Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İl Başkanları Toplantısı, Genel Başkan Devlet Bahçeli liderliğinde gerçekleşti.
Normal şartlarda 27 Haziran Cumartesi günü gerçekleşmesi gereken MHP İl Başkanları Toplantısı, sokağa çıkma yasağı nedeniyle 4 Temmuz Cumartesi gününe ertelenmişti. MHP Genel Merkezi Gün Sazak Konferans Salonunda gerçekleştirilen, 81 İl Başkanı'nın katıldığı toplantı korona virüs tedbirleri kapsamında basına kapalı gerçekleşti.
İl Başkanları Toplantısında açıklamalarda bulunan Devlet Bahçeli, “Ayasofya Camisi’nin ibadete açılmasıyla ilgili haklı beklentimizin hilafına, egemenlik haklarımıza yönelik, özellikle ABD ve AB kaynaklı şantaj ve saldırganlıklar bizim nazarımızda yok hükmündedir. Danıştay’ın konuyla ilgili makul, mukaddesatımıza saygılı ve maşeri vicdana müzahir tarihi nitelikli kararını kısa zaman içinde açıklayarak tartışmalara son noktayı koyacağını ümit ediyoruz. Milli varlığımıza karanlık pusular kuran, milli haklarımızı çiğneyip çürümeye terk etmeyi kurgulayan iç ve dış odaklarla mücadelemiz amasız ve amansız düzeydedir” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) zorda olduğunu dile getiren Bahçeli, “Türkiye düşmanlarından sipariş alarak icazetli siyaset yapan Kılıçdaroğlu’nun, Cumhur İttifakı’nın millet iradesiyle ve 15 Temmuz mücadelesiyle örülen hisarlarında en ufak gedik açması hezeyan ötesi bir hayaldir. CHP Genel Başkanı öncelikle kimlerin dolduruşuna gelip hangi hıyanet lobilerinin taşeronu ve teşrifatçısı olduğunu yüreği varsa itiraf, cesareti varsa da ilan etmek durumundadır. CHP zordadır, daralan zillet çemberinin içinde sıkışmıştır. Kılıçdaroğlu’nun partimizi kast ederek; ‘Türkiye son seçimlerde yüzde 11,9 oy almış bir partinin tahakkümü altında yönetiliyor’ isnat ve ifadesi hayâsız bir uydurma, sahibini hüsrana uğratacak kuyruklu bir yalandır. Türkiye’yi yöneten bellidir, hamd olsun sağlam ve milli bir irade hükümet sorumluluğunu üstlenmiştir. Cumhur İttifakı al-ver ortaklığı, menfaat birlikteliği, makam ve mevki üzerine bina edilmiş gevşek, pazarlıkçı ve iş bitiminde dağılacak ucuz bir yapı değildir. Bu kutlu ittifak anlayışının temeli vatanseverlikle atılmış, harcı fedakarlık kültürüyle karılmış, ilkeleri şehitlerimizin anılarıyla yoğrulmuştur. Kılıçdaroğlu’nun kafası bu gerçekleri kesinlikle almayacak ve anlamayacaktır” diye konuştu.
CHP’nin 37’inci Olağan Büyük Kurultayı’nı işaret eden Bahçeli, söz konusu kurultayı hakkında, “Geldiğimiz bu aşamada üzerinde durulması ve aracısız sorulması gereken asıl soru; CHP’yi kimin yönettiği, tarlasını kimlerin sürdüğü muammasıdır. 26-27 Temmuz tarihinde yapılacak CHP’nin 37’inci Olağan Büyük Kurultayı siyaset tarihimizde ayrı bir önem ve özelliğe sahiptir. Çünkü CHP’nin kaynağına ve tarihsel hüviyetine dönerek bugünkü teslimiyetçi yönetiminden kurtulması, Atatürk’ün partisinde süregelen işgalin sonlandırılması maksadıyla altın bir fırsat önümüzdedir. Bu partinin içişlerine karışmak bizim işimiz değildir. Ancak yaşı Cumhuriyet ile aynı olan bir partinin siyasi istikrar ve denge açısından milli bir bünyeye, ehil ve emin bir yönetim anlayışına, geleneksel yapısına süratle kavuşması samimi dileğimizdir” ifadelerine yer verdi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP hakkında şu şekilde konuştu:
“Bugünkü CHP, FETÖ’nün geçim kapısıdır. Bugünkü CHP, PKK’nın nefret yayan ağzıdır. İP, CHP’nin gölgesinde kuruyup giderken, HDP ilik nakli yapmaktadır. Bir zamanlar AK Parti’den nemalanan, üstelik koltuk ve şöhret kazanan, sonra da kulaklarına fısıldanan dedikodulara kanıp indikleri treni taşlamaya başlayanların CHP’nin kuytusunda ikbal arayışları sadece bir tenakuz değil, aynı zaman tenkit edilmesi gereken bir erdemsizlik örneğidir. CHP yola dökülen eskileri toplayarak, hurdaya çıkmış isimleri zillet şemsiyesi altına alarak siyasette mevki elde edip mesafe kat edeceğini zanneden acıklı ve arızalı bir zihniyetin ta kendisidir. Bu parti kendi gerçeğine sırt dönmüş, kendi ana yatağına ters düşmüş, tarihsel rotasından şiddetle savrulmuştur. Karşımızdaki CHP olgusu Türkiye’nin milli güvenliğini riske atan çok bilinmeyenli bir denklemdir. Türk milletinin ruh kökünden kopmuş, milli hedeflerinden uzaklaşmış, Türkiye’nin karşısındaki zulüm bloklarına kapılanmış partilerin takip ettikleri politikalar geleceğimizi de tehdit etmektedir.”
