Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazını Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde kıldı. Cuma namazı sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle;
Ayasofya 2020 yılının adeta taçlı yıldızıdır
Dün itibariyle vefat sayısı 1 milyon 819 bin'di. Böyle bir yıl yaşadık. Yaptığımız görüşmeler neticesinde 3 milyon aşı geldi. Bunun serisi devam edecek. Hedefimiz Çin'den 50 milyon. Almanya'dan bir o kadar daha aşı gelme söz konusu var. Aşılarla ilgili vatandaşlarımızın bir takvim çerçevesi içinde aşıya karşı olan tutarlılığı inşallah bir temenni olarak bunu söylüyorum bu vaka sayılarını daha da düşürecek. Çalışmalarımız devam etmektedir.
(Almanya ile ortak aşı)
Almanya ile yaptığımız görüşmede ortak üretim meselesi söz konusu. TÜBİTAK çalışmasını sürdürüyor. Buradan da olumlu gelişmeler var. Rusya ile yaptığımız çalışmalar var. Ayrıca Türkiye'nin kendi bünyesinde yaptığı çalışmalar var.
Atacağımız adımlar, aldığımız şu tedbirlerle... Bugün de bu tedbirleri yaşıyoruz. Sokağa çıkma tedbirlerimiz var. Yarın pazar bu devam ediyor. Her akşam 21.00'den itibaren bu yasak pazartesi 05.00'e kadar devam ediyor. Tüm ülkede vatandaşlarımızın bir tutarlılığı var. Fakat bar, pavyon, balo şu bu vs... Dün boğazda bir yatta bu tür şeyler oldu. Bunlar bizi ciddi manada üzüyor, rahatsız ediyor. Afedersiniz bu yasakları zevkimiz keyfimiz için istemiyoruz. Bilim Kurulu tespitleriyle bu adımları atıyoruz.
BionTech ile TÜBİTAK başkanımız Uğur Bey ile görüşüyor. Takvim belli olacak, adımlar atılacak. Diğer konuda ise Sağlık Bakanımız açıklamalar yapıyor. 14 gün 14 gün şeklinde filan daha çok bu süreç devam ediyor. Bu süreç bazen yerine göre de değişiklik arz edebiliyor. 7 gün de olabiliyor ama doktorlarımızın tavsiyesi 14 gündür. Başka ilaçlar da tavsiye ediliyor. Bu ilaçlarla süreçler daha da hızlanacaktır.
(CHP'li Fikri Sağlar'ın türban açıklaması)
Bunu aslında bu zatın kendisine sormak lazım. Bu zat artık bu çağda yaşamıyor. Çok gerilerde kaldı. CHP zihniyetinin faşizan anlayışının bugüne yansımasıdır. Bu faşist anlayış hâlâ yaşamını sürüdürüyor. Başörtülü kızlarımız yıllarca üniversitelerin kapılarından çevrildi.
Tarlada çiftçi olursan başörtü meşrudur, üniversitede olursan başörtüsü yasaktır. Böyle bir mantık vardı. İnsanın giyimine göre değerlendirmeye kalkacak olursak, bunu fikir özgürlüğü olarak anlatmak mümkün değildir. Bunlara sorduğunda, normalde inanç özgürlüğünden fikir özgürlüğünden bahsediyorlar. Bırakın artık bu işleri yahu. 50'li, 40'lı yıllardaki CHP'nin olduğu, insanların yaşamlarına müdahale etmeye devam ettiklerini görmek istemiyoruz.
Bay Kemal yanına iki tane başörtülü alıp da bununla milleti aldatma sürecini de bıraksın. Milleti aldatamazsınız. Geçti o günler. Yanına 2 değil 20 tane başörtülü koysan da senin ne olduğunu biliyorlar. Burada da hakim, savcı, polis bu ülkenin her kurumunda bunları görecekler. Şartlar bellidir. Şartların içinde 'Başörtülü olan, hakim-savcı olamaz, polis olamaz.' böyle bir şey var mı? Daha bunlar çok şeyler görecekler. Oy almak için bazı yerlerde başörtülü bazılarını vitrin mankeni gibi koymak kimseyi artık aldatmıyor. Geçti o günler. Parlemento'da nice başörtülü bayanlarımız var. Bay Fikri görmüyor musun bunları? Daha çok mesafeler alacağız ama sen çağın dışında kaldın. Bay Kemal bir şey söyleyemiyor.
(Pınar Gültekin'in babasının iddiaları)
Sayın Kemal neden bunu cevapsız bıraktı? Onu biraz sıkıştıracaksınız. Onun adına ben cevaplamayayım. Bunu anlamanız lazım. Bunların sorunları var. Taciz, tecavüz, hırsızlık var. Artık CHP'nin nereden nereye geldiği çok açık net ortada. En güzel dersi 2023'te sandıkta benim milletim bunlara verecektir diye düşünüyorum.