Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yargıtay Başkanlığında 2024-2025 Adli Yıl Açılış Töreni'nde önemli mesajlar verdi.
İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları: Adliyenin kapısını sonuna kadar adalete açmak için iş başı yaptığınız bu günde sizlerle beraber olmaktan memnuniyet duyuyorum. Yeni adli yıl, ülkemiz, milletimiz, avukatlarımız, hakimlerimize hayırlı olmasını diliyorum. Asrın felaketini yaşadığımız 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden 206 yargı çalışanını buradan rahmetle anıyorum. Malumunuz bu sene Yargıtay'ın bu sene seçim yılıydı. Seçimlerde Ömer Kerkez beyefendi Yargıtay başkanı olarak seçildi. Kerkez'i canı gönülden tebrik ediyorum. Görevi devreden Mehmet Akarca'ya gayretleri için teşekkür ediyorum.
ATILMASI GEREKEN ADIMLARI ATACAĞIZ
Seçim atmosferinin geride bırakılmasını, yargımızın etkin işleyişi bakımından önemsiyoruz. Önümüzdeki dönemde tüm yargı organların milletimizin adalet arayışına daha hızlı cevap verebilecek. Uyumun güçlendirilmesi için atılması gereken hukuki adımlar varsa Meclisimizle birlikte bunları yerine getireceğiz. Toplumun huzuru, refahı ve güvenliği için vazgeçilmez kavramlar vardır. Bunların en başında adalet yer alır. Mahkeme salonlarımızın duvarında yazan "Adalet mülkün temelidir" sözü devletin adalet üzerinde durduğunun delilidir. Bizim milletimizin ayırıcı vasfı adalettir.
DEVLETİN VARLIK SEBEBİ ADALETTİR
Farabi ise insanın biyolojik varlığının denge içierisinde yaratıldığını ifade etmektedir. Devlet ve toplum hayatında adaletin yerine dair benzer tespitlere rastlıyoruz. Özeti şudur; Devletin temel direği, varlık sebebi adalettir. Toplumda huzuru sağlamanın, insanı barış içinde yaşatmanın yolu yine adaletten geçer. Kanun, hukuk ve adalet birbiri ile bağlantılı kavramlar olamkla birlikte aynı manaya gelmez. Hukuk toplumun değerlerini koruyan klavuzken adalet ise toplumun doğru tatbikinin ödülüdür.
TARİHİ ADIMLAR ATTIK
Aziz milletimizin takdiriyle ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlenirken 4 sütundan birini adalet olarak belirledik. Bir yandan milletin sofrasındaki ekmeği büyütüp refahı artırırken diğer yandan devlet ile vatandaş arasındaki bağı güçlendirdik. Adalet sistemimizin etkin, güvenilir, tarafsız ve bağımsız olması için her alanda tarihi nitelikte adımlar attık.
TOPLUMUN İSTEKLERİ FARKLILAŞIYOR
Toplumda adaleti artıracak her çaba önemlidir. Modern adalet sarayları önemlidir, teknolojik yeniliklerden yararlanmak önemlidir. Kabul edelim bunların hiçbiri adaletin garantisi değildir. Asıl olan vicdanların huzur bulmasıdır. Hayata dair her husus gibi adalette insan içindir. Yeni teknolojilerin etkisiyle toplum hızla değişiyor, talep ve istekleri farklılaşıyor.
YENİ ADIMLAR ATIYORUZ
İnsanı merkeze alan, hızlı ve etkili işleyen bir sistem kurmak adalet politikamızın en önemli hedefidir. Yeni teknolojilerin etkisiyle toplum hızla değişiyor, dönüşüyor. Talep ve istekleri farklılaşıyor. Yargıdan beklentiler artmaktadır. Vatandaşlarımızın adalet arayışında karşılaştıkları zorlukları ortradan kaldırmak amacıyla yeni adımlar atıyoruz. Bunlardan ilk hukuk mesleklerine giriş sınavıdır. Bu sınavla avukat, hakim, savcı ve noter olacak kişilerin mesleki niteliklerinin artırılmasını hedefliyoruz. İlk sınav 29 Eylül. Hakim ve savcı yardımcılığı kurumu da diğeridir. 3 yıllık bir modeli devreye alıyoruz. Bir yılı adalet akademisinde, 2 yılı ise usta çırak ilişkisiyle geçecek olan sistemde hakim ve savcılarımız çok daha donanımlı ve tecrübeli olarak yetişecek.
MİLLETİMİZLE PAYLAŞACAĞIZ
2024-2028 yıllarını kapsayan Türkiye Yüzyılı yargı reformu belgemizi önümüzdeki süreçte milletimizle paylaşacağız.
YENİ ANAYASA ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGEL ÖN YARGILAR
Yeni anayasa meselesinin önündeki en büyük engel ön yargılardır. Muhalefet bir öğrenilmiş çaresizlik yaşıyor. Yeni anayasa konusunda sağlıklı tartışma değil, kemikleşmiş bir kakafoni yürüyor. Yeni dönemde diyalog zeminini güçlendirerek bu sorunu aşacağımızı düşünüyorum.
ÖZGÜR ÖZEL'E DİLRUBA KAYSERİLİOĞLU TEPKİSİ: MİLLET AFFETMEZ
Nefret siyasetinin kimseye bir fayda sağlamadığını artık herkesin görmesi gerekiyor. Millete hakaret edenleri kahramanlaştıranları bu millet affetmez. Türkiye ile ilgili karanlık senaryolara figüranlık yapanları millet affetmez. Her alanda nezakete, diyaloğa ihtiyaç var.
12 MİLYON DOSYAYLA İLGİLİ KARAR
Mahkeme kararları elbette herkes için bağlayıcıdır. Hukuk devleti olmak bunu gerektirir. Demokrasilerde hukukun çizdiği çerçevede, yargı kararları hakkında düşünceler söylenebilir, kararlar tartışılabilir. Geçtiğimiz dönem mahkemelerde 12 milyon dosyayla ilgili karar verildi. İnsanın olduğu her yerde hata olur yanlış olur. Önemli olan telafisi imkansız hasarlar oluşmadan bunun giderilmesidir. Ancak adalete karşı olan husumet kabul edilemez bir durumdur. Çoğu zaman hukuk bilgisi olmayan, ya da sınırlı kişiler tarafından koskoca bir camia örseleniyor. Hemen her gün bir kişi linç ediliyor ya da itibar suikastına uğruyor. Kimi zaman vergi rekortmeni şirketlerimiz, kimi zaman hakim savcılarımız oluyor. Hukuki yollar tüketilmeden, karar kesinleşmeden yapılan haksız eleştiriler adalet toplumuna zarar vermektedir. Eksiklerimizi tabii ki söyleyeceğiz ama bunları yaparken adaletin tecellisi için yıpratmamaya dikkat edeceğiz. Bundan sonra da görevini bu yüksek şuurla sürdüreceğinden şüphemiz yoktur. Yargı mensuplarına da önemli sorumluluklar düşüyor. Yargımızın verdiği kararlarla yeni tartışmaları alevlendirmek yerine bunları söndürmesi gerektiğine inanıyoruz.