10 yaşındaki oğlu isteyince harekete geçti! İlki İstanbul'da: TOGG mu, Maybach mı?

1961’de Türkiye'de tasarlanan ve üretilen ilk otomobil ‘Devrim’den sonra, Türkiye’nin yerli araba sevdası hiç bitmedi. Bu nedenle yıllar sonra, 3 Nisan 2023’te yollara çıkan TOGG’a kavuşmak hayallerin de ötesindeydi. 4 farklı modeli tanıtılan yerli arabanın tasarımı da ‘Türkler'i sembolize eden şekillerle yapılmıştı. Kurt gözüne benzer farları ve bıyıkları andıran ızgarasıyla TOGG, henüz yollara düşmeden ilgi odağı oldu. Muhtemelen de TOGG’dan önce, kimileri için modası asla geçmeyecek Şahin, Doğan ve Kartal bu denli sevilmişti. Araba sevdalılarının yalnızca orijinal hallerine ilgi duyduğu da söylenemezdi. Araçlar, üzerinden yıllar geçse de modifiye edilip süslenerek yeniden yolları aşındırırdı. TOGG’un tazecik gövdesine ilk modifikasyonu yapan da yıllar önce Şahin ve Doğan’ını da süsleyen Serdar Boyacı'ydı. Üstelik bu kez 10 yaşındaki oğlu Çınar’ın isteğiyle yıllar önceki ilgisi yeniden canlandı.

'10 YAŞINDAKİ OĞLUM İSTEDİ'

Her sene pek çok araç fabrikadan çıkıp yeni sahibine ulaştıktan sonra baştan aşağı bir değişime uğruyor. İçi, dışı hatta performansına varan yenilikler araçları eşsiz birer sanat eseri haline getiriyor. 2017’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından TOGG’un yapımında iş birliği yapacak şirketler açıklanmış ve ilerleyen dönemde büyük bir coşkuyla karşılanacak TOGG için bekleyiş başlamıştı. 29 Ekim 2022 tarihinde ilk TOGG üretim bandından ‘Anadolu Kırmızısı’ rengiyle indi. 3 Nisan 2023’te ise artık TOGG yollardaydı. Serdar Boyacı ve ailesi de tıpkı ilk TOGG’da olduğu gibi kırmızı renkli olanı satın almış ve araçlarını olası bir kazada bir nebze olsun korumak için şeffaf kaplama fikrini hayata geçirmek istemişti. Ancak bu fikir zamanla bambaşka bir şeye evrildi ve Türkiye'de hatta dünyada ilk oldu. Çünkü hem modifiye edilen ilk TOGG Boyacı ailesinindi hem de bu tasarım ilk kez yerli araba üzerinde kullanılmıştı. Serdar Boyacı, modifikasyon fikrinin nasıl ortaya çıktığını şu sözlerle anlattı:

  "Gençliğimiz hep bu tarz işlerle geçti. Ben daha önce de başka araçlara modifikasyon yapmıştım. 10 yaşındaki oğlum Çınar da onların fotoğraflarını görünce, 'Baba TOGG’a da böyle bir şey yapabilir miyiz?' dedi. Başta bizim fikrimiz böyle bir şey değildi. Aracı aldık, şeffaf koruma kaplaması yaptırmak için gittik ama telefon görüşmemizde kaplamayı yapacak arkadaşlar, 'Maybach tasarımı düşünür müsünüz?' dedi. Beraber karar verdik. Rengi de ortak kararla seçtik ve başladık. Böylece TOGG’u ilk modifiye eden biz olduk."

JANTLARINA KADAR MAYBACH!

Maybach Mercedes-Benz AG'ye ait ve onun bir parçası olan bir Alman lüks otomobil markası. Her detayıyla dikkat çeken Maybach’ın klasikleşmiş jantları, iki renkli dış boyası ve logosu da TOGG’un üzerinde yerini almak için gün sayıyordu. Yalnızca 2 günde tamamlanan modifikasyon sonucu yerli araba ilk bakışta Maybach’tan farksızdı. Çünkü göze çarpan en önemli parçaları değişmişti. Asıl mesleği Eminönü’deki dükkanında tohum ve zirai ilaç satmak olan Serdar Boyacı modifikasyona olan ilgisini ve TOGG’a yapılan işlemleri anlatırken, sonradan vazgeçtikleri önemli detaya da değindi.

Boyacı, “Aracın sağında solunda yazan ‘Maybach’ yazılarını dikkat çektiği ve TOGG’u geri planda bıraktığı için söktük. Aracı ön plana almak istedik. Jantlarını ve dış kaplamasını değiştirdik, jant ebadını büyüttük, zırhlı kaplama yaptırdık ve logo koydurduk. Ben daha önce de eski aracımın dışını Şahin, içini ise BMW yapmıştım. Yıllar önce sıfırdan Fiat’ın Marea modelini süslemiştim. Fiat benim arabamı sergilemişti. 25 sene önce bu işlere başladığımda ilk aracım Kartal’dı. Onu zincir, tel örgüyle kaplamıştım” diye konuştu.

'ELİMİZDEN ALINMASI GEREKTİĞİNİ SÖYLEYENLER OLDU'

Bu modifikasyon Boyaci ailesi için 500 bin liraya mal oldu. Maliyetteki en büyük kalem ise jantlar ve 3 kat yapılan kaplama. Serdar Boyacı, oğulları Berkay ve Çınar’a hediye ettiği TOGG için yapılan yorumlardan da bahsetti. Sosyal medyada kimi çok beğenirken kimi de modifiye edilmiş TOGG için ‘berbat’ diyordu. Ancak en ilginç yorum bunlar arasında değildi. Serdar Boyacı, konuşmasının sonunda, TOGG’un kendilerinden alınması gerektiğini düşünenlerin bile olduğunu şu sözlerle anlattı: