Otoda artık ezbere yer yok

Levent Köprülü- Orta sınıfa yeni rakip

Peugeot’nun orta sınıftaki popüler modeli 308, yeni nesliyle Türkiye pazarında da satışa sunuldu. Markanın yeni aslan logosunun ilk kez kullanıldığı yeni 308, EAT8 otomatik şanzımanla eşleştirilmiş 130 HP’lik 3 silindirli turbo beslemeli 1.2 PureTech motor satılıyor. Üç ayrı donanım seçeneğiyle satın alınabilen ve bu ay satışına başlanan yeni 308’in, VW Golf ve Opel Astra ile rekabet etmesi bekleniyor. Peugeot Türkiye Genel Müdürü Gülin Reyhanoğlu, “Satışlarımızın yarısını oluşturan 2008, 3008 ve 5008 gibi SUV modellerimizle süregelen atağımızı, yeni 308 ile bir üst seviyeye taşıyarak yeni bir rekor kıracağımıza inanıyoruz” dedi.

LEVENT KÖPRÜLÜ

B undan yaklaşık 2 ay önce, otomotiv gazetecilerinin maillerine bir bülten düştü. Stellantis Grubu içinde yer alan Peugeot’nun Türkiye yapılanmasında bir görev değişikliği olduğunu söylüyordu bülten. Buna göre, Stellantis’in toplamda 6 bölgesinden biri olan Ortadoğu ve Afrika Bölgesi’nde (MEA), Stellantis’in Ticari Faaliyetlerden Sorumlu Başkan Yardımcılığı görevine 2017’den bu yana Peugeot Türkiye’nin Genel Müdürü olan İbrahim Anaç getirilmişti. Anaç, MEA bölgesinde 65 ülkeye bakacak, tüm Stellantis markalarının ticari performans yönetimi ve teşkilat yapılandırılmasından sorumlu olacaktı. Ancak mail, daha doğrusu görev değişiklikleri bununla bitmiyordu. Nitekim Anaç’ın yerine atanan kişi de belli olmuş, Peugeot Türkiye Genel Müdürlüğü görevine Gülin Reyhanoğlu getirilmişti. Reyhanoğlu, böylelikle hem Stellantis Türkiye çatısı altındaki markalar arasında hem de Türk otomotiv sektöründeki markalar içerisinde görev alan ikinci kadın genel müdür olacaktı. Nitekim Stellantis Türkiye bünyesindeki Citroen’in Genel Müdür koltuğunda, Selen Uygun Alkım oturmaktaydı. Lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nde tamamlayan Reyhanoğlu, otomotiv sektörüne 2006 yılında Otokoç Otomotiv’de Filo Satış Temsilcisi olarak adım atmıştı. Birçok farklı otomotiv firmasında önemli görevler üstlenen Reyhanoğlu, 2017’de Peugeot Türkiye bünyesine katılmış, 2020 yılından beri de kariyerine Peugeot Türkiye Satış Direktörü olarak devam ediyordu. Kısacası Gülin Reyhanoğlu, erkek egemen olarak kabul edilen otomotiv sektöründe “ezber bozanlar” arasında yer alıyor. Gelişinden bu yana da, temsil ettiği markanın yeniliklerini lanse etmekle, bu dalgalı pazarda, devraldığı bayrağı daha yükseğe taşımak için planlarını hazırlamakla meşgul. Bu meşguliyeti arasında, kendisine birkaç soru sorarak, başarı hikâyesini öğrenmek, sizlere de aktarmak istedik...

Bize kısaca kariyer yolculuğunuzu anlatabilir misiniz?

2004’te profesyonel iş hayatına adım attım, yani 18 yıl oldu. Bunun 16 yılı otomotiv sektöründe geçti. Otomotiv sektörüne satış danışmanı olarak bayide başladım. Uzun yıllar Filo Satış Departmanı’nda çalıştım. Bayiden sonra farklı filo kiralama firmalarında görev yaptım. Önce TEB Arval’de, ardından da ALD’de görev aldım. ALD’den itibaren de yöneticilik yapmaya başladım. 2017 yılının sonunda, Ekim ayında Peugeot’ya Filo Müdürü olarak katıldım. Daha sonra grubun içine diğer markalar da eklenip, Citroen, Opel, DS Automobiles’ı da o zaman ki adıyla Groupe PSA ülkemizde aynı çatı altında satmaya başlayınca, filo satış departmanlarını birleştirme ihtiyacı doğdu. Ben de grubun 4 markasının filo satışlarının tamamını yönettim. 2020 Ocak ayında Peugeot markasının Perakende Satış Direktörlüğü görevine atandım. 2022 yılının Temmuz ayında da Peugeot Türkiye Genel Müdürü oldum.

Peki, otomotiv sektörü aklınızda olan bir alan mıydı? Nitekim erkeklerin yoğun olarak bulunduğu bir sektör olarak bilinir sonuçta...

Evet, aklımda olan bir alandı. Otomotivi hep Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden biri olarak düşünüyordum. Üzerindeki vergi yükü fazla olduğu için Türkiye ekonomisi için önemli, anahtar bir sektör olduğunu düşünüyordum. O yüzden otomotiv sektörünü tercih ettim.

Karşılaştığınız, aşmakta zorlandığınız durumlar veya aşamalar oldu mu kariyer anlamında?

16 yıllık otomotiv kariyerimin tamamında satış departmanlarında çalıştım. Tabii ki saha satışı, sıcak satış yaptığım günler de çok oldu. Haftada 8-10 ziyaret ortalamasıyla çalıştığım zamanları hatırlarım. Bu zor ancak kişisel gelişime katkısı çok fazla olan bir unsur. Biraz zorlukları olsa da tecrübe ve bana kattıkları bakımından buna değdiğine düşünüyorum. Kadın olmakla ilgili bir zorluk yaşadığımı söyleyemeyeceğim.

