'Başka çareleri yok' diyerek CHP'nin yerel seçim planını anlattı: Beşiktaş, Küçükçekmece, Esenyurt...

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun aralarında Grup yöneticileri ve Parti Meclisi (PM) üyelerinin de bulunduğu isimlerle yaptığı toplantının yankıları konuşulmaya devam ediliyor.

İmamoğlu’nun aralarında Özgür Özel, Tekin Bingöl, Engin Altay, Gükhan Günaydın, Bülent Tezcan, Onursal Adıgüzel gibi partinin PM’sinde ve grup yönetiminde bulunan isimlerle zoom üzerinden gerçekleştirdiği online toplantının yaklaşık 15 dakikalık bölümü, kamerası kapalı şekilde oturuma katılan bir kişi tarafından gizlice kaydedilerek YouTube’da açılan “Değişim Gerçeği” isimli hesaptan yayımlandı.

KILIÇDAROĞLU İLK KEZ KONUŞTU

Gizli toplantıyla ilgili ilk kez konuşan Kılıçdaroğlu, 'Doğrusunu isterseniz tamamını seyretmedim. Etik olarak rahatsız edici bazı uygulamalar var' dedi.

"FETÖ TAKTİĞİ"

23. Dönem CHP Milletvekili Mehmet Sevigen de tartışmalara katıldı. CNN Türk'te Göksu Öngören Özgür'e konuşan Sevigen 'Bir FETÖ taktiği aldığı gidiyor bizim partide. Allah sonumuzu hayır etsin diyorum.' derken dikkat çeken yorumlarda bulundu.

Öte yandan Sevigen CHP'nin yerel seçimlerle ilgili İYİ Parti ve YSP ile ittifak yapacağını belirtti. 

* Sevigen'in değerlendirmeleri şöyle; Magazin olduk artık. Siyasi partilikten çıktık. Sürekli dikkat ederseniz artık kasetlerle anılır bir parti konumuna geldik. Dün çok önemli bir gündü. Kıbrıs Barış harekatı'nı yapan CHP'nin o çizgiden şimdi 45 yıl sonra hangi çizgiye geliyor. Konuştuğumuz konulara bak kaset olayları... Kemal bey kasetle geldi, sonra Kemal bey kasetle Muharrem beyi yendi tek aday Cumhurbaşkanı adayı oldu. İşte Deniz beyin kasetiyle geldi genel başkan oldu. Muharrem beyi bir kasetle gönderdik solun tek Cumhurbaşkanı adayı oldu. Sonra Tanju bir kaset yayınladı Kemal bey için. Şimdi bu arkadaşlar kendi aralarında bir toplantı yapıyor. Yine kasetle... Bir FETÖ taktiği aldığı gidiyor bizim partide. Allah sonumuzu hayır etsin diyorum.

"MİLLETİN DERDİNE ÇARE BULAMIYORUZ"

Toplumun dertleri bu kadar büyükken, bu zam bu kadar yükselmişken, dolar almış başını gidiyor, euro almış başını gidiyor ortalık ekonomik olarak kan gölünü çevrilmişken Tayyip Erdoğan aldı ekibini gidiyor bütün Arap ülkelerinde Türkiye'nin ekonomisini düzeltmek için para topluyor, iz de birbirimizi yiyoruz. Böyle değerlendiriyorum. Milletin derdine çare bulamıyoruz.

Muhalefet diye bir şey var mı? Duyuyor musunuz? Hiç içinizden geliyor mu? 'Kemal ben ben CHP'ye gireyim de benim derdimi çözsün...'

"TOPLUM BAĞINI KESMİŞ, MUHALEFET YOK"

Bizim zamanımızda böyle miydi? Biz muhalefet partisiydik. Bosna'ya gittik. Büyük katliam vardı. İnsanlar ölüyor, kadınlara tecavüz ediyorlar. Biz gittik. Batı Trakya'ya biz gittik. Yunanistan'a, Üzümlü Karakolu'na biz gittik. Yangınlar, ocaklar, madenler, itfaiyeler, grevler hep CHP iktidar olacak şart değil ki... Hep biz vardık. Ama toplum bağını kesmiş. Yok ki muhalefet.

"KİMİN ELİ KİMİN CEBİNDE BELLİ DEĞİL"

Lider mi var, genel başkan mı var? Kimin eli kimin cebinde belli değil. Orada Özgür Özel diye birisi var. Ben çok söylüyorum... Kemal beyin vekili, en büyük ihanet odur. Gidecek diyecek ki; 'Efendim, ben size karşıyım. Yarışa girmek istiyorum. Ama siz bana bir emanet verdiniz. Emaneti teslim ediyorum' diyebilmeli. Ama kimsenin umrunda değil. O emanetten aldığı güçle karşı geliyor.

Bakıyorlar, 'kim sızdırdı, kim sızdırmadı?' Kim sızdırırsa sızdırsın ne olacak? Mühim olan sızması değil, mühim olan o yenilen insanların sanki yenilmemiş gibi, Türkiye'de mağlup olmamış gibi yalnız Kemal bey mağlup olmuş gibi...

TOPLANTI NEDEN YAPILDI? MİLLETİN DERDİNE DERMAN OLMAK İÇİN Mİ GENEL BAŞKANLIK İÇİN Mİ?

Orada dert var mı? Milletin derdine derman olmak isteyen insanlar bu son zamlar konuşulurken 69 tane CHP milletvekili tatile çıkar mı? Ben utanıyorum. Bu partinin ikinci dönem kurucusuyum. 69 tane milletvekili parlamentoda yok milletin derdi oylanıyor. Seni seçip parlamentoya gönderiyor.O vekil benim ihtiyacım olduğunda parlamentoda olmazsa tatile giderse onların içinden bir tane erkek adam çıktı Mustafa Sarıgül, 'Ben sizden özür diliyorum' dedi. Diğerlerinin hiçkimsenin umrunda değil.

"NE ÇABUK UNUTUYORUZ BİZ BUNLARI? YENİLMEDİ Mİ?"

Etrafında kadro seninle birlikte yenilmiş, hepiniz yenilmişsiniz. Hepsi eski MYK üyeleri, yenilmiş kadro. Kemal beyin en yakın arkadaşları. Cumhurbaşkanlığı seçimine girdiğimiz zaman bunlar birinci adamdı. Kemal bey ve etrafındaki adamlardı. Ekrem bey yenilmedi mi? Mansur bey yenilmedi mi? Bunlar Cumhurbaşkanı adayları değil miydi? Ne çabuk unutuyoruz biz bunları?

Diyordu ya 'Karadeniz'in çocuğu benim.' Öbürü diyordu ya 'Ben Ankara'da en yüksek oy alırım.' Onların kendi illerinde Tayyip Erdoğan bunları ikiye katladı. Trabzon'da yüzde 65 oy aldı. Öbürü Ankara'da AKP neredeyse olayı kapattı. İstanbul'daki oylar 800 binden 280 bine düştü. Neresi galibiyet? Hangi yüzle çıkıyorsunuz?

KILIÇDAROĞLU'NA: İNSANIN UTANMASI LAZIM

Yani Kemal beye kızıyorduk ya bağırıyorduk... Eden bulur.. Kemal bey çok etti bu millete. 13 yıldır 12 seçim kaybetti. Milletin umudunu elinden aldı. Geleceğini elinden aldı. Milletin adına hizmet etmek isteyen insan kendini adına hizmet etmeye başladı. Kemal beyde hiç zerre kadar yemin ediyorum 'utanmaz' diyemiyorum. İnsanın utanması lazım toplumdan. Allah'tan korkup kuldan utanmazsan siyaset yapamazsın.

"CUMHURİYET TARİHİNDE CHP'NİN BAŞINA BÖYLE BİR FELAKET GELMEMİŞTİR"

Ümit beyle bir sözleşme yapmış. Diyor ki akşam bir televizyon kanalında Mehmet Akif, 'Ümit bey açıkladı...'; Diyor ki, 'O bizim namusumuza' diyor. Gizli protokol yapmış, kendi arkadaşlarından kendi ortaklarından ayrı hiç tanımadığı ikinci dönem bana göre ırkçı, onun adına anlaşma yapıyor. Ümit bey açıklıyor, o diyor ki, 'namus'... Şimdi onu açıklamayan namussuzluktur bana göre. Çünkü sen millet adına pazarlık yapıyorsun. Sen millet adına ne verdin? İçişleri Bakanlığı'nı kendi arkadaşına veriyor. Sakarya milletvelilimiz Engin Özkoç'a veriyor. Ümit beye veriyor. 'Sözleşme yapacağız' diyor. Çakma İstanbul başkanı Canan Kaftancıoğlu'na veriyor. Böyle bir genel başkan olur mu? Cumhuriyet tarihinde CHP'nin başına böyle bir felaket gelmemiştir. Samimi olarak söylüyorum.

"BİRİ YENİLEN DİĞERİ YALANCI PEHLİVAN"

Ekrem bey istiyor ki, hem genel başkan olayım, hem büyükşehir başkanı olayım, hem büyükşehir başkanı olarak seçime gireyim, genel başkan olarak da benim bir arkadaşım girsin sonra bana bıraksın. Ben bunları şeye benzetiyorum; Yenilen pehlivan güreşe doymaz ya birisi yenilen pehlivan birisi de yalancı pehlivan.

