4 Eylül Sanayi Sitesi'ndeki atölyesinde sipariş üzerine el yapımı bağlama üretimi yapan, aynı zamanda halk ozanı olan Şentürk İyidoğan, Aşık Veysel Şatıroğlu'nun sağlığında kullandığı özel bağlamasını da elinde bulundurmasıyla biliniyor. İyidoğan kentte yaşayan 14'ü kadın 15 kursiyere Halk Eğitim Merkezi'nde 3 ay süreyle imalat kursu verdi. Kursun ardından aralarında öğrencilerin de bulunduğu kadın kursiyerler bağlama imalatını devam ettirmek isteyince İyidoğan'dan destek istedi. Kendi atölyesini kadınlara açan İyidoğan, bağlama yapımındaki tecrübelerini onlarla paylaşıyor. Sabahın erken saatlerinde atölyeye gelen kadınlar bağlama üretimi yapıyor.
'KADINLAR DAHA TİTİZ OLUYOR'
Bağlama ustası Şentürk İyidoğan, Halk eğitim merkezimiz bize bağlama kursu açmıştı.15 öğrencimiz var, 14'ü bayan. Çok ciddi bir çalışma oldu. Kurs sonrasında bağlamalarımızı yaptık. Onlara kendi bağlamalarını yaptırdık. Kursa ilk başladığımız zaman ben onlara bir enstrümanın bir ağaçtan nasıl üretildiğinin hayallerini kurdurmak istiyordum. Onların hayal etmelerini sağlamaya çalışıyordum. Daha sonra ben tekneleri, sazları diğer şeyleri falan verince bu sefer de çocuklarımız heveslendiler. Dediler ki 'biz kendi sazlarımızı kendimiz yapmak istiyoruz'. Kendi sazlarını ne zaman isterlerse o zaman yapmalarını söyledim. Çocuklarımız tabi bunun eğitimini de aldılar. Şimdi benim atölyemde kendi enstrümanlarını kendileri yapıyor. Geleneği bozmamaya çalışıyoruz. Bu işin ticaretinden öte geleneği bizim için çok önemlidir. Arkadaşlarımız bütün gayretleri ile geliyorlar. Kadınlar genellikle titiz oluyor, kadınların olduğu ortamda disiplin de oluyor. Sağ olsun arkadaşlarımız geliyorlar, çalışıyorlar. Rahat da hareket ediyorlar dedi.
'KADINLARIN DA YAPABİLDİĞİNİ GÖSTERİYORUZ'
Atölyede üretim yapan Burcu Boyraz (22), Ben bağlama kursunu duydum, normalde bağlama çalmak istiyordum. Daha sonra kendi yaptığım bağlamayı çalacağımı düşündüğüm için daha da bir ilgimi çekti. Sonra geldim bağlama yapmaya başladık ve en çok bu konuda mutlu oldum. Şentürk hocanın sayesinde bağlamaya dair her şeyi öğrendim. Hocamız sayesinde saygıyı, edebi, nerde nasıl davranmamız gerektiğini de öğrendik. Özellikle Aşık Veysel'in sazının kendisinde olması, bunu bizzat bizim de görmemiz çok farklıydı. Kendim bağlamalar yapabileceğime inandım, güvendim ve hocamızın atölyesine gelip bağlama yapmaya başladım. İlerleyen süreçlerde de bunu imkanım olursa meslek haline getiririm. Sanayiye geldiğim zaman insanlar bana çok farklı baktı. Ama ben bu düşünceyi yenmeyi istiyorum. İnsanlara bunu göstermek istiyorum. Çünkü bunu sadece erkekler değil, kadınlar da yapabilir. Ben Sivaslıyım. Sivas aşıklar, ozanlar şehridir. Bu yüzden bağlamaya emek verilmesi, saygı duyulması gerektiğini düşünüyorum. Biz bu bağlamaları geleneksel bir şekilde elimizle yapıyoruz. O yüzden daha özenli bir şekilde davranıyoruz. Bizden sonraki nesillere bunu aktarmamız gerektiğini düşünüyorum diye konuştu.
Tuğba Torkay (32) ise, Benim çocukluk hayalim bir enstrüman çalmaktı. Bağlamayı da hep görüyor ve istiyordum. Türkü dinlemeyi de severim. Öyle görünce bir adım atalım dedik. Adım atınca gerisi çorap söküğü gibi geldi. Farklı bir histi aslında. Çünkü biraz daha erkek gücü isteyen bir iş. Ama kadınlar da her işi başarabilir. Biz kursa 2 Temmuz'da başladık ve bu zamana kadar geldik. İsteyen herkes başarabilir, yapabilir. Yeter ki istesin. Sonucunu görmek insanı daha da mutlu ediyor ifadelerini kullandı.