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Adalet Komisyonu’nda görüşülen ve barolar hakkında yapısal değişikliği öngören yasa hakkında da konuşan Bahçeli, “Cüppelerini çıkarmadan siyasete soyunan, ülkemizin iç huzur ve barış ortamını zedeleyen bazı baro temsilcilerinin kışkırtıcısı CHP’dir, İP’tir, HDP’dir. Diğer yedeklerle ilgili söz söylemek ise boşuna bir emektir. Dediğim dedik, çaldığım düdük diyen, kendi çıkarları olunca demokrasiyi hatırlayıp, olmayınca despotluk suçlaması getiren bazı baroların TBMM’nin giriş kapısında sergiledikleri ibretlik manzaralar talihsizlik ve ilkelliktir. Hak aramak yerine hadise çıkarmaya bilhassa gayret edenler, Türkiye’nin sağduyu ve sükûnet ortamını bozmak için baronluğa heveslenenler tarihi bir hatanın içindedir. Türk milletinin iradesi tahakküm altına giremeyecektir. Kimin ne düşüncesi varsa, ne talebi bulunuyorsa TBMM’de dile getirmesi hem doğru bir tercih hem de meşru bir temindir. ‘Savunmayı savunuyoruz’ bahanesiyle sokaklara dökülen baronlaşmış bazı baroların kanun dışı yol ve zorlamalara tevessül etmeleri Türkiye’nin belini bükmeyi amaçlayan çevrelere koz vermektir” dedi.
Fransa’da meydana gelen ‘Sarı Yeleklilerin’ eylemlerine atıfta bulunan Bahçeli, barolara sert uyarılarda bulundu. Bahçeli, “Hiç kimse Fransa’yı kasıp kavurmuş sarı yeleklilerin eylemlerine özenmeyi, Gezi benzeri bir kalkışmanın fitilini tutuşturmayı aklından ve hayalinden geçirmemelidir. Zira sonuçları ağır olacaktır. Yıllardır baroları kendi çiftlikleri haline getirenlerin, ideolojik saplantılarla dar kadroculuk yapanların gayri ahlaki ayrıcalıkları sorgulanmalı, nihai olarak sonlandırılmalıdır. Demokrasi baro yönetimlerine kusursuz şekilde hâkim olmalıdır. Savunma kavramı Türkiye’ye saldırı ve suikast kılıfı haline getirilmemelidir. Akl-ı selimin öne çıkıp anlaşma ve uzlaşma dinamiklerinin egemen olması temennimizdir” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin, Libya’dan Akdeniz’e, Suriye’den Ege’ye, Irak’tan Kıbrıs’a kadar pek çok sorunla uğraştığının altını çizen Bahçeli, “Terörle mücadelemiz yüksek bir şuur ve inanmışlıkla devam etmektedir. Bugünkü hassas dönemde; istiklal için birlik, istikbal için dirlik ortak paydamız olmalıdır. Nihayetinde kazananın Türkiye olması için de el birliği, güç birliği ve hedef birliği stratejik bir öncelik halini almalıdır” diye konuştu.
MHP’nin 14 Mart 2020’de yapacağı 13. Olağan Büyük Kurultayı’nın ana temasının öneminden bahseden Bahçeli, “Çağrımız zamanlar üstü bir kavrayış ve kader ortaklığının özetidir: ‘İstiklal için birlik, istikbal için dirlik, kazanan Türkiye olacak’. 13. Olağan Büyük Kurultayı’mıza giden süreçte, Siyasi Partiler Kanununa uygun olacak şekilde yapılması lazım gelen il ve ilçe kongrelerimiz 9 Ağustos 2020 tarihinde Samsun’un İlkadım ilçesiyle birlikte başlayacaktır. Bu kurultayımız Milliyetçi Hareket Partisi’ni 2023’e ulaştıracak kadro, siyaset ve programın belirlenmesini de sağlayacaktır” dedi.
İl başkanlarının yörelerinde sorumluluk duygusuyla ve dava ruhuyla hareket etmelerini söyleyen Bahçeli, “İnsanüstü bir çalışma azmini sahaya aynen yansıtarak partimizi muvaffakiyetle temsil edeceklerdir. Dün Sakarya’nın Hendek ilçesinde kurulu bulunan havai fişek fabrikasında yaşanan kahredici patlama bizleri derin bir üzüntüye sokmuştur. Bu faciada hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, tedavi gören vatandaşlarımıza şifalar, ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyorum. İnanıyorum ki, vahim patlamanın yaraları süratle sarılacak, bu felaketin üstesinden dayanışma ve yardımlaşma hissiyatıyla gelinecektir. Allah’tan niyazım aziz milletimizi her türlü kaza, bela ve hastalıktan koruması ve kollamasıdır” diye konuştu.