Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şöyle; Hayat boyu öğrenmeye inanıyorum. Öğrenmenin yaşı öğretmenin sınırı yoktur. Öğrenmeye kapalı olmak cehalete kucak açmakla eş anlamlıdır. Bugün sivrilen en büyük tehdit cehalettir. Bilmeyene ve bilmediğini bilmeyen aptaldır, ona dikkat edelim. Bilmeyen ve bilmediğini bilen basittir ona öğretelim. Bilen ve bildiğini bilen bilgedir onu takip edelim. Descartes'in dediği gibi var olmanın şartı, var olmanın şuuruna ermektir
Milli ve manevi değerlerimizin istismar edilmesini provoke edenler laçka tipler, layüsel asalaklardır. Kervanımızı yağmalamak için sürekli pusu attıklarını biliyoruz.
"TARİHE NOT DÜŞÜYORUM..."
30 Aralık Cumartesi günü Anıtkabir'de bağıran bir sapığın provokasyonu ile yılın ilk günü Galata'da düzenlenen yürüyüşte 'Hilafet bayrağı açtığı' iddiasıyla saldıran meczubun hadisesi tesadüf değildir.
Ey cahiller, ey kendini bilmezler, hilafet bayrağı diye bir şey var mıdır? Korku tacirliğine soyunanlar, yabancı istihbarat örgütlerinin sızmalarıdır Böyle bir bayrağa tarihin hangi döneminde şahit olunmuştur. Şayet hazımsızlık Kelime-i Tevhid'deyse tarafımızı ve kararımızı açık bir şekilde söylüyor ve tarihe not düşüyorum; Lâ ilâhe illallah Muhammedün resûlullah
ANAYASANIN İLK 4 MADDESİNİ HATIRLATTI
Türkiye Cumhuriyeti'nin rejim sorunu, müesses nizamıyla ilgili farklı bir arayışı yoktur. Olması da düşünülemez.Anayasa'nın 1'inci maddesi devletin şeklini tanımlar. Kuruluş ruhuna, hukuki idaresine, felsefesine, karar ve ilkelerine sonuna kadar sahip çıkacağız. Her türlü polemiğin de karşısında duracağız. Hilafet tartışmasını kamçılayanların, alarm zilleri çalanların hepsi hastalıklıdır
Devlete ve millete karşı siyaset yapılamaz. Yapılırsa bunun adı hıyanettir.
SÜPER KUPA FİNALİ
Riyad'da oynanması gündemdeyken ertelenen Süper Kupa finalinden sonra yaşanan sipariş heyecan dalagsı Türkiye'nin bölgesel ilişkilerini ve diyalog köprülerini dinamitlemekten başka bir işe yaramamıştır. Türk futbolunda olmayan tek şey futboldur. Bunun dışında ne aranırsa bulunacaktır. Türkiye Futbol Federasyonu süreci yönetemediği gibi Fenerbahçe ve Galatasaray sağduyulu ve soğukkanlı hareket edememiştir.
Kimse Gazi Mustafa Kemal Atatürk üzerinden siyasi hesaplaşma sayfası açmanın peşinde koşmamalıdır. Atatürk'ün bir futbol müsabakasında istismarı müsabakanın günler öncesinde her ihtimalin hesaplanarak tedbirlerin alınmaması ihmal veya öngörüsüzlük olarak değerlendirilemez. Böyleyse Türk futbolu duvara toslamış demektir.
Maçın oynanması için Riyad'ın neden seçildiği ve protokole neden uyulmadığı bir muammadır. Riyad krizine dahil olan kim varsa kuru özür ile muafiyet kazanamaz. Türk futbolunu siyasi tartışmaların içine çekmenin vatanseverlikle alakası yoktur. En başta TFF Başkanı olmak üzere Riyad krizine dahil olan her kim varsa kuru bir özürle bir şey olmamış gibi davranarak vaki sorundan muafiyet kazanamaz.
SOSYAL MEDYADA YAZILANLARA TEPKİ
Sosyal medya taşınması imkansız bir yüktür ve zehirlidir. Sosyal medya milli ve manevi hayatımızı çürütmeye başlamıştır. Dedikodu ve fitnenin demokrasiyle ilgisi yoktur. Sosyal medya vasıtasıyla açıklanan doğrulara itibarımız bile kalmayacaktır. Bir taşı 10 bin defa havaya atsanız uçmayı öğretemezsiniz. Kuştan taş, taştan kuş olmaz.
YARGITAY'IN CAN ATALAY KARARI
Diktatörlük olsaydı her akşam televizyonlarda ileri geri konuşanlar Can Alatay davasıyla ilgili yargıya meydan okuyanlar nasıl tutunacak. Diktatörlük olsaydı cezaevindeki bir terörist Türk devletine nasıl işgalci diyecekti?AYM hakkımızı ne zaman savunacak? Adalet ve hukuk namusuna bir nebze de olsa sahip olduğunu ne zaman gösterecektir? Yargıtay'ın şerefli hakimlerini yürekten kutluyor ve aldıkları kararı destekliyoruz.