"KEMAL BEY ÖLMEDEN MEZARA GİRMİŞ"

Kemal bey sokağa çıkamıyor. Milletin karşısına çıkamazsanız ölürsünüz. Ölmeden toprağa girersiniz. Kemal bey ben iddia ediyorum ki, ölmeden mezara girmiş. Sokağa çıkamıyor. Doldurulmuş kahvelere gidiyor.

"KEMAL BEY HEP DİNLER, SÜREKLİ 'HE HE' DER"

Önümüzde yerel yönetimler var. Kemal bey bunları pazarlayacak. Ondan sonra bakarız diye düşünüyor. O toplantıya katılanlara en küçük bir laf söylemiyor. Sadece 'Etik değil.' diyor. Küskünlüğünü dile getiriyor. Bu bir barışma umududur. Pazar günü Parti Meclisi'ni bir toplantıya çağırdı. Kendisi bir hamle yaptı. Orada Ekrem İmamoğlu ve arkadaşları yüksek oyla çıkarsa kurultaya götürebilirler. Ama bunu daha önceden ayarlamışlardır. Kemal bey onun için bir hamle yapıp orada önce bir barışmayı deneyecek. Eleştirileri dinleyecek. Kemal bey hep dinler. En son çıkan hiç ağzını açmaz. Sürekli 'He he' der. Pazar günü dananın kuyruğu kopar.

Burada bir şey var. Bu arkadaşlar burada imza topluyorlarsa ya pazar günü teslim olacaklar. Ya da meydan okuyacaklar. Ortada kalınmaz. Hem yöneticilik yapılarak hem parti içinde ikilik çıkmaz. Böyl bir durumda CHP'den umut beklemenin çok bir faydası yok.

Kemal beyin Türkiye'ye yapacağı bir iyilik var. Program değişmediği müddetçe, kadro değişmediği müddetçe, Atatürk'ün kendi çizgilerine dönmediğimiz müddetçe bizim başarılı olma şansımız yok. Kemal bey hayatında ailesinin bile duyamayacağı, onur duyacağı büyük görevlere geldi. Biz Kemal beye her bütün görevleri verdik. Hep atamayla geldi, hiç ön seçimle gelmedi. Kemal bey diyecek ki, 'Ben aday olmuyorum. Başkaları da çıksın.'

'BABAYİĞİTSEN EKREMİ DE DİSİPLİNE VERSENE'

40 tane milletvekili verdik. Kemal beyin yüzü kızarmadı. Akşam oturmuş böyle keyfine bakıyor. Tanju'yu disipline veriyorsun. Hadi babayiğitsen Ekrem'i de versene. Bakın lider yok, genel başkan yok. Yoksa parti böyle olmaz. Bizim oyumuz ne olursa olsun biz Türkiye'nin güvencesiydik. Şimdi millet bize güvenmiyor. Muhalefet olmadan iktidarın başarılı olma şansı olur mu?

Kurultaya giderken bu kadar kıyım olur mu? Kemal beyin umrunda değil. Kemal bey Cumhuriyet Halk Partili değil. İnanın bana değil. Doğru Yol'a geldi, kabul etmediler. DSP'ye gitti, kabul etmediler. Deniz Baykal'a getirdiler, imzasını ben attım, ben kabul ettim. İnan değil. Ekrem bey de değil. CHP geleneğinden gelmeyenler CHP'ye bir şey katmaz. Abdüllatif Şener, 'Kemal beye oy vermedim' diyor.

İstanbul'a sadık olursa, ihanet edersen yok olur gidersin. Kemal bey inanın aday göstermeyecek. Kemal bey ile Meral hanım niye görüştüler? 'Ekrem bey aday olsun' diyor. 'HDP'yi ben hallederim' diyor.

Darda kalanlar, dövülenler, kirasını ödeyemeyenler... Bir tanesi CHP'nin kapısına gidiyor mu? Bizim orası itfaiyedir. Derde dermandır.

BEŞİKTAŞ İYİ PARTİ'YE, ESENYURT VE KÜÇÜKÇEKMECE YSP'YE

Tek başına giremeyecekler ya seçime ittifak yapacaklar. Mecbur yapacaklar. Başka çareleri yok ki... Bunu yaparken de Meral hanım ne diyormuş, 'Biz eskisi gibi değiliz. İstanbul'da 6-7 ilçeyi bana vereceksiniz. Başta Beşiktaş olmaz üzere.' HDP ile şimdi Yeşil Sol Parti oldu, iş birliği yapacaksak onlar da Esenyurt ile Küçükçekmece'yi istiyormuş.' Böyle parti olur mu? Allah aşkına ne hale geldik. Kendi çıkarı için 40 tane milletvekili verdi. Bütün arkadaşlarını harcadı.