Metin Tercan, otomobilinin metal aksamı çürüyünce hurdacıya verdi. Motorunu yeniden dizayn ederek çalıştıran Tercan, otomobili ahşap kaplamaya karar verdi.
Yaklaşık bir buçuk yıl evinin altında bulunan marangoz atölyesinde çalışarak şası, kaporta, kasa, kapı, ve jant kapaklarını ahşaptan yapan Tercan, parçaları birleştirerek kamyoneti kullanmaya başladı.Tercan'ın, yaklaşık 50 bin lira maliyet ile yaptığı kamyonetini sosyal medyada ve yolda görenler büyük ilgi göstertiyor.
Tercan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mobilya ustası olduğunu ve babasından ahşap evler yapmayı öğrendiğini, çürümeye yüz tutmuş kamyonetini de ahşaptan yapabileceği fikrinin aklına geldiğini söyledi.
Tercan, otomobilin motoruna revizyon yaptığını ve elektrik motoru ile çalıştırdığını anlattı.Otomobilin çalıştığını test ettikten geri kalan bütün parçalarını ahşaptan yapmaya başladığını ifade eden Tercan, şunları söyledi:
"Fakat tasarım yaparak başlamadım. Kafamda çizmiş olduğum proje ile yaptım. Kağıt üzerinde çizmiş olsaydım daha farklı yapardım. Kağıda çizmeden inşa ettim. Görsel olarak bu kadar güzel çıkacağını tahmin etseydim bunu proje ile yapardım. Bir buçuk yılımı kamyonete verdim. Bu kadar sürmezdi. Bir senede bitmesi lazımdı. Beş ay fazla uğraştım. Neden? Projesiz olduğundan. Bir parçayı üç dört kez değiştirdiğim oldu. Bu hep ahşaptır. altına şasesini çelikten bağladım. Kurdum yaptım, motorunu taktım."
Kamyonet için çok çalıştığını vurgulayan Tercan, "Her parçası ayrı elden en az 15 sefer geçmiştir. Emprenye yapılmış parçaları komple. Hep geçmedir. Çivi yok, bazı yerlerinde vida var. Çelik tırpan vida var bazı bölümlerde. Ağaçlar birbirine geçmedir." dedi.
Bazı arkadaşlarının kendisini "Metin usta arabayı suda bırakma." diye uyardığını aktaran Tercan, "Bu arabanın suda ömrü sac arabalardan bir buçuk kat fazladır. Bu suda ölmez, suda bozmaz. Bu 20 yıl suda kalsın, çıkar yine aynı arabadır. Su, kar bozmaz." diye konuştu.
Çok farklı otantik bir arabanın ortaya çıktığının altını çizen Tercan, "Şimdi kadrini kıymetini bilen ikinci sahibine vereceğim. Bir tane jip yapacağım. Karda dağlarda gezmek için yapacağım. Yurt dışından isteyenler Almanya'dan, İngiltere'den isteyenler çıktı. O zamanlarda vermeyi düşünmemiştim. Artık ikinci sahibini bekliyor. Çıkarsa kadrini kıymetini bilen birine vereceğim. 2020 model arabası ile takas etmek isteyen bile olmuştu." ifadelerini kullandı.
Kamyonetin ahşap gövdesi için 4 farklı tür ağaç kullandığını aktaran Tercan, şöyle devam etti:
"Çoğunlukta sedirdir. Emprenye sedirdir. Bu ağacın suda 20 yıl ömrü var. SANKO'da iş yaptım. Oradaki mühendis bana ahşabın garantisini 20 yıl verdiğimi söyleyince '100 yıl ver. Kefilin benim.' dedi. Ben elbette o kadar güvenmiyorum. Yaşamadım, görmedim ama 20 yıldır içlerinde uğraşıyorum. 20 yıldır kendini bozmayan bir ağaçtır. Yüz senelik ağaçlar var arabada. Kiraz ağacı var yüz yıllıktır. Yüz yıllık nalyayı (serender) söktüm. Onda olan kirişleri bu arabaya kullandım. Ceviz ağacı yüz yıllık, o da arabadadır. Ne kadar daha ömürleri var? En az bir elli yıl daha ömürleri var."
Otomobiline bugüne kadar satmayı düşünmediği için hiç fiyat belirlemediğini kaydeden Tercan, "Elbette masrafımız oldu. Arabaya ayırdığım zamanda kendi işim ile uğraşsam para kazanabilirdim. Ben istemedim, zamanımı arabaya ayırdım. Yaklaşık 50 bin lira arabaya harcama yaptım ama önemli olan buna harcanan zaman ve emek." şeklinde konuştu.