DHA muhabirine konuşan, kuyumcu Ömer Toptemiş'in eşi Ayşegül Toptemiş, şüpheliler için emsal ceza istediğini belirterek, "3 kişi plan yapıyorlar ve eşimin güvenini kazanarak, eşimin ne kadar onlara güvendiğini bilerek, onun güvenini sarsarak böyle bir şey yapıyorlar. Sadece soygun amaçlıdır. Eşimle başka herhangi bir diyalogları yok. Eşimin güvenini kazanmak için birkaç defa gidip gram altın da alıyorlar. Ondan sonra eşimin kendi arabasını satmayı istediklerini düşündükleri için ona öyle bir teklifte bulunuyorlar, 'ben alacağım' diye ama tabi eşim ilk başta güvenmiyor. Bu adam eşimi ikna ediyor ve test sürüşüne gitmek isterken, orada eşime bu caniliği yapıyorlar. Sadece soygun için başka kişisel hiçbir şey yok. Onlar şu anda hayatımın ve bütün duygularımın rengini aldılar benden. Bana 4 tane çocuk mirasını bıraktılar. Her kapı çalışında benim çocuklarımın kapıya 'Baba' diye gidişleri, onların yaşadığı hayal kırıklığı, onlara hayat kırıklığı olsun ve onlar gün yüzü görmesinler. Çocuklarıma meyve aldığımda, 'Benim babamın aldıklarının tadı daha güzeldi' diyorlar. Ben o eksikliği dolduramıyorum. Çocuklarımın eksik yanını Allah'a havale ediyorum. Hepsi suçu birbirlerine attılar. Üçü de şu an aynı durumda. 17 Ağustos'a ertelendi. Benim çocuklarıma güven ve adalet borcum var. Çocuklarıma daha güvenli bir ortam sağlamak için, emsal bir ceza istiyorum ben. Kesinlikle emsal bir cezanın olması lazım. Aslında onlar benim eşimi cennet bahçesine gönderip, kendilerine de cehennemin dibini uygun gördüler. Aslında adalet budur ama bu dünyadaki adaleti de istiyorum. Çocuklarımın bir tek gözyaşı onların ömür boyu orada kalmalarına bedel bile değildir. Onlar o çocukların her bir gözyaşına kurban olsun. 4 çocuğumun her bir gözyaşı onların cehennem odunu olsun" dedi.