Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Denizli İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından düzenlenen ‘Pembe Çizmeler Projesi'nin kapanış toplantısına katıldı. Denizli Büyükşehir Belediyesi Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen toplantıya, Bakanı Kirişci'nin yanı sıra Bakan Yardımcısı Nihat Pakdil, Denizli Vali Vekili Mehmet Okur, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Bitkisel Üretim Genel Müdürü Mehmet Hasdemir, Hayvancılık Genel Müdürü Salih Çelik, AK Parti İl Başkanı Yücel Güngör, MHP İl Başkanı Mehmet Ali Yılmaz ve çok sayıda kadın çiftçi katıldı.
İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Gıda ve Yem Şube Müdürlüğü tarafından ‘Pembe Çizmeler Projesi’ kapsamında, sütte hijyen ve yemde rasyon konusunda 4 ayda 428 mahallede 7 bin 552 kadın çiftçiye eğitim verildi. Bakan Kirişci'nin de katıldığı projenin kapanış toplantısında kadın çiftçiler pembe fular taktı, pembe çizme giydi. Toplantıda konuşan Bakan Kirişci, Türkiye'nin geleceğiyle ilgili tarım, toprak koruma, arazi kullanımı, lisanslı depoculuk gibi konularındaki düzenlemelerin de AK Parti iktidarında yasalaştığını, tek eksikliğin ‘su kanunu’ olduğunu söyledi. Suda çok başlılık olduğunu belirten Bakan Kirişci, "Yerel yönetimler bir taraftan, Devlet Su İşleri bir taraftan, il özel idareleri başka bir taraftan. Buradaki bu dağınıklığı da ortadan kaldırmak ve bir bütünlük sağlama adına inşallah su kanunumuz da gündeme gelmiş olacak" dedi.
‘MEVZUAT ÇALIŞMASI TBMM'DEN GEÇTİ’
Türkiye'nin yıllardır planlı tarım özlemini çektiği ifade eden Kirişci, "Gelişigüzel değil, planlı bir üretim için çalışıyoruz. Planlı tarım, sözleşmeli üretim gibi kaynakların optimum düzeyde verimli kullanılması adına hazırlanan mevzuat çalışması TBMM'den geçti. Çalışmayla 9 kanunda 40 maddelik bir değişiklik yapıldı. Biz kendi kendimize 'büyük bir ülkeyiz' diyebiliriz ama bizim tarımsal üretim adına bu büyüklüğü nüfusumuzun artmasından, sanayimizin gelişmesinden, ihracatımızın yine her geçen gün artış göstermesinden kaynaklı olarak bizim topraklarımız artık bize yetmez hale geldi. Çünkü Cumhuriyet'in kurulduğu yıllardaki nüfus ile bugünkü nüfusu asla mukayese edemezsiniz. Nereden baksanız 4 katına, 5 katına çıkmış bir nüfus var ve bu nüfusun o günkü istek ve arzularıyla bugünkü istekleri ve talepleri, sektörden beklentileri doğal olarak aynı değil. Bu nüfus artışımızdan, ihracattaki geldiğimiz noktadan, ülkeyi ziyaret eden turist sayısından ve de refah seviyemizin yükselişinden dolayı biz toprağımızla ilgili daha dikkatli olmak zorundayız. Toprağımızdan maksimum gelir elde etmek, oradan maksimum üretim yaparak üreticilerimize kazanç sağlamak, ülkemizin ihtiyaçlarını da buradan temin etmek durumundayız. Planlı üretim, devamında bunu tahkim edecek olan sözleşmeli üretim bu kanunun olmazsa olmazıdır. Şimdi bir yeni sistem getiriyoruz. ‘Ey üretici kardeşim senin üretmiş olduğun alanların koordinatlarının belirlenmiş olması bizim desteklemelerimiz için yeter de artar’ diyoruz. Her üreten mutlaka desteğini alacak" ifadelerini kullandı.