Emre Tirrun (30), 2015 yılında Pamukkale Üniversitesi Halkla İlişkiler Bölümü'nü kazandı. Eğitimi için Denizli'ye giden Tirrun, bir süre sonra küçük eşyalarını taşımak için bir günlük araç kiraladı. İddiaya göre, kiraladığı aracın bedelini ödeyen Tirrun'a kullandığı kiralık aracı teslim alırken boş senet imzalatıldı.
Üniversiteyi bitirip memleketine dönen Tirrun, doldurulmuş senetle 6 yıl sonra 80 bin faiziyle birlikte 140 bin TL'lik borçla icraya verildi. Tirrun da araç kiraladığı kişilerin kendisine boş senet imzalatıp, dolandırdığı iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Savcılık, kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
"ÜZERİMDEKİ ARABAMA HACİZ KOYULDU"
Emre Tirrun, "Üniversite döneminde 80-90 liralık bir günlük araç kiraladım. Otomobili sağ salim teslim ettim. Aradan 6 yıl geçtikten sonra telefonuma gelen mesajla şok oldum. Kimseye borcum yoktur. Zor şartlarda okuyan biriydim. 2021 yılı ekim ayına doğru hakkımda düzenlenen 140 bin TL'lik senet nedeniyle tüm hesaplarıma, üzerimdeki arabama haciz koyuldu. Gerek özel hayatım gerek sosyal hayatım sarsıldı. Birçok yere başvuru yaptık. Senetteki imzanın bana ait olmasından dolayı çıkar yol bulamadık. Savcılığa giderek dolandırıldığımı söyleyerek, suç duyurusunda bulundum. Bu kişilerin mağdur ettiği tek kişinin ben olmadığımı öğrendim. Benimle birlikte birkaç kişi daha var, aynı kişiler tarafından dolandırılan" dedi.
BİR BAŞKA MAĞDUR DAHA
Kiraladıkları araç yüzünden mağduriyet yaşayanların ardı arkası kesilmiyor. Köyceğiz’de yaşayan kokartlı turist rehberi Lider Kızıl, 2019 yılında bir iş için gittiği Denizli’de bir günlüğüne araç kiraladı. Sözleşme imzalayarak arabasını kiralayan Kızıl, ertesi gün aracı teslim ettiğinde sözleşmenin kendisine teslim edilmediğini iddia etti. 34 yaşındaki Lider Kızıl, "2019 yılında Denizli'de bir firmadan araç kiraladım, kiralama sözleşmesinin altında senet olduğu için açığa senet imzalamış oldum ve bu şekilde beni dolandırdılar" açıklamasında bulundu.Araba kiralamasının üzerinden 2 yıl geçtikten sonra icralık olduğunu ifade eden Kızıl, "2019'da arabayı kiraladım. 2021 Nisan'da yani tam tamına iki yıl sonra bir gün seslere uyandık. Bir baktık icra memuru ve jandarma hepsi başımızda. Ne olduğunu sorduk. Bize borcumuz olduğunu söylediler. Biz olayın şokuyla ne olduğunu anlamadan imzamın olduğu senedi gösterdiler. Kim olduğunu bilmediğim U.E. adında biri rent a car firmasına atmış olduğumuz imza neticesinde kendi arabamızı haciz edeceklerini söyledi. Bu süreçten sonra jandarmaya, polise gittik. Bize bunun artık hukuk sürecinde olduğunu dolayısıyla savcılığa suç duyurusunda bulunmamız gerektiğini söylediler. Biz de savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Ama on aydır maalesef bir tek gelişme yok" diye konuştu.
"OLMAYAN BİR BORÇTAN BORÇLU ÇIKTIK"
Evinin kapısının önünde bulunan aracının haczedildiğini kaydeden Kızıl, "Aracımız şu an Köyceğiz'e yedieminde duruyor. Aradan 10 ay geçti ve artık çürümeye başladı. Elime ulaşan kağıtlarda icranın yapıldığına dair senedin örnekleri var. Bunun dışında biz de üç tane farklı farklı dava açtık. Menfi tespit davası, icra itiraz davası ve suç davası. İcra itiraz davası açtık. Gününde girmediğimiz için, itiraz etmediğimiz için davaları kaybettik. Dolayısıyla 61 bin lira olan borcumuz yasal faiziyle 65 bin lira olmuş. İcra itirazlara ret yediğimiz için 83 bin liraya çıktı. Olmayan bir borç için borçlu olduk" dedi.