*Stellantis Grubu içinde, özellikle Fransız markalarında kadın üst yönetici sayısı gözle görülür bir şekilde daha fazla. Bunun özel bir nedeni var mı?

Bence Stellantis Türkiye’nin insan kaynakları politikası, insan potansiyelini erkek ya da kadın diye ayırmıyor. Grubun içerisinde sektörel bazda kadınlar daha fazla gözüküyor olabilir ama grupta böyle bir ayrımı yok. Tamamen yetkinliğe odaklanılıyor. Son dönemde bu grubun içinden çıkan yöneticilerimiz dünyanın farklı farklı bölgelerinde, çeşitli görevlere getirildiler. Bu hem onların adına gurur verici hem de grubun insan kaynakları politikasının ne kadar doğru olduğunu gösteriyor bence.

Yöneticisi olduğunuz Peugeot markası ile kendinizi özdeşleştirdiğiniz unsurlar nelerdir?

Benim ekip arkadaşlarımdan da, birlikte iş yaptığımız müşterilerimiz ve bayi teşkilatından da her zaman aldığım geri bildirim, benim enerjimin çok yüksek olduğu yönünde ki, ben de öyle olduğunu düşünüyorum. Aldığım geri bildirimler de o yönde. Benim dinamizmim ile Peugeot markasının dinamizmi örtüşüyor. Özellikle son yıllarda markada büyük bir değişim içindeyiz. Dinamizm anlamında böyle özdeşleştirebilirim...

İş ve özel alanlarınızı nasıl dengeliyorsunuz? Boş zamanlarınızı nasıl değerlendirmeyi tercih ediyorsunuz?

Biz Stellantis Türkiye olarak evden çalıştığımız için, iş ve özel hayat dengesi, eğer bu konuda disiplini bırakırsanız bozulabiliyor. Ama bu konuda özellikle grup içinde ekiplerimizle çalışırken, kendimize özel zamanlarımız olmasına dikkat ediyorum. Ekip arkadaşlarıma da o şekilde tavsiye ediyorum. Günümüzü planlarken hatta haftamızı, ayımızı, yılımızı planlarken mutlaka kendimize vakit ayırıyoruz. Ailemle vakit geçirmeyi seviyorum. 8 yaşında bir kızım var, onun eğitimine çok önem veriyorum, onunla ilgileniyorum. Hep birlikte ailece seyahat etmeyi seviyoruz. Fırsat buldukça seyahate gidiyoruz.

‘Hazırlıkları tamamlıyoruz’

Gülin Reyhanoğlu, göreve gelir gelmez yoğun bir tempoyla çalışmaya devam ediyor. Zira Türkiye pazarı, her ne kadar araç tedariki konusunda zorluklar yaşansa da, dinamik bir pazar. Geçtiğimiz günlerde satışa sunulan yeni nesil 308, sunmayı planladıkları yeniliklerden sadece biri. Aracın tanıtım toplantısında yavaş yavaş 2023 ile ilgili hazırlıklarını da tamamlamak üzere olduklarını belirtiyordu Reyhanoğlu: “Yılın ilk 8 ayında hem biz hem rakiplerimiz, hammadde ve zaman zaman da lojistik krizinin yol açtığı tedarikle ilgili birtakım sıkıntılar yaşadık. Bugüne kadar oluşan pazar, aslında tedarik sıkıntısı doğrultusunda oluşan, biraz daha potansiyelin altında kalmış bir pazar. Ama son çeyrekte biraz daha elimiz rahatlıyor. Peugeot Türkiye olarak bu yıl toplamda 18 bin adetlik bir satış gerçekleştirdik. Son 4 aydaysa 21 bin adet daha araç satacağız. Aslında yıllık toplam satışın yüzde 54’ünü son çeyreğe bırakmış durumdayız. Yani 8 ayda sattığımızdan daha fazlasını son 4 ayda satmayı hedefliyoruz.

CEO da Türkiye’ye geliyor

2023’e bakarsak eğer, bizim orta vadeli planımızda (2025 gibi düşünebilirsiniz orta vadeyi) yüzde 8’lik bir pazar payına ulaşma hedefimiz var. Yeni koyduğumuz bir hedef değil aslında, bir süredir 2025’te yüzde 8’lik pazar payı yapan bir marka olmak için çalışıyoruz. Tabii ki 2025’e geçerken bir basamak oluşturmak için önümüzdeki yıl da kendimize agresif bir satış hedefi koyduk. Pazarın önümüzdeki yıl bu yılkinden biraz daha büyük olmasını bekliyoruz... Biliyorsunuz hammadde kriziyle ilgili birçok problem yaşandı. Bunun önümüzdeki yıl yavaş yavaş azalarak bitmesini, özellikle önümüzdeki yılın ikinci yarısında artık bu konunun gündemimizden kalkmasını bekliyoruz.” Öte yandan aynı toplantıda, Peugeot’nun tüm dünyadaki CEO’su Linda Jackson’ın ekimde Türkiye’yi ziyaret edeceğini de haber veren Reyhanoğlu, “Biz kendimize bu kadar büyük hedefler koymuşken tabii kendisine hem pazarımızı hem kendimizi anlatacağız, koyduğumuz bu yüksek hedeflere ulaşmakla ilgili desteğini isteyeceğiz” diyor. Son dönemde Stellantis’ten üst düzey ziyaretlerin neden arttığına ilişkin soruya ise “Evet. Aslında ilgi çekici bir pazarız. Marka CEO’larımızın buraya gelmesi tesadüf değil. Hem potansiyelimiz yüksek hem de dinamizm yüksek” yanıtını veriyor.