sana Arsuz'u vermeyi düşünüyoruz, aramızda konuşuyoruz, değerlendiriyoruz. O yüzden bir şey deme bir şey konuşma." dedi. Sabah uyandığımda program öncesi kendisine mesaj çektim. Mesaj içeriğinde bu kadar vefat eden insanımızın vebalini taşıyan bir insan için konuşmamak doğru olmaz dedim. Yayın bittikten sonra beni aradı. Yüksek ses tonuyla, "Neden konuştun, neden eleştirdin? Sana Arsuz'u vermeyi düşünüyorduk" dedi. Ben de kendisine, "Ben kimsenin kutlusu değilim, kimseye biat etmem. Siz kendinize biat edecek adaylar bulun. Sizin bana vereceğiniz adaylığı da kabul etmiyorum" dedim. Ardından telefonu kapattık.

"BENİ YALANLAMASINA DOĞRUSU ŞAŞIRMADIM"

Sayın Özgür Özel'e gelince, Sayın Genel Başkanım yeni kurultayınız hayırlı olsun. Değişim adı altında çıktığınız bu yolda yüzünüzü halka döneceğiz dediğiniz bir noktada, Hatay için tarihi bir karar vereceğiniz bir mecrada, mevcut belediye başkanı ile devam ederseniz halk sandıkta size değişimi gösterecektir. Lütfen önleminizi alın. Kendisine bizzat yüzüne söyledim bu cümleleri. Halk artık kendisini istemiyor dedim, daha önce benimle ilgili, "Baba ocağına döner mi?" diye haber gönderiyordu. Ben de kendisine üstüme düşen bir görev olursa halkımız için hizmet noktasında bir görev düşerse genel merkezin ve halkımızın bir teveccühü olacaksa o zaman elimi taşın altına koymaya hazır olduğumu söyledim. Bununla birlikte benim mevki, makam yada şöhrete ihtiyacım yok. Ama Hatay halkının doğru insanlar tarafından yönetilmeye, değerli bir büyüme ihtiyacı var dedim kendisine. Ben Lütfü ağabey ile birlikte yürümeye hazırım, garantili bir yer istemişim gibi bir söylem yada böyle bir diyalog yaşanmadı. Sayın Özgür Özel'in bana ve Hatay halkına provokatör cümlesini kullanmasını hiç yakıştıramadım. Zaten daha önce de Haluk Levent'i de yalanlamıştı. Şimdi de beni yalanlamasına doğrusu şaşırmadım. Ana muhalefet liderine yakışmayan bir üslup ve bir tavır sergilemesi, deprem suçuna, yolsuzluğa ve ranta bulaşmış bir adayda diretmesi Hatay halkını çok üzmüştür.