06.06.2022 - 14:43 | Son Güncellenme:
Hanife Baş
Türk kahvesi… Türkiye’de çoğu insanın vazgeçilmezi. Bazılarımızın çalışma, bazılarımızın sohbet arkadaşı. Türk kahvesi, pişirilmesiyle, sunumuyla ve 600 yıllık kültürel geçmişiyle bizimle bütünleşen bir kahve. Son dönemde makineleşmeyle beraber tüketimi daha da arttı. Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı, “Türk kahvesinin Türk lokumu kadar bilinmesi, talep görmesi en büyük isteğimiz. Yurtdışında hangi restoran ya da kafeye giderseniz gidin mutlaka bir Türk kahvesi isteyin. Eskiden sadece cezve ile ulaşılabilen ideal lezzet ve köpük artık makinelerle rahatlıkla elde edilebiliyor. Neden dünyanın dört bir köşesinde olmayalım ki” diyor. Kolbaşı’yla kahve pazarı konusundaki son gelişmeleri konuştuk.
Türkiye’de kahve kültüründeki gelişmeleri değerlendirir misiniz?
Günümüzde halen geleneksel pişirme yöntemi olarak cezveyi tercih edenler var. Ama makineleşmeye ilk geçiş elektrikli cezvelerle oldu. Özellikle zamanla yarışan, daha fazla konfor ve pratikliğe ihtiyacı olan büyük şehirlerde, elektrikli cezve yerine gelişmiş makinelere geçiş hızlı oldu. Ayrıca pandemi döneminde işlerine evden devam eden tüketicilerimiz ofis alışkanlıklarını da eve taşıdı. Zaten yükselişte olan kahve makinelerine olan ilgi daha da arttı. Bu alışkanlığın hayatın büyük oranda normale döndüğü günümüzde de devam ettiğini rahatlıkla söyleyebilirim. Son dönemde geleneksel Türk kahvesinin yanı sıra sütlü Türk kahvesi tercihinde de belirgin bir artış söz konusu.
Çaycı bir ülke olan Türkiye’de kahve kültürü ne oranda yaygınlaştı?
Türkiye, dünyada kişi başı çay tüketiminde bir numara. İlk kez 1924’de devlet tarafından Rize’de çay yetiştirilmesi konusunda bir yasa çıkarılmış. Çay üreticisi bir ülke olarak Türkiye’de çayın sevilmesi çok doğal. Ancak Türk kültüründe yüz yıllık bir geçmişe sahip olan çaya karşılık Türk kahvesi kültürünün ise 600 yıllık bir tarihi var. Son yıllarda ülkemizde kahve tüketimi hayli arttı. 2011’de yıllık kahve tüketimi kişi başı 350 gram iken, 2021’de 1.1 kilograma kadar yükseldi. Bu da yaklaşık 3.1 kat artış anlamına geliyor. Bunun en önemli nedenlerinden biri, 600 yıllık geleneğimizle teknolojiyi birleştirebilmemiz ve bugün 20’yi aşan markadaki Türk kahve makineleri ile geleneksel tattaki kahvemizin çok pratik olarak yaşam alanlarımızda hazırlanabilmesi. Bunun yanında, uluslararası ve ulusal tüm kafe, restoran gibi yerlerde de menülerde Türk kahvesinin yer alması hatta vazgeçilmez olması. Türk kahvesi, eşsiz lezzeti ve zengin çeşitliliğiyle her damak zevkine hitap edebilen bir içecek olmasıyla bu dönemde daha da öne çıktı. Sütlü, közde veya kumda, ince belli çay bardağında yani Süvari kahvesi, yandan çarklı, kaymaklı yani Tatar kahvesi, bademli yani cilveli çeşitleri ile sakızlı, kakuleli, çikolatalı, tarçınlı farklı aromalarla ve normal boy-büyük boy çeşitli fincanlarda içilebilen Türk kahvesi, her fincanda ideal lezzete ulaşmak isteyenlerin ilk tercihi oldu. Dünyanın en büyük kahve zincirleri, menülerine Türk kahvesini ekledi. Günde yaklaşık 2.2 milyar fincan kahve içilmesine rağmen Türk kahvesi, pazardan sadece yüzde 10 pay alabiliyor. Hedefimiz, Türk kahvesi tüketim payının yüzde 20’ye çıkması.
Enflasyon ve kur baskısı sektörü nasıl etkiliyor?
Kahve çekirdeği ithal olduğu için kurun yükselmesi maliyetleri de artırıyor. Kahveye olan talebin artmasıyla, kahve fiyatlarının yanı sıra lokasyon kiralarının yükselmesi de Türk kahvesinin maliyetini artırıyor maalesef. Ama Türk kahvemiz için bu bedellere değer diye düşünüyoruz.
Kahve makinesi pazarı büyüyor
Kahve makineleri sektörünün son durumu nedir?
Kahve pazarı çok hızlı büyüyor. Dünyada petrolden sonra en fazla ticari hacmi olan ürün, kahve çekirdeği. Dünya genelinde de evde kullanılan kahve makinelerinin toplam satış adedi 60 milyona yaklaşıyor. Ağırlıklı olarak filtre ve espresso bazlı makinelerin hakim olduğu pazarda, Türk kahve makineleri yüzde 10’luk bir pazar payına sahip. Ancak sadece Türkiye’de değil dünyada da Türk kahve makinesine olan ilgi artıyor.
Türkiye’de en çok hangi kahve makinesine ilgi var?
Türk toplumu olarak kahvenin her türünü sevsek de Türk kahvesinin yeri çok ayrı. Her türlü etkinliğimizin en önemli ritüellerinden biri olan Türk kahvesi, hayatımızın vazgeçilmez içeceği olmaya devam ediyor. Bu nedenle de Türkiye’de Türk kahvesi makineleri en çok talep gören kategoriler arasında. Türk kahvesinin Türk lokumu kadar bilinmesi, talep görmesi en büyük isteğimiz. Yurtdışında hangi restoran ya da kafeye giderseniz gidin mutlaka bir Türk kahvesi isteyin. Birey olarak yurtdışında gittiğimiz restoranlardan Türk kahvesi talep etmemizin bile farkındalık yarattığını düşünüyorum. Eskiden sadece cezve ile ulaşılabilen ideal lezzet ve köpük artık makinelerle rahatlıkla elde edilebiliyor. Neden dünyanın dört bir köşesinde olmayalım ki?
Teknoloji devamlı gelişiyor
Kahve makinesinde yeni teknolojiler hakkında neler söylersiniz? Neler görüyor olacağız?
Markalar her geçen gün tüketicilerin beklentileri doğrultusunda ideal lezzet, kullanım kolaylığı ve tasarımla ilgili yenilikler yapıyor. Doğrudan fincana servis ve kendi kendini temizleme özelliğiyle Arzum Okka’da patente konu olan birçok teknoloji kullandık.
Türkiye’nin kahve makinesi ihracatı ne durumda?
Kuzey Afrika’da Mısır, Fas, Uzakdoğu’da Endonezya, Güney Kore, Çin ve Avustralya da eksenimizde. 2009’da, Hong Kong’da Asya Pasifik şirketimizi açtık. Amerika’da satış için standardımız var, ticari yerlerde satabilmek için NFS belgemiz bulunuyor. Son 2-3 yılda, özellikle Arzum Okka Türk Kahvesi makinesi ile global satışta önemli bir artış yakaladık.
Siz günde kaç kahve içersiniz?
Bir üst sınırım yok ancak 4-5 fincan diyebilirim.