26.08.2024 - 20:14 | Son Güncellenme:
SERKAN ARMAN - Okan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Okan, “Biz bu ülkede doğduk, büyüdük, eğitimimizi aldık. Bu ülkeye de bir şey vermemiz lazım. Şimdi üretim yaparsın. Bir şeyler verirsin. Ama eğitim daha farklı. Bunu herkes yapamaz” diyor. Okan Üniversitesi’nin Tuzla Kampüsü’nde Bekir Okan’la eğitim ve sağlık alanındaki fırsatları konuşurken genç girişimcilere yönelik tavsiyelerini de dinledik...
Okan Üniversitesi kampüsündeyiz. Çok büyük bir kampüs burası...
Burası 160 dönüm. Hazine’den kiralamıştık, artık satın aldık. Yatırımlar bittikten sonra satın alabiliyorsunuz. Üniversitemiz 1999’da kuruldu. 85 öğrenciyle başlamıştık şu anda 20 bin öğrencimiz var. Bu yıl 5 bin mezun daha verdik. Geçen yıllardan da 50 bin mezunumuz var. Toplam 55 bin mezunumuz bizi gururlandırıyor. 11 fakültemiz var. Bu yıl Eczacılık Fakültesi de açtık, o zaman 12 oluyor. 2 yüksek okulumuz ve konservatuvarımız da var.
Her yerde olmayan bölümler de açtık. Pilotaj, gastronomi gibi. Yapay zeka yüksek lisans programımız da var. Üniversitemiz bana göre iş dünyasına en yakın üniversite. Ben iş adamı olduğum için aynı zamanda iki ayrı şapkam var. 52 yıllık iş adamıyım, sanayiciyim. İş dünyasıyla ilişkilerimiz hep iyi düzeyde.
Hem eğitimde hem de sağlıkta İstanbul’un dünyanın sayılı merkezleri arasında yer alması için çalıştığınızı biliyoruz. Bu süreç nasıl ilerliyor?
Evet. Uluslararası öğrenci tamam da uluslararası hastada henüz daha zayıfız. Yani Türkiye olarak konuşuyorum. Bizim gibi modern tesisleri, hastaneleri olan ve yetişmiş insan gücü bulunan Türkiye gibi çok az ülke var. Yani tabii Almanya, Amerika olabilir. Ama bizim fiyatlarımız da çok uygun.
Mesela Amerikalı CEO’muz var Miami’deki projenin başında. Buraya gelip dişini yaptırıyor. Uygun fiyatlar, bir de iyi iş yapılıyor. Biz çok üstteyiz, daha da potansiyel var. Potansiyelin biraz daha desteklenmesi lazım. Bir de sağlık sektöründe özellikle merdivenaltı çalışanlar var. Onların bir standarda getirilmesi lazım, şu şu şartlara uymayan uluslararası hasta alamaz gibi. Çünkü imajımızı etkiliyor.
Eğitim, sağlık, inşaat, enerji, turizm alanlarında yatırımlarınız var. Hangileri diğerlerine göre öne çıkıyor?
Eğitime hep yatırım yapıyoruz. 250 bin metrekare kapalı alanımız var. İnsanın öğrenci olası geliyor. Sağlıkta 250 yataklı Okan Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Uygulama hastanemiz var. İki tane diş hastanemiz, bir de tıp merkezimiz var.
Gayrimenkul işleriniz içinde de Miami projeniz ön planda galiba...
Miami’nin en yüksek binasını yapıyoruz. 72 katlı, 4 yılda bitireceğiz. Satışlar başladı. Temel atmadan önce başlamıştı. Şimdi inşaat ilerliyor. Yüzde 40’ını sattık. Türkiye’de daha satışa açmadık. Kazakistan’da da yatırımlarımız var. Makarna, bisküvi ve çikolata fabrikası.
Enerjiye de ilginiz olduğunu biliyoruz. Neler yapıyorsunuz?
Grubun toplam 50 megavatın üzerinde hidroelektrik ve güneş enerjisi yatırımı var. Bu portföyü geliştirebilirsiniz.
Sizin yavaş yavaş emekli olma düşünceniz de var. Nasıl bir kurumsallaşma sağladınız mı? Grupta nasıl bir planınız var?
Üniversitede Başkan Yardımcısı kızım Işıl Okan Gülen. Sorbonne mezunu, Amerika’da yüksek lisans ve doktora yaptı. Yirmi yıldır da beraber çalışıyoruz. Bizde hemen çocuğunu al, işin başına koy yok. Her kademeden geçecek. Şimdi o başkan yardımcısı. Seneye başkanlığı ona devrediyorum. Ben 75 yaşına giriyorum. Amerika’daki projeyi de bitirdiğim zaman inşaat ve diğer işleri de çocuklara bırakıyorum. Onlar da 20 yıldan fazladır çalışıyorlar. Turizm işimiz de var. Marco Polo Türkiye’de ilk kez her şey dahil sistemini biz getirdik.
