Yüksekova'nın Esentepe Mahallesi'nde en küçüğü 20, en büyüğü 30 yaşında olan 3 çocuklu amcaları Osman ve yengeleri Meryema Ülker'in yanında yaşayan zihinsel ve bedensel engelli Kuzey ile Miraç Ülker kardeşlerin yaşadığı talihsizlikler ve sıkıntılar yaklaşık 8 yıl önce başladı. İnşaat işleri ile uğraşan babaları Cihan Ülker, cezaevine girince, henüz 5 ve 6 yaşlarında olan Kuzey ve Miraç, anneleri tarafından teyzelerinin yaşadığı Şanlıurfa'ya götürüldüler.
Anneleri Meryem Ülker, trafik kazasında hayatını kaybedince de tekrar Yüksekova'ya döndüler. Teyzeleri tarafından bırakıldıkları Yüksekova Sosyal Hizmetler Müdürlüğü'ne gelen amcaları tarafından alınan ve bu sayede de aile ortamına kavuşan Kuzey ve Miraç, geçen yıl ise cezaevinden çıktıktan sonra İstanbul'da inşaatta çalışan babalarını beyin kanaması sonucu kaybetti. Hem öksüz hem de yetim kalan zihinsel ve bedensel engelli Kuzey ve Miraç, amcalarının evinde 7 yıldır yaşamlarını sürdürüyorlar.
“7 YILDIR SAHİP ÇIKIYORUM”
Esnaflık yaparak ailesini geçindiren Osman Ülker ise 7 yıldır Miraç ve Kuzey'e babalık, eşinin de annelik yaptığını anlattı. Tüm ihtiyaçlarını karşıladıklarını ve iki yeğenini çok sevdiğini belirten Ülker, şunları söyledi: "Kardeşim cezaevine girdikten sonra yeğenlerim anneleri ile birlikte gittikleri Şanlıurfa'da yaşıyorlardı. Orda trafik kazasında annelerini kaybedince yanımıza aldık. Babalarını bekliyorduk. O'nu da cezaevinden çıktıktan sonra çalışmaya gittiği İstanbul'da geçirdiği beyin kanaması sonucu kaybettik. 2 yeğenime, anneleri ölünce 3 ay teyzeleri bakmış. Sonra Yüksekova Sosyal Hizmetler Müdürlüğü'ne getirmiş. O dönem babaları halen cezaevinde olduğu için beni aradılar, 'bakmak ister misin' dediler. Ben de engelli yeğenlerimi alıp eve getirdim ve çocuklarımla beraber bakmaya başladım. Kardeşim ölmeden önce çocukları için Yüksekova'ya dönecekti. Zaten toparlanmak ve para biriktirmek için İstanbul'a gitmişti. Ancak, ilişiğini kesip döneceği gün beyin kanaması geçirdi. 11 gün hastanede kaldıktan sonra da vefat etti. Çocukların babaları hayattayken umudumuz vardı. 'Nasıl olsa bir gün döner ve çocuklarına bakar' diyorduk. Ama olmadı artık onlara biz eşimle birlikte evlatlarımız gibi bakıyoruz. Yalnız bırakmıyoruz, onlar da bize alıştı. Her ihtiyaçlarını karşılıyoruz ve evimizin neşesi oldular. Severek, isteyerek kardeşimin emanetlerine 7 yıldır sahip çıkıyorum."