Kastamonu’nun Araç ilçesine bağlı Yukarı Güney köyü Kadimi mevkiinde Roma dönemine ait olduğu düşünülen kalıntıların olduğu bölge, geçtiğimiz yıllarda sit alanı ilan edildi. Kurtarma kazılarının yapılmadığı bölge, zamanla defineciler tarafından yapılan kaçak kazılar ile tahrip edildi. Mozaiklerin de bulunduğu yerlerin bir kısmının tahrip edildiği bölgedeki kalıntılar gün yüzüne çıkartılmayı bekliyor.
"BÖLGEYLE KİMSE İLGİLENMEMİŞ"
Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal, definecilerin tahrip ettiği bölgenin koruma altına alınması gerektiğini belirterek, “Araç ilçesinde Genç Antik dönemine, yani Roma dönemine ait antik kent gördüm. Araç ilçesine bağlı Yukarı Güney köyüne bağlı Kadimi mevkiinde bulunan antik kent yıllar önce sit alanı olarak ilan edilmiş. Ancak sit alanı ilan edildikten sonra burasıyla kimsenin ilgilenmediğini öğrendim. Yerel halk ile köyün muhtarıyla, vatandaşlarla konuştum. Bu bölgeye kimsenin gelmediğini söylediler, bölgedeki kaçak kazıların önüne geçemediklerinden bahsediyorlar. Sürekli sorunlar yaşadıklarından bahsediyorlar. Kaçak kazılar yapıldığını söylüyorlar. Gerçekten ben de bölgeye gittiğimde gördüm, buraları fotoğrafladım. Buraları kameraya da çektik. Bölgede sütunlar, mozaikler, çeşit çeşit odalar var, mezarlar. Yani burada antik döneme ait bir yaşamın olduğunu görüyorsunuz, araştırmaya bile gerek yok. Çünkü yürürken bile görebiliyorsunuz. Etrafı kaya parçaları ile mozaiklerle dolu. Mozaikler kaçak defineciler tarafından yerinden sökülmüş. Ortalıkta tarihi bir kent duruyor. Tahrip edildiğini görünce ben çok üzüldüm. İnanılmaz figürler, birçok simgeler gördüm. Ne olduğunu anlayabiliyorum ama ben arkeolog veya jeolog değilim. Burasının sit alanı ilan edildikten sonra da peşinin bırakılmaması gerekiyordu. Gerçekten burada bir antik kent yatıyor. Eminim ki diğer antik kentlerden daha önde, daha eski olduğunu düşünüyorum. Bu bölge Araç ilçesinin Karabük tarafına doğru Soğanlı Çayı'na yakın bir bölgede bulunuyor” dedi.
"TURİZME KAZANDIRILMASI GEREKİYOR"
Bölgenin kurtarma kazıları yapılıp, koruma altına alınarak turizme kazandırılması gerektiğini belirten Haberal, “İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü başta olmak üzere devletimizin ilgili kurumlarının bu bölge ile ilgilenmesini talep ediyorum. Burası sit alanı ilan edilmiş, fakat kaçıncı sit alanı olarak ilan edilmiş. Bölgenin yeniden incelenerek koruma altına alınmasını ve yapılacak kurtarma kazılarıyla bu bölgenin ülkemize kazandırılmasını talep ediyorum. Burasının önemli bir değer olduğunu düşünüyorum. Araç’ta Kahintepe diye bir bölgemiz var. Araç Barajı inşaatında ortaya çıktı. Ama oradaki kurtarma kazıları da durmuş vaziyette. Kahintepe’nin daha önceki araştırmalarında Göbeklitepe’den daha eski olduğunu söylediler. Bu bölgede bir yaşamın olduğu ve daha bir ses getireceği düşünülüyordu. Kahintepe’ye gidip baktığımda üzeri örtülmüş, kazılar da durdurulmuş. Buraların hayata geçirilmesi gerekiyor. Buradaki kurtarma kazılarının devam ettirilmesi gerekiyor diye düşünüyorum. Çünkü hem Kahintepe hem de Yukarı Güney köyünde bulunan bu Kadimi mevkiindeki bulunan antik kentin ortaya çıkartılması çok kolay oluyor. Burası 1 haftada ortaya çıkartılacak bir yer. Yabani otların oluşturduğu bir bölge. Hemen yakınından Soğanlı Çayı geçiyor. Bu bölgenin turizme kazandırılması gerekiyor. En başta burasının koruma altına alınması gerekiyor. Definecilerin, kaçak kazı yapanların uğrak yeri haline gelmiş. Burada şöyle de bir sıkıntı var. Muhtarlık ya da köylüler bile bu kaçak kazılar yüzünden sorunlar yaşıyorlar. Gelen giden insan ile uğraşmaktan onların başı derde giriyor” diye konuştu.
"BÜYÜK BİR DEĞER"
Mozaiklerin fotoğraflarını çektiğini ve Bizans ya da Roma dönemine ait olduğunu öğrendiğini ifade eden Haberal, “Roma dönemine ait başka şehirlerde bu tarz hikayeler ön plana çıkartılırken, buralara inanılmaz turistler geliyor. Fakat biz de bunları ortaya çıkartabilirsek Kastamonu, Safranbolu ve Karabük arasında merkezi bir yerde. Burası antik bir kent. Tarihi bir geçmişi bulunan yaşamın olduğu bir yer. Bölgede kale var, mezarlar var. Burası İpek Yolu’nun geçtiği bir noktada bulunuyor. Onun için ben turizmciyim, turizm açısından büyük bir değer olduğu için burasının üzerinde duruyorum” şeklinde konuştu.