Olay, 2022 yılı Ağustos ayında Kocaeli 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda meydana geldi. ‘Cinsel istismar’ suçundan tutuklanan S.T. ile M.D., iddiaya göre aynı koğuşta kaldıkları, A.S., E.G., K.T.Ö. ve Y.Ö.’nün cinsel istismarına uğradı. Olay, o dönem 17 yaşında olan mağdur S.T.’nin, 12 Ağustos 2022’de nakil olarak gittiği Ankara Sincan Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü’nde yapılan muayenesinde ortaya çıktı. Vücudunda darp izleri görülen S.T.’nin, Kocaeli’deki cezaevinde M.D. ile birlikte, A.S., E.G., K.T.Ö. ve Y.Ö.’nün cinsel istismarına maruz kaldıklarını, kemerle darbedildiklerini, zorla ayaklarını yıkattıklarını, kendilerine masaj yaptırdıklarını, bardağa ve pet şişeye idrar yaparak zorla içirdiklerini beyan etmesi üzerine, kurum müdürlüğü tarafından suç duyurusunda bulunuldu.
Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma kapsamında, Çocuk İzlem Merkezi’nde (ÇİM) ifadesi alınan S.T., işkence ve istismarın cezaevine girdiği 10’uncu günde başladığını ve 2 gün boyunca sürdüğünü belirterek şunları söyledi:
“Olaylar Kandıra’ya gittiğimim 10’uncu günüydü. Bana karşı önce şiddet uyguladılar. A.S. ve E.G.’nin bana yönelik hem şiddeti hem cinsel istismarı oldu. Y.Ö. ve K.T.Ö. sadece şiddet uyguladı. Kemer ile vurdular. Bıçak ile sırtımı ve kolumu çizdiler. Tekme, tokat, yumruk atıyorlardı. Arkadaşım M.D.’ye yönelik de şiddet uyguluyorlardı. Gündüz sabah saatleri 10.00’da dövmeye başlıyorlardı. Dinlenerek tekrar devam ediyorlardı. Saat 22.00’ye kadar şiddet devam ediyordu. Gardiyanlar bizim olduğumuz yere çok fazla uğramıyorlardı. Ertesi gün sabah uyanır uyunmaz, ‘Şunu yap, bunu yap, ayaklarımı yıka’ gibi istekleri oluyordu. Bu şiddetler toplamda 2 gün oldu. Cinsel istismar olayı bir gün oldu. Kandıra'da 10’uncu günümde, benim cinsel istismardan içeriye girdiğimi duyunca, ‘Ayaklarımı yıka, elbiselerimi yıka’ diyerek dövmeye başladılar. Akşam olduğu zaman masaj yaptırıyorlardı. Birbirimizle ilişkiye zorladılar. A.S. ve E.G., bardağa idrarını yapıp bana ve M.D.’ye içirdi. Bu anlarda sürekli küfür ediyorlardı. Kimseye söylemememiz konusunda bizi tehdit ediyorlardı. ‘Eğer söylersen dışarıya çıktığında seni döveriz’ diyorlardı. Y.Ö. ve K.T.Ö., sadece ayak yıkattırdı, kemer ile dövdü, yumruk attı ve masaj yaptırdı. Cinsel eylem sırasında Y.Ö. ve K.T.Ö. uzanıyorlardı, yanımızda olmuyorlardı. Orası çok kötü bir yer, alt ve üst katlıydı. Bu bahsettiğim olaylar üst katta oldu. Alt katta kamera olduğu için üst kata çıkartıyorlardı. Sabah, öğle ve akşam yemek geliyordu. Benim sabah ve öğle yemeklerimi onlar yiyordu, bana yedirmiyorlardı. Ben sadece akşam yemeklerini yiyebiliyordum. ‘Seni öldürürüm, döverim’ diye tehdit ettikleri için kimseye anlatamadım.”
