Gümüşhane Kent merkezine 50 kilometre uzaklıkta, deniz seviyesinden 2 bin 140 metre yükseklikte olan, manzarasıyla ilgi çeken Taşköprü Yaylası'ndaki Dipsiz Göl'de, 'define' söylentisi üzerine 2 kişi, kazı için başvuruda bulundu. Trabzon Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün olumlu görüşleri üzerine Gümüşhane Müze Müdürlüğü'nce ilgili kişilere define arama ruhsatı verildi.
Bölgede, geçen yıl 6 Kasım'da jandarma yetkililerinin eşlik ettiği kazıda suyu tahliye edilen göl alanı, iş makineleri ile kazıldı. Jandarma ekipleri, kazı alanına kimsenin yaklaşmasına izin vermedi. Kaynağı ve akarı olmayan Dipsiz Göl'de, 4 gün sürdürülen kazı çalışmaları, define bulunamayınca sonlandırıldı.
Buzul Çağı'ndan kalma, 12 bin yıllık Dipsiz Göl'de tamamlanan kazı çalışmalarının ardından ekipler, alandan ayrıldı. Yol seviyesi ile birleştirilen göl alanı taş ve toprak yığını haline döndü.
EYLEM PLANI HAZIRLANDI
Kazı sonrası toprak doldurularak kapatılan Dipsiz Göl'ün eski haline döndürülmesi için çalışma başlatıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca hazırlanan 4 maddelik Eylem Planı kapsamında göl için alana dökülen, dayanıksız toprak çıkarıldı. Yerine ise suya dayanıklı kireçli ve killi toprak döküldü. Silindirle tabanı hazırlanan göl alanına, yandaki dereden boru hatlarıyla doğal kaynak suyu verilmeye başlandı. Çalışmalar, Gümüşhane Valiliği'nin koordinesinde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nce akademisyen ve jeologların nezaretinde yürütüldü. Göl çevresinin flora ve endemik türlerinin korunmasına yönelik de çalışma gerçekleştirildi.
TEL ÖRGÜLÜ ÖNLEM ALINDI
Define kazısı sonucu yok olan ve eski haline dönüştürülmesi için su takviye edilen Dipsiz Göl, kış aylarında biriken ve buz tutan karın erimesi ile su tutmaya başladı. Yayladaki doğal kaynaktan 200 metre uzunluğundaki borularla su takviyesi yapılan gölde, su seviyesi 2 metreye ulaştı. Canlı yaşamın geri dönmeye başladığı gölün tabanı balçıkla kaplandı. Bunun üzerine tehlike oluşturan gölün çevresi tel örgüyle çevrildi. Gölün yaklaşık 1 ay daha takviye su verilerek dolması bekleniyor.
'SU TAKVİYESİ OLMAZSA GÖL KURUYABİLİR’
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği Başkanı Doç. Dr. Coşkun Eruz, define kazısıyla boşaltılan Dipsiz Göl'ün yaşı itibarıyla ekolojik anlamda çok önemli bir göl olduğunu belirterek, "Kapalı ve teması olmayan özel bir göldü. Bilim insanları orayı ciddi bir şekilde inceleyemeden kayboldu. Bir tahribat yedi ve bu saatten sonra gölün ekolojik sisteminden daha çok peyzaj güzelliğiyle oradaki halkın gözündeki değerini korumak gerekiyor. Gümüşhane Valiliği şu anda bunu yapmaya çalışıyor" dedi.
'GÖLE GİREN KİŞİNİN ÇIKAMAMA RİSKİ VAR'
Valiliğin başlattığı peyzaj çalışmasının sürdüğünü anlatan Erüz, "Gölün su tutması ve su sızdırmaz hale getirmek için killi toprak kullanıldı. İnsanlar girmesin diye gölün etrafı tel örgüyle çevrildi. Gölün altı balçık olduğu için göle giren birinin çıkamama riski var. Yeni bir oluşum olduğu için su tutmama riski var. Çünkü kil henüz daha oturup zemindeki gözenekleri kapatmadığından sızdırma oluyor. Bu nedenle de yakın çevreden su desteği vermek suretiyle gölün devamlılığı sağlanmaya çalışılıyor. Göl doğal su tutmaya başladığında kendi sistemini oluşturacak. Şu anda bir desteğe ihtiyacı var, eğer destek olmazsa kuruma riski var" diye konuştu.
Gümüşhane'den gelen Tuba Saraç, gölü haberlerden çok sık duyduğu için merak edip geldiğini anlatarak, "Sis olmasına rağmen muhteşem bir manzara var. Doğasıyla havasıyla çok güzel, gölün etrafı tel örgülerle çevrilmiş. Koruma amaçlı yapıldığını düşünüyorum. Göl umarım turizme kazandırılır" dedi.
'TURİZME KAZANDIRILMALI'
Yöre sakini Cemil Ural ise Dipsiz Göl'ün akarı olmadığını, doğal yollarla beslendiğini belirterek, "Gölün kıyılarında piknik yapan birçok vatandaş olurdu. Define kazısıyla gölün tahrip olması kötü bir olaydı. Biz sonbaharda göç ettikten sonra kazı başladı. Gölün eski haline gelmesi için çalışmaların devam ettiğini biliyoruz, inşallah göl eski haline gelir" diye konuştu.
Hayati Koç da, "Bozulan bir şeyi eski haline getirmek zor. Eski haline geleceğini tahmin etmiyorum. Eğer eski haline gelirse orası turizme kazandırılmalıdır. Göl turizme kazandırılırsa bölgemiz için çok güzel olur" dedi.