İşi çocuklara devredeceksiniz. Peki siz ne yapacaksınız?
Tavla oynarım. Onların arkasında desteklerim tabii. Özellikle network’üm çok geniş. Ama onlar artık o seviyede... Yani benden daha ileriye götürebilecek çaptalar, eğitimleri ve tecrübeleriyle.
Yıllara dayanan bir iş tecrübeniz var. Size göre başarıya giden yolda neler yapmak lazım?
Bizde girişimcilik dersi var, ilk dersi de ben veriyorum. Sonra Türkiye’de kimi tanıyorsanız, önemli iş insanları derse geliyor ve nasıl başardıklarını anlatıyor. Şimdi birincisi, gençlerin umutlarını kaybetmemesi lazım. Bu çok önemli. Şimdi çoğu genç yurt dışına gitmek istiyor. Neden? İstediği bölümü seçemiyor, seçiyor, mezun oluyor, iş bulamıyor. Bunu bir defa kesmemiz lazım. Oradan tersine bir akım almamız da lazım.
Biz üniversitede aldık. Bazı hocalar Amerika’ya gitmişlerdi. Bizim üniversiteye aldık. Tersine bir akım yaratmamız için de herkesin dikkat etmesi gereken hukuk sisteminin iyi çalışması. İkincisi ekonomimizin düzgün olması lazım. Eğitim kurumlarının daha ciddi olması lazım.
Adam bir yer kiralamış, üniversite açıyor. Onlara izin verilmemesi lazım. Çok oldu. 75 tane vakıf üniversitesi var. Devlet üniversiteleri de şu anda 130 falan. Yani toplam 200 küsur üniversitemiz var. Olsun da kaliteli olsun. Fiziki şartlarıyla, laboratuvarlarıyla, kadrosuyla... Şimdi biz eczacılık fakültesi açıyoruz. 5 milyon dolara laboratuar kurduk. Olmazsa iyi bir eğitim olamaz. Yani bunlara dikkat edilmesi lazım.
Gençler açısından girişimci olmak isteyenler nelere dikkat etmeli?
Mesela biz şöyle yapıyoruz: O girişimcilik dersinde ilk dersi ben veriyorum. En önemli iş insanları geliyor, nasıl başardığını anlatıyor. Sonra biz mikro krediler veriyoruz. Girişimci mesela bilgi işlemle ilgili bir proje yapmak istiyor. Bize geliyor bir şirket nasıl kurulur, yardımcı oluyoruz, mikro kredi veriyoruz mesela.
Bu ilk derste özellikle neyi vurguluyorsunuz?
Kendim nereden nereye geldim... Örnek olması için kısaca onu özetliyorum. Ben Gaziantep Nizip’te doğmuşum. Orada lise yok, Antep’e gelmişim. Orada yatılı okumuşum. Sonra üniversiteye gitmişim, sonra neler yaptığımı, dikkat edilmesi gereken şeyleri... Nasıl girişimci olunur? Bir defa girişimci risk alan kişidir... Risk almayan kişi girişimci olamaz. O memurluğa devam eder. Orada cesaret gerekiyor. Fizibilite de önemli. Bakacak. Sonra network’ü geniş tutmanız lazım. Burada uluslararası öğrenciler var. Onlarla tanışın. Onlar önemli görevlerde olacak. Onlarla yakın olun. İyi ilişkiler geliştirin. O ülkelerde yarın iş yapabilirsiniz. Mezunlar Derneği oluşturuldu. Birbirinizin nerede olduğunu bilin.
Bizim eğitim gerçekten çok ciddi. Holdingte de öyle. Bütün yetkileri delege ederiz. Bir takım ruhu içerisinde çalışırız, yani başarıya endeksli bir takım olarak çalışırız. Takım olamazsan başarılı olamazsın. Bunu futboldan düşünün. En iyi oyuncuları koy, eğer birbirleriyle yardımlaşmazlarsa takım olamazlarsa başarılı olamazlar. Bunları anlatıyoruz. Ülkelerini sevmeliler. İlk önce kendilerine faydalı olacaklar. Sonra ailelerine, sonra da ülkelerine yararlı projeler yapmaları gerektiğini anlatıyoruz.
Ne kadar yatırım yaptınız buraya?
Herhalde 400 - 500 milyon dolar yapmışızdır. Kaliteli eğitimle kendisine, ailesine, ülkesine katkı sağlayacak öğrenciler yetiştirmemiz lazım. Çok burs veriyoruz. 100 öğrenciden 95’i burs alıyor. Farklı oranlarda. Biz bu ülkede doğduk, büyüdük, eğitimimizi aldık. Bu ülkeye de bir şey vermemiz lazım. Şimdi üretim yaparsın. Bir şeyler verirsin. Katma değeri yüksek ürünler yaparsın. Ama eğitim daha farklı bir şey. Bunu herkes yapamaz. Dünya tecrübemiz var. Bunu halkımıza nasıl aktarırız? Üniversite kurarak diye başladık ve gerçekten de ciddi katkı sağlıyoruz.