Mağdur M.D. de ifadesinde, “Bu olay Kandıra’daki cezaevinde oldu. Ranzaların olduğu yerde gerçekleşti. Ben 8 Ağustos 2022’de tutuklanıp 15 gün süreyle Kandıra Cezaevi'nde kalmıştım. Bu olay da 15 günlük süre içerisinde oldu. A.S. ve E.G.’den şikayetçiyim. K.T.Ö. bizi o çocuklardan korumaya çalıştı” dedi.
SUÇLAMALARI KABUL EDİP, ‘BİZ BİR CAHİLLİK ETTİK’ DEDİ
Olayların yaşandığı dönemde 16 yaşında olan A.S. ise ifadesinde S.T. ile cezaevine girmeden önce husumetleri olduğunu belirtip, kendisine yöneltilen suçlamaları kabul ederek, “S.T.’nin ifadesinde geçen tüm iddialar doğrudur. Biz bir cahillik ettik ve S.T.’nin iddia ettiği olaylar gerçekleşti. S.T. koğuşa girdiğinin ertesi günü biz kavga ettik, ben onu dövdüm. Çünkü benimle ilgili dışarıda çeşitli iddialarda bulunup, beni dövdüğünü söylemiş. Bu da benim kulağıma gelmişti. Ancak cezaevine girdiğim için S.T. ile karşılaşamamıştım. Tutuklandığında tesadüf benim koğuşuma geldi” dedi.
E.G. ise ifadesinde cinsel istismar suçlamalarını kabul etmeyerek şöyle konuştu:
“A.S., S.T.’yi dövüyordu. Diğerleri de M.D.’yi dövüyordu. Sonra beni de döverek beni de tehdit ettiler. Sonrasında A.S. bana gelerek pet şişenin içerisine idrarımı yapmamı söyledi. Ben karşı çıktım ancak beni tehdit ederek zorla pet şişeye idrarımı yaptırdı ve onlara içirdi. A.S., plastik ayakkabı çekeceğine, bulaşık deterjanı döktürerek S.T. ve M.D.’yi zorla bunun üzerine oturttular. Gün boyunca bu şekilde işkence yaptılar. Sadece A.S.’nin zorlamasıyla idrarımı yaparak içmelerine sebep oldum. Dövme olarak da sadece bir iki tane vurdum. Bunları tamamen A.S.’den korktuğum için yaptım. Cinsel istismar eylemleri A.S. tarafından gerçekleşmiştir. Üzerime atılı suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum.”
‘CİNSEL İSTİSMAR SUÇUNDAN GELDİKLERİ İÇİN BU ŞEKİLDE DAVRANDILAR’
Y.Ö. de ifadesinde cinsel istismar suçlamasını kabul etmeyip, “Ben kendilerine sadece şiddet uyguladım” derken, K.T.Ö. ise “Ben üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Darp eyleminde de A.S. ve E.G., S.T. ve M.D.’yi döverken ben genelde kavgayı ayırmaya giriyordum. A.S. ve E.G.’ye yaptıklarının yanlış olduğunu söylüyordum, ancak beni de tehdit ederek darp eylemlerine devam ediyorlardı. Koğuşun kamera kayıtları incelendiğinde S.T.’nin benim yanımda volta attığı, sürekli benimle olduğu görülecektir. S.T. ve M.D., cinsel istismar suçundan ceza infaz kurumuna geldiği için bu şekilde davrandılar” ifadelerini kullandı.
İDDİANAMEDE KAMERA GÖRÜNTÜLERİNE DE YER VERİLDİ
Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma sonunda, A.S., E.G., K.T.Ö. ve Y.Ö. hakkında ‘çocuğa karşı eziyet’, ‘cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ ve ‘on iki yaşını tamamlamış çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ suçlarından hazırlanan iddianamede, söz konuşu koğuşun alt katı ile avlusunda bulunan güvenlik kamerası görüntülerine de yer verildi.
Bilirkişi raporuna göre, sanıklar ve mağdurların bulunduğu koğuş avlusu ve koğuş ortak alanının bulunduğu görüntülerde S.T. ve M.D.’nin sanıklara hizmet ettiği, mağdur M.D.’nin kahvaltı yapabilmek için A.S.’nin onayını beklediği, mağdurların ve sanıkların koğuşun üst katına çıktıklarında, sanıkların sürekli olarak alt kattan üst kata hızlı bir şekilde ayrı ayrı iniş ve çıkışlarının bulunduğu, sanıklar koğuş avlusunda volta atarken mağdurların avlu kapısında ayakta ‘hazır ol’ vaziyetinde bekledikleri, mağdurların sürekli olarak üst kata kameranın bulunmadığı alana çıkarıldığı, mağdurların yemek yemek için izin istediği, mağdurlar üst kattayken alt kattan üst kata deterjan çıkarıldığı, sanıkların bazı saatlerde altlarında sadece iç çamaşırı olduğu, bazı saatlerde üzerlerinde tişört olmadığı belirtildi. Raporda, görüntülerin genelinde, ‘sanıkların mağdurlar üzerinde hakimiyetinin bulunduğu’ ve ‘koğuşun kamera bulunmayan üst katına mağdurların sürekli olarak götürüldüğünün’ görüldüğüne dikkat çekildi.
İddianamede, mağdurların beyanı, sanıkların savunmaları, bilirkişi raporu, adli rapor, hekim raporu ile tüm soruşturma evrakı birlikte değerlendirildiğinde, A.S. ve E.G.’nin cinsel istismar eylemini birden fazla kez zincirleme şekilde gerçekleştirdikleri, Y.Ö. ve K.T.Ö.’nün ise bu eyleme katılmadığı ancak, infaz koruma memurlarına karşı gözcülük yaparak ve mağdur çocuklara şiddet uygulayarak yardım ettikleri kaydedildi.
İNFAZ VE KORUMA MEMURLARININ YAZILI BEYANLARINA BAŞVURULDU
A.S., E.G., K.T.Ö. ve Y.Ö. hakkında, olay tarihinde 18 yaşından küçük oldukları gerekçesiyle Çocuk Mahkemesi sıfatıyla Kocaeli 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Tutuklu sanıklar, duruşmada savcılık ifadelerini tekrar ederken, Kocaeli 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu İnfaz ve Koruma Başmemuru ile 4 İnfaz ve Koruma Memurunun da yazılı beyanları dava dosyasına girdi. İnfaz ve Koruma Memurları beyanlarında, olayın gerçekleştiği D-4 nolu çocuk koğuşunun gün içerisinde 2 ya da 3 kez koğuş kapısı açılarak ya da mazgaldan bakılarak kontrol edildiği, herhangi bir olumsuz durumla karşılaşılmadığı ve koğuşta bulunan çocuklardan herhangi bir şikayet gelmediğini belirtti.
SUÇ TARİHİNDEKİ YAŞLARI DİKKATE ALINDI
Kararını açıklayan mahkeme heyeti sanıkların suç tarihinde 18 yaşından küçük olmalarını dikkate alarak, A.S.’nin her iki mağdura yönelik ‘cinsel istismar’ suçundan 12’şer yıldan 24 yıl, ‘eziyet’ suçundan ise ayrı ayrı 3 yıl 4’er aydan 6 yıl 8 ay olmak üzere toplamda 30 yıl 8 ay, E.G.’nin ‘cinsel istismar’ suçundan 7’şer yıldan 14 yıl, ‘eziyet’ suçundan 2 yıl 6’şar aydan 5 yıl 2 ay olmak üzere toplamda 19 yıl 2 ay, Y.Ö. ile K.T.Ö.’nün ise ‘cinsel istismar’ suçundan 13 yıl 6’şar ay, ‘eziyet’ suçundan da 6 yıl 8’er ay olmak üzere toplamda 20 yıl 4’er ay hapisle cezalandırılmalarına karar verdi.
A.S., E.G., K.T.Ö. ve Y.Ö., ‘kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma’ suçundan beraat ederken, ‘kaçma şüpheleri olduğu gerekçesi’ ile tutukluluk hallerinin devamına hükmedildi.