"BENİM GİBİ EN AZ 200 KİŞİ VAR"
Elinde arabasının yedek anahtarı ve ruhsatı ile kalakalan Kızıl, "Bizim herhangi bir şekilde hiç kimseye borcumuz yok. Sadece sözleşmenin altına attığım imza yüzünden bizi dolandırdılar. Bu olay olduğunda hemen Denizli'ye gittim. Bizim gibi mağdur olan kişiler var mı diye araştırdım. Bizi dolandıran kişiyi de araştırdım. Piyasada yaklaşık olarak 200 ve 250 kişi olduğu varsayılıyor ve toplamda 70 milyon gibi bir vurgundan bahsediyorlar. Arkadaşlar da benimle aynı durumda, onlarla hala görüşüyoruz. Hatta tüm mağdurlar ile dolandırıcılık adında birbirimizle irtibatta olabilmek için Whatsapp grubu kurduk" diye konuştu.
"DENİZLİ DIŞINDAN GELİP BENİM GİBİ ARABA KİRALAYANLAR DA VAR"
Kendisi gibi şehir dışından gelip de Denizli'de araba kiralayan kişilerin de dolandırıldığını iddia eden Kızıl, "Grupta şu an yaklaşık olarak 20 kişi var. Bizimle aynı hepsi bu bulabildiğimiz kişiler. Bu insanlar çoğunluğu Denizli'de olmak üzere farklı illerde de yaşayanlar var. Ama farklı illerde yaşayıp da Denizli'ye tatile gidip araç kiralayanlar da aynı vaziyette karşılaştıkları için aynı durumdalar" dedi.
"ARAÇ KİRALAMAK İSTEYENLER DİKKAT ETSİN"
Dolandırıldığını iddia eden Kızıl, yaptığının hata olduğunu kabul edip ve kendisi gibi başkalarının da mağdur olmaması için uyarılarda bulunarak, "Araç kiralarken kesinlikle kontratın altında bir senet olduğu unutulmamalı ve araç teslim edilirken kesinlikle geri alınmalı. Aracın tesliminin ardından herhangi bir trafik borcu gelme ihtimaline karşı senedi bir süre ellerinde tutmak isteyebiliyorlar. Buna da kesinlikle inanılmamalı ve senet geri alınmalı. Çünkü günümüz teknolojisinde herhangi bir borç direkt internet üzerinden kayıtlara yansıyor" ifadelerini kullandı.
"PSİKOLOJİMİZ BOZULDU"
Olayın ardından ailecek psikolojilerinin bozulduğunu kaydeden Lider Kızıl'ın annesi Arife Kızıl ise şunları söyledi:
"Bu olayda çocuğumun dolandırıldığına inanıyorum. Sözleşme diyerek senede imza attırmışlar, o da bilmeden imzasını atmış. Bu sahtekarlığı bence zaten önceden planlamışlar. Konuyu aceleye getirmişler. Kağıdı da bilerek vermemişler. Benim çocuğumun oradan otobüsle eve geldiğinin ispatı var. Hakkımızı yediler. Hukuki yoldan hakkımızı arıyoruz ama daha bir sonuca ulaşamadık. 10 aydır mahkememiz sürüyor. Arabamızı kullanamıyoruz. Başta çocuğum olmak üzere hepimizin psikolojisi bozuldu. Bizim tek dileğimiz adalet yerine bulsun. Böyle kişiler bir daha başkalarının canını yakmasın. Zaten çok kişileri dolandırmış, bu planlı bir şekilde yapmış bu kişi. Rent a car firması Denizli'de ve sahibi de U.E. isminde biri. Ama şu an hiçbir yerde bulunamıyor. Neden bulunamıyor anlamıyorum."
Anne Arife Kızıl yetkililerden konu hakkında yardım isteyerek, "Benim yetkililerden bir tek ricam var. Adalet Bakanımız ve devlet yetkililerimizden yardım istiyorum. Biz adalete güveniyoruz. Bu işin peşini bırakmasınlar. Benim çocuğumun hakkını arasınlar. Lütfen rica ediyorum" dedi.