Bakan Dönmez, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: "Ben sık sık sahaya da gidiyorum. Arkadaşlarla toplantılar yapıyoruz dün yine oradaydım. Nasipse perşembe günü Cumhurbaşkanımızın teşrifleri ile üzerinde büyük bir gayretle çalıştığımız projemizin ilk fazının açılışı ile alakalı son günleri yaşıyoruz.
Dün gece 24.00 itibarıyla da oradaki kuyulardan doğal gaz kuyularının vanalarını açarak denizaltındaki ana iletim hattına gazı basmaya başladık.
170 km’lik bir mesafe var. 30 saat civarında karada olmasını bekliyoruz. Perşembe günü karaya çıkaracağız. Tabi Karadeniz gazı bize çok yeni ufuklar açtı. Karadeniz’deki arama faaliyetlerimiz artarak devam edecek. Biz 2021’den bu tarafa hem arama faaliyetlerine devam ettik hem sahayı geliştirerek üretim sahası ile karadaki saha arasındaki iletim borularının çalışmalarını tamamladık. İnşallah bayrama mutlu bir şekilde gireceğiz, çifte bayram olacak desek yeridir.
İLK ETAPTA KARADENİZ GAZINDAN SİSTEME VERİLECEK MİKTAR NE KADAR OLACAK?
İlk fazda 10 kuyu planlamıştık. Bu yıl içerisinde üretime alıyoruz. 2 yıl içerisinde maksimum 3 yıl içerisinde kuyu sayısını biz 40’lara kadar çıkaracağız, günlük 40 milyon metreküpe ulaşmış olacağız ilk fazı 10 milyon metreküp. 2. faz bitince Türkiye’deki konutların ihtiyaç duyduğu gazı Karadeniz gazı ile karşılayabilir hale geleceğiz.
Ardından faz 3 gelecek. Üretim miktarımız 60 milyon metreküplere kadar çıkmış olacak. O miktarla birlikte hem konutlarım hem tüm ticari kuruluşların doğal gaz ihtiyacını karşılar hale geleceğiz. Faz-1 2023’te, faz-2 2026’dai faz-3 2028 gibi bitirmiş oluruz.
VATANDAŞA YANSIMASI NASIL OLACAK?
Kendi gazımız ithal ettiğimiz gaza göre çok daha ekonomik. İnşallah sisteme vermeye başladıktan sonra bu faydayı hem devletimiz hem insanımız fiilen yaşayarak görecek. Perşembe günü sayın Cumhurbaşkanımızın bu konuda müjdeleri olacak diye değerlendiriyorum.
Türkiye Petrolleri derin denizlerde ciddi bir tecrübe kazandı. Dünyanın en iyi firmaları ile çalışıyoruz. Artık birçok ülkeden Türkiye Petrolleri’ne gelin beraber çalışalım şeklinde teklifler geliyor.
Bizim önceliğimiz kendi gazımı ama bu ilk faz biter bitmez diğer ülkelerin tekliflerini de karşılar hale geleceğiz. Türkiye Petrolleri bu alanda sismik gemileri, derin deniz sondaj gemileri ile birlikte dünyanın sayılı filoları arasında girmiş durumda.
Şu anda ithal ettiğimiz gazı biz hala özellikle konuta, küçük işletmelere sübvansiyon uygulayarak veriyoruz. Bizim yaptığımız hesaplamalar onu gösteriyor inşallah daha ekonomik bir şekilde vatandaşımıza yansıtacak bir şekilde insanımızla paylaşacağız.
KARADENİZ VE AKDENİZDE YENİ KEŞİFLER İÇİN İŞARETLER VAR MI?
Mümkün, biz Batı Karadeniz ağırlıklı çalışıyoruz. Orta Karadeniz’de sismik çalışmaları tamamladık. Veriler değerlendiriliyor. Baktığımızda Karadeniz’in batısından doğusuna kadar her alanı karış karış arıyoruz. Potansiyeli yüksek yerlerde keşif amaçlı sondajı planlıyoruz. Batı Karadeniz’deki bu keşif Karadeniz’in potansiyelinin çok daha yüksek olduğunu gösteriyor.
BULGARİSTAN DIŞINDA BAŞKA ÜLKELERDEN TALEP VAR MI?
Ciddi altyapı yatırımları yaptığımızı söylüyorduk. Komşu ülkeler de piyasa gücünü dikkate alarak Türkiye’nin ticaret merkezi kuruyoruz dedikten sonraki gelen reaksiyonlardan biz bunu görüyoruz. Gaz tedariki sağlayan, Rusya, Azerbaycan, İran, gerekirse deniz yoluyla Cezayir ve Körfez ülkeleri başta olmak üzere projeye destek olacaklarını söylediler.
Tedarik tarafının oyunca olması bir şey ifade etmiyor. Müşteri yoksa ne yapacaksınız? O kapsamda biz eş zamanlı olarak Avrupa pazarında bu işe talip olabilecek gaz ihtiyacı olan ülkelerin yetkilileri ile de temasa geçtik. En y akın coğrafya Balkan coğrafyası. Bulgaristan ilk etapta olumlu cevap veren komşu ülkemiz, ilk sevkiyat da başladı.
Ben o tariflerde Üsküp’e de geçmiştim. Makedonya’daki muhataplarımız Türkiye’den gaz alabileceklerini ifade ettiler görüşmeler devam ediyor.
Romanya’nın Türkiye’den gaz getirme talebi var. Pozitif bir ilerleme söz konusu. 2 hafta önce Türk Devletleri Teşkilatı’nın zirvesi vardı Budapeşte’de. Bu ve benzeri konular gündeme geldi. Türkiye’nin doğrusunda ciddi kaynaklar var. Türkiye kendi kaynaklarını geliştiriyor olsa da pazar büyük. Doğumuzdaki kaynakların buraya gelmesi gerekiyor.
Macaristan Türkiye’den gaz almak istediklerini ifade ettiler. Sırbistan, Bosna Hersek birçok Avrupa ülkesinin olumlu teklifleri söz konusu bu pazar büyüyerek gidecek.
PETROL İÇİN 100 BİN VARİL HEDEFİ KOYULDU. GABAR DAĞI’NDA YENİ KEŞİF İŞARETİ VAR MI?
1 ay kadar önce nisan başlarında çalışma başladı orada hala kış şartları devam ediyor. Yüksek rakımlarda çalışıyoruz. Bir iki hafta içerisinde ilk neticeleri almaya başlarız. O sahaya yakın önemli bir keşfimiz vardı Esma Çevik kuyuları ile birlikte 6-7 kuyuda 7 bin varilin üzerine çıktık. Hedefimiz bu yıl içerisinde en az 15 kuyuya ulaşmak. Oradaki günlük üretimimizi 15-20 bin variller bandına getirmeye başlayacağız.
Günlük 100 bin varil üretim hedefini gerçekleştirmiş olacağız. Gabar’da çalıştığımız yeni saha Esma Çevik’te çalıştığımız sahadan çok daha büyük. İnşallah burası daha yüksek olacak.
AKKUYU NÜKLEER TESİSİ HAKKINDA
27 Nisan’da nükleer yakıtı sahaya getiriyoruz. Nükleer yakıt gelince nükleer statüsü kazanmış oluyor. Başka güvenlik önlemleri gündeme gelmiş olacak. Yakıt geldikten sonra da yaklaşık 1 yıllık süre içerisinde yakıtın yüklenmesi ardından başka testlerin yapılması, geçici üretim hazırlıklarına başlanması gerekiyor. İşletmeye alma çalışmalar 12 ay süre ile yapılması gerekiyor. 2024 gibi 1 yıl içerisinde inşallah ilk üniteyi devreye aldığımızda ardından 1’er yıl aralarda 4 üniteyi devreye almış olacağız. 60 yıldır hayalini kurduğumuz teknolojiyi kazandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz.
GÜNEŞ SANTRALİ PROJESİ HAKKINDA
Dünyanın en büyük 5, Avrupa’nın da 1’inci santrali olacak. Burada kullanılan malzemenin büyük bir kısmı Türkiye’de üretildi. Dolayısıyla Avrupa’nın en büyük entegre güneş paneli üretim tesisi oldu. Ham maddeden bir sonraki fazı burada döküyoruz. Dilimlenmesi, işlenmesi buradaki fabrikalarda yapılıyor.
Diğer başka küçük ölçekli panel üreticilerin ulaşmış olduğu kapasiteyi dikkate alarak bu yıl dünyada en çok güneş paneli üreten 3. ülke konumuna geldik.
Güneş yatırımlarında 10 yılda neredeyse sıfır mertebesinden 10 bin megawattlık kurulu güce geldik. İnşallah bundan sonra da artarak devam edecek.
‘600 TON ÜRETİMİ PLANLANAN PROJEYİ HAYATA GEÇİRECEĞİZ’
Lityum Türkiye’nin bir türlü üretemediği elementlerden bir tanesiydi. Ar-Ge çalışmaları sonrası bor yataklarında bizim değerlendiremediğimiz değeri ekonomiye kazandırıyoruz. Bu yıl içerisinde 600 ton seri üretimi planlanan projeyi hayata geçireceğiz. 1200 ton civarında lityum ithalatımız söz konusu. Diğer metal sektörlerinde de kullanılan bir ürün. Dünyada fazla yok ve fiyatı gittikçe